Modern zamanlar bahçesi!
Yazar: Sabriye Mercan Bolulu
Alsancak’ta Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden geçenler görmüştür: Bir grup köpek, kimseye zarar vermeden dolaşırlar sabah erken saatlerde. Cüsseleri ve toplu dolaşmaları nedeniyle ilk gördüğünüzde ürkebilirsiniz, ama zararsızdırlar. Tek dertleri günün ilk saatlerinde, çöpler toplanmadan birkaç lokma bulmaktır.
Öğleye doğru cadde kalabalıklaştıkça onlar da kendilerine başka bir yer buluverir sessizce. Akşam geç saatlere kadar, bir marketin önünde görebilirsiniz artık. Kilisenin gölgesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulup, şimdi ulusallaşmış olan bu markete girip çıkanlara aldırış etmeden, sessizce uyurlar birer köşede.
Kimileri ürker, sakince yatıyor olsalar da…
Hep şaşırırdım, market yönetimi nasıl izin veriyor bu köpeklerin burada yatmasına diye… İstanbul’da, çok yıldızlı lüks otel aklıma geliyordu, kapısının önünde köpek besleyen. Hayvansever bir yaklaşım olarak algılıyordum.
Öyle değilmiş ne yazık ki!
Geçen akşam, alışverişimi yapmış, marketin önündeki büyük avlunun yanı başındaki dar geçitten İkinci Kordon’a çıkmak üzereydim ki, köşedeki kasaların üzerinde 12-13 yaşlarındaki üç dört çocuğun sesleri dikkatimi çekti. Tanıdık geldi, çevrede oturan, yoksul çocuklardandı. Öyle sessiz sedasız değil, uluorta karıştırıyorlardı kasaları.
Sadece benim değil, depodan çıkan iki görevlinin de dikkatini çekti bu haylazlar. Hızla kaçıştılar. Birisi kaçamadı, yakalandı görevliye. Görevliler ise orda sakince yatan köpekleri harekete geçirdiler ve kaçan çocukların peşinden koşturttular. Siyah-beyaz, iri cüsseli olan biri de kaçamayan çocuğa saldırıyordu. Aslında bir şey yapmıyordu, sadece havlıyor ve omuzlarına ön patilerini koymaya çalışıyordu ama değil o yaştaki çocuk ben bile korkmuştum.
Birkaç kişi görevlilere müdahale ettik. "Ama hırsızlık yapıyorlar” yanıtını aldık doğal olarak.
Evet, doğru, hırsızlık yapıyorlardı. Yakalanan çocuğun elinde bir elma vardı! Diğerleri onu da alamamıştı!
Birisi dedi ki görevliye, "Çocukken hiç mi komşunun ağacına dalmadın kardeş?”
Ne yapsın afacan çocuklar; dadanılacak meyve bahçeli ev mi kaldı?
Koskoca market mi üstlenecek çocukları bahçeden kovan ama onlara göz hakkı da ayıran komşu amca – teyze görevini!