Balyoz değil, takoz! 2010-03-11 00:00:00
Balyoz değil, takoz!
Yazar: Zeki Nacir
Memleketimde bahar havası var...
Ne güzel...
Herkes mutlu, mesut!
En azından liberal yazarlar...
Yılların hasatını topladıklarını düşünüyorlar...
Yıllardır sürdürdükleri demokrasi havariliği netice verdi diye kasım kasım kasılıyorlar...
***
Halkın ise kafası karışık...
Bir tarafta "Ergenekoncu diye tanımlananları, beri yanda "Demokrasi Havarilerini dinliyor...
Bir gün o yana, ertesi gün bu yana geçiyor...
***
Yıllardır ses çıkarılamayan askerin hırpalanışını seyrediyor.
Kiminin içi kan ağlıyor, kimi ise "yönetenlerin dediğini dinliyor...
Artık öyle 'ben yaptım oldu' demek yok diyor...
Herkes yaptığının sorumluluğunu üstlenecek ve günü geldiğinde hesap verecek diyor...
Kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi?
***
"Hesap sormak...
Sizce de gerçekten öyle mi?
Yani, gerçekten bir hesap sorma mı, yoksa hesaplaşma mı yaşanıyor ülkemizde?
Ve hepsinden önemlisi, gerçek soru şu:
Tüm bunları biz kendi irademizle mi yapıyoruz?
Yoksa yine millet olarak birilerinin bize biçtiği rolleri mi oynuyoruz?
"Normalleşme diye sofraya sürülen şeyi herkes yiyor mu?
***
Gerçekten çok merak ediyorum...
Türk insanı olan biteni nasıl değerlendiriyor?
Türkiye salt gazete köşelerinden mi ibaret?
Birisinin "normalleşme, demokratikleşme demesini diğerinin "cumhuriyet karşıtlığı, Atatürk düşmanlığı olarak nitelemesi sizce olayları gerçekten açıklıyor mu?
Konu bu kadar basit olabilir mi?
****
"Türkiye, Türkler'in yönetimine bırakılamayacak kadar önemli bir ülke! zihniyetinin bu işlerde hiç mi payı yok sizce?
Düne kadar orduyu muhatap alanların, bugünkü idealleri doğrultusunda taktik değiştirmiş olabilecekleri gerçekten kimsenin aklına gelmiyor mu bu ülkede?
Soğuk savaş yıllarında, komünizm paranoyasıyla güdülen siyasette en büyük gücün sağlam bir ordu olduğu ama Büyük Ortadoğu Projesinde ordunun artık "TAKOZ etkisi yaptığı gerçekten
görülmüyor mu bu toplum tarafından?
***
Olan kısaca şudur:
Başroldeki aktör hep aynı, figüran kadrosu değişiyor...
Ya da daha açık ifadeyle; kimse kendini ve milleti kandırmasın, vay efendim sonunda demokrasiyi getirdik işte filan diye...
Düne kadar askere ihtiyaç duyanlar, bugün başka birimleri kullanıyorlar.
Bu kadar basit...
Ne güzel...
Herkes mutlu, mesut!
En azından liberal yazarlar...
Yılların hasatını topladıklarını düşünüyorlar...
Yıllardır sürdürdükleri demokrasi havariliği netice verdi diye kasım kasım kasılıyorlar...
***
Halkın ise kafası karışık...
Bir tarafta "Ergenekoncu diye tanımlananları, beri yanda "Demokrasi Havarilerini dinliyor...
Bir gün o yana, ertesi gün bu yana geçiyor...
***
Yıllardır ses çıkarılamayan askerin hırpalanışını seyrediyor.
Kiminin içi kan ağlıyor, kimi ise "yönetenlerin dediğini dinliyor...
Artık öyle 'ben yaptım oldu' demek yok diyor...
Herkes yaptığının sorumluluğunu üstlenecek ve günü geldiğinde hesap verecek diyor...
Kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi?
***
"Hesap sormak...
Sizce de gerçekten öyle mi?
Yani, gerçekten bir hesap sorma mı, yoksa hesaplaşma mı yaşanıyor ülkemizde?
Ve hepsinden önemlisi, gerçek soru şu:
Tüm bunları biz kendi irademizle mi yapıyoruz?
Yoksa yine millet olarak birilerinin bize biçtiği rolleri mi oynuyoruz?
"Normalleşme diye sofraya sürülen şeyi herkes yiyor mu?
***
Gerçekten çok merak ediyorum...
Türk insanı olan biteni nasıl değerlendiriyor?
Türkiye salt gazete köşelerinden mi ibaret?
Birisinin "normalleşme, demokratikleşme demesini diğerinin "cumhuriyet karşıtlığı, Atatürk düşmanlığı olarak nitelemesi sizce olayları gerçekten açıklıyor mu?
Konu bu kadar basit olabilir mi?
****
"Türkiye, Türkler'in yönetimine bırakılamayacak kadar önemli bir ülke! zihniyetinin bu işlerde hiç mi payı yok sizce?
Düne kadar orduyu muhatap alanların, bugünkü idealleri doğrultusunda taktik değiştirmiş olabilecekleri gerçekten kimsenin aklına gelmiyor mu bu ülkede?
Soğuk savaş yıllarında, komünizm paranoyasıyla güdülen siyasette en büyük gücün sağlam bir ordu olduğu ama Büyük Ortadoğu Projesinde ordunun artık "TAKOZ etkisi yaptığı gerçekten
görülmüyor mu bu toplum tarafından?
***
Olan kısaca şudur:
Başroldeki aktör hep aynı, figüran kadrosu değişiyor...
Ya da daha açık ifadeyle; kimse kendini ve milleti kandırmasın, vay efendim sonunda demokrasiyi getirdik işte filan diye...
Düne kadar askere ihtiyaç duyanlar, bugün başka birimleri kullanıyorlar.
Bu kadar basit...
