Spor birleÅŸtirir. Ya futbol ?
Yazar: Ercan Sever
Sporun, toplumsal barışa katkısı, birleştirici evrenine yönelik temel algı en az sporun tarihi kadar eskidir ve doğrudur. Özellikle Antik Ege ve Yunan’dan günümüze spor organizasyonları insanlığın tarihsel birikimine eşsiz katkılar sağlamıştır.
Ancak günümüzün popüler sporu futbol için aynı şeyleri söylemenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Üstelik futbolu milli bir spor olarak algılayan ve neredeyse kültürel kodlarına işlemiş bir toplumda futbol aslında spor olmanın ötesinde bir şey.
Taraftarlık ile kimlik inşa etmeye varan bir tutku futbolu masum olmaktan çıkarıyor toplumsal kırılma noktalarına konmuş dinamit haline getiriyor. Hiddetin kitle psikolojisinde etkin olduğu bizim gibi toplumlarda futbol barış değil gerginik üretiyor.
Bursaspor-Diyarbakırspor maçında yaşanan üzücü gelişmeler, toplumsal kırılma noktalarından birinde yeni hasarlara neden oldu. Bursa tribünlerinden yükselen ve toptan bir kent ve takımını zan altında bırakan tezahüratın, etnik temelli kırılma noktasından beslenenlere yaradığı gerçek.
Temelde her Diyarbakırlıyı tek bir etnik kimlik ile tanımlayıp ardından bu kimlik üzerinden yargılamanın toplumsal barışa hizmet etmediği ortada. Bursa-Diyarbakır maçı ile gündeme gelen bu tribün bölücülüğü aslında yeni değil. 1990’lı yıllardan günümüze Doğu ve Güney Doğu’dan gelen takımlar bazen bu ve benzeri ithamlara (tezahürat diyemeyeceğim) muhatap oluyor.
Öyle ki Erzurum ve Van’dan gelen takımlar da aynı içerikli ithamlar ile karşılaşmıştı. Doğu ve Güney Doğu takımlarının Batı illerinde yaptıkları ve ötekileştirmenin en çarpıcı örneklerinin verildiği futbol maçlarının kardeşliğe değil aksine etnik teröre hizmet ettiği kesin. Futbol ve taraftar algısının hiddet üzerine kurgulandığı bir psikolojik atmosferde başka bir şey de beklenmemeli.
Bu duygusal kopmayı ancak futbol başarır!
İçinden çıktığı toplumun birikimine duyarsız kalan ancak konu futbol olunca anlamsız ayrıntılar bilgesi olan taraftarlar nedeni ile uzun yıllar önce soğudum futboldan olaylı Bursaspor-Diyarbakırspor maçından sonra hepten irkilmeye başladım. Bugüne kadar futbolun iki farklı topluluk ilişkilerine katkı yaptığını duymadım, tanık olmadım. Toplumsal barışın, spor diyemeyeceğim futbol denen şeyden alabileceği hiçbir şey yok.
Malum maçın ardından Diyarbakır’da yayımlanan yerel gazetere ve çıkan okur yorumlarına baktım. Belli ki Diyarbakırsporlular çok üzülmüş, duygusal anlamda kopmalar yaşamış. O yorumlardan birinde genç bir Diyarbakırspor taraftarı duygusal bir tepki ile aynen şöyle yazmış:
“Ya bizi istemiyorlar, sevmiyorlar işte. Takımımızı ligden çekelim. Bir gün bir ülkemiz olursa biz de oradaki ligde oynarız.”
Çocukça bir tepki gibi gelebilir ama bu duygusal kopmayı terör örgütü başaramamıştı. Ancak futbol denen sporumsu faaliyet bunu gerçekleştirdi. Bursa’da fitillenen ateşin bu sporumsu hiddet faaliyeti ile zor günlerden geçen birlikteliğe daha fazla zarar vermemesini temenni ediyor; olmasın futbol, eksik kalsın bizlerden diyorum.