Sancar Maruflu
15 Ocak 1927 tarihinde Kırkağaç’ta doğan ve 80 yaşında İzmir’de yitirdiğimiz İsmail Sivri, tam 62 yıllık aktif gazeteciydi. Kendisini çok iyi yetiştirmiş, Türk basın ve yayın hayatının en büyük ustalarıyla çalışarak; mesleğinin sırlarını Nazım Hikmet, Falih Rıfkı Atay, Zekeriya Serter, Abdi İpekçi, Sedat Simavi, Orhan Kemal, Burhan Felek, Ali Naci Karacan, Bedii Faik, Cevat Şakir, Behzat Bilgin, Şevket Bilgin, Kemal Ilıcak ve İsmail Cem gibi değerlerle paylaşmıştı. Türkiye’nin en önemli olaylarını aktif gazeteci olarak İstanbul’un Babıali’sinde yaşamış ve yazmıştı.
İsmail Ağabey’i çabucak geçen iki yıl içinde daima aradım. Onu özledim. Öldüğüne hala inanamıyorum. Sanki bir seyahate gitmiş, oradaymış gibi düşünerek; kendimi böyle kandırıyorum. Ama maalesef İsmail Ağabey de gidip de dönemeyenler arasında yaşıyor. Eski Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’ın İsmail Sivri’nin son otuz yılını geçirdiği Mahmut Esat Bozkurt Caddesi'nin girişindeki parka anıt heykelini yaptırmasını daima mutlulukla karşıladım. Sağ olsun, var olsun.
İsmail Sivri İzmirliler için unutulması zor bir değerler bütünüdür. O tam anlamıyla bir Cumhuriyet çocuğuydu. Atatürk Cumhuriyeti’ne yürekten bağlıydı. Gerçek bir İzmirli’ydi. Bir tesadüf sonucu İsmail Ağabey’le, birbirlerini çok sevdiklerini iyi bildiğim Duygu Asena’yı art arda anıyoruz... 1968 yılında ilk kez Milliyet’te birlikte gazetecilik yaptığımız ve birlikte Doğu’ya, Güneydoğu’ya ve Türkiye’nin her tarafına gittiğimiz 36 yıllık arkadaşım Duygu Asena’nın 30 Temmuz Perşembe gecesi dördüncü ölüm yıldönümüydü.
Gazeteci, yazar ve kadın hakları savunucusu Duygu Asena’yı önce Tarihi Havagazı Fabrikası’ının bahçesindeki yemyeşil çimlerin üzerinde sere serpe oturduğumuz minderlerin üzerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün caz konserini dinleyerek andık. Konser ortamı tam anlamıyla Duygu Asena’nın sevdiği duygu dolu bir ortamdı. Fastrip Jazz Grubu’nun bayan vokalisti Evrim Özkaynak’ın büyüleyici sesiyle müthiş bir Duygu Asena Gecesi yaşadık.
İzmir Havagazı Fabrikası’ndaki coşkunun ardından Hüsnü Oral, Okan Yüksel, Yunus Kırılmış, Bülent Tokalıoğlu, Halim Yazıcı, Haluk Işık, Dr. Mehmet Göktürk ile birlikte Can Yücel Sokağı’ndaki Il Sogono İtalyan Lokantası'na gittik. Bu kez Duygu Asena’yı çok sevdiği kırmızı şarapla, Dario Moreno, Tanju Okan, Julio Iglessias, Dalida ve Yunus Kırılmış şarkılarıyla andık.
3 Ağustos Pazartesi günü de İzmir duayeni İsmail Sivri’yi anacağız. İsmail Ağabey için önce saat 11.00’de anıtının önünde yapılacak törene katılacağız. Saat 18.00’de ise yine anıtının önünde buluşup, özel bir araçla Yukarı Narlıdere Kabristanı'na gidip mezarının başında anacağız. Duygu Asena da, İsmail Sivri de birbirlerini çok severlerdi. Milliyet’te çalıştıkları yıllarda çok güzel dostlukları olmuştu.
İsmail Ağabey (Sivri), Duygu ve ben, Oral Çalışlar, Öcal Uluç, Kemal Ertan, Cemal Tükel, Teoman Orel, Özden Alpdağ, Elvan Feyzioğlu, Demirtaş Ceyhun, Çetin Gürel, Yazgülü Aldoğan ve daha pek çok gazeteciyle 20-23 Ağustos 1993 günleri Ortaca’da Caretta Caretta toplantısında o zamanki Çevre Bakanı Rıza Akçalı’nın ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Keten’in davetiyle bir araya gelmiştik. Muğla’nın hanım Valisi Lale Aytaman ile Duygu Asena bizlere çok keyifli anlar yaşatmışlardı.
1946 yılından itibaren Dr. Hasan Sukuti Tükel’in tavassutuyla İzmir Anadolu Gazetesi’nde stajyer muhabir olarak başladığı aktif gazetecilik yaşamını İstanbul’da sırasıyla Yeni Sabah, Dünya, Son Telgraf, Vatan, Tercüman, Havadis ve Milliyet gazetelerinde sürdüren İsmail Sivri, basının mutfağından yetişmiş gazeteciydi. Onun için en büyük mutluluk İzmir’e yerleşmekti.
1960 yılından itibaren tam 19 yıl İzmir’de Milliyet Gazetesi'nin İzmir Temsilciliği'ni başarıyla yürüttü. İzmir’de emsalsiz dostluklar edindi. Herkesin sevgili ağabeyi oldu. 1979 yılında kendi isteğiyle emekli oldu. Tercüman Gazetesi’nde ve TRT ’de üst düzey görevler yaptı.
İsmail Sivri’nin en önemli özelliği, çok başarılı bir sivil toplum önderi olmasıydı. 1957 yılında üye olduğu İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’nde Süleyman Ferid Eczacıbaşı, Mazhar Zorlu, Dr. Behçet Uz, Reşat Leblebicioğlu, Enver Saatçıgil, Hasan İkbal, Şerif Remzi Reyend, Feyzi Kaya, Osman Kibar, İhsan Alyanak, Emine Dizgin, Nuri Savaş, Nermin Arpacıoğlu gibi ünlü İzmir’lilerle tam 50 yıl İzmirli fakirler için hizmet üretti.
İzmir’i Sevenler Platformu’nun ve Türk Başarı Ödülleri Kurulu’nun kurucularından oldu. Tam 16 yıl İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde başkan olarak meslekdaşlarının yararına basın mesleğinin çağdaşlaşması için emsalsiz hizmetler üretti. Benim bildiğim 100’ün üzerinde ödülü vardı. Bu ödüllerden en önemli olanı sadece 23 kişiye verilen ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in elinden aldığı, ‘”Dr. Behçet Uz 20. Yüzyıldan İz Bırakan Başarılı Toplum Önderi Ödülü"dür.
Benim gibi şu anda yaşı 55 - 60 olan pek çok gazetecinin hocası olan İsmail Sivri, Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu'nda 11 yıl süreyle öğretim üyeliği de yaptı ve üç ciltten oluşan "Gazeteciliğin Temeli ve Uygulama Teknikleri’’ kitaplarını yazdı. İsmail Sivri, bildiği herşeyi öğrencileriyle ve çevresiyle paylaşan mükemmel bir eğitimciydi.
Yirminin üzerinde kitap yazan İsmail Ağabey’in; "Yeşil Pancurlu Ev’’ deki öykülerinin bir bölümü film senaryosu yapılmıştır. Çok sevdiği çocuklar ve gençler için yazdığı "Test Soruları", "Türkiye Okullar Rehberi" ve "Üniversite Yılları "kitapları ideal başvuru kitaplarıdır.
İsmail Sivri’nin İzmir’deki en iyi dostları Mazhar Zorlu ile Haşmet Uslu’ydu. Üçü bir araya geldikleri zaman muhteşem bir üçlü oluştururlardı. Neşe ve coşku ortaya çıkardı. Espri kültürünün bütün inceliklerini ortaya dökerlerdi. Hele onlara Şükrü Gülesin, Altan Erbulak, Arif Kayıra, Abdurrahman Özener, Esin Özgener ve Namık Sevik de katıldı mı, muhteşem bir neşe tablosu ortaya çıkardı.
İsmail Ağabey’le sık sık konuşur, çok sık bir araya gelirdik. Özellikle Erdal İzgi ile birlikte güzel ve anlamlı sohbetlerimiz olurdu. Osmanlı Türk mutfağına düşkündü. Kilosu yoktu ama yemek yemeyi severdi. Köfte hastasıydı. İzmir’in tüm ünlü köftecilerini tanırdı. Günay Şimşek’in kaymaklı ekmek kadayıfını pek severdi. Yaz aylarında Koruk ve Karadut Şerbetlerine bayılırdı. Kırkağaçlı olması nedeniyle Kırkağaç kavununu çok sever ve herkese yedirirdi.
Ünlü Kırkağaçlı Şair Eşref’in ve Neyzen Tevfik’in bütün şiirlerini ezbere bilirdi. Her şeyi çok iyi değerlendiren, pozitif yönleri çok olan, Türkiye’yi ve Türk insanını çok seven, özellikle şehitler için gözyaşı döken, mağdurların, yoksulların ve fakirlerin durumlarına çok üzülen bir kişiydi. Partiler üstü, tarafsız bir kişiydi. Cumhuriyet ilkeleri konusunda Atatürk’den yana taraftı. Sivriliği hiç olmamış “Sivri” soyadlı müstesna bir kişilikti. Olağanüstü bir dosttu İsmail Ağabey.
Duygu Asena’yı dördüncü yokluk yıldönümünde, İsmail Ağabey’i ise ikinci yokluk yıldönümünde rahmetle anıyorum. Işıklar içinde yatsınlar...