Nerede o eski mitingler
Yazar: Ümit Yaldız
Mitingler. Ya da Türkçesini söylersek "açık alan" toplantıları...
20 yüzyılın başından sonuna kadar başta siyaset olmak üzere rejim değişiklikleri, devrim hazırlıkları, başkaldırı, muhalefet gibi amaçlara hizmet etmiş önemli bir yöntemdi.
Türk siyasetine ilişkin hatırlarda kalan ilk miting 1930 yazındaki İzmir mitingidir. Atatürk'ün çok partili hayata geçmek için ikinci kez harekete geçip, Temmuz 1930'da kendi elleriyle kurup, İzmir mitingi sonrası Kasım 1930'da kapattığı SCB (Serbest Cumhuriyet Partisi) mitingi yani.
O tarihten itibaren de mitinglerin anlamı liderlerin halkın kantarına çıkmasıdır. Yani hangi liderin kaç okka geldiğini gösteren en önemli işaret, başka bir değişle de "Er meydanı" olagelmiştir mitingler.
Ya da amacının ciddiyetini ortaya koyması bakımından da önemlidir. 14 Mayıs 2007'deki İzmir Cumhuriyet Mitingi de tarihe geçecek açık alan toplantılarından biridir bu yönüyle.
Mahşeri bir kalabalık, ellerinde bayraklar öfke kusmuştur kordon boyunda.
***
1950'lere geldiğimizde Adnan Menderes hareketinin tuttuğunun en önemli işareti yine meydanlar olmuştur. Darbelere rağmen 40 yıl devleti yöneten Demirel'in de sıkça başvurduğu yöntem de aynıdır. Al şapkayı, çık meydana...
Özal imparatorluğunu meydanlarda çökertmiş, iktidarda da olsa muhalefette de olsa yurdun her noktasında yüzbinleri meydanlara çekmeyi başarmış bir lider olarak akıllarda kalacaktır Demirel. Ecevit'in 1977'de yakaladığı rüzgarın şiddeti yine meydanlarda ölçülmüş, Milli Görüş'ün bir gün iktidara geleceği Erbakan'ın 70'li yıllardaki meşhur Konya Mitingi ile hissedilmiştir.
Yine Turgut Özal, İsmet İnönü, Deniz Baykal derken 1990'lı yıllara yani 20. yüzyılın sonuna kadar mitingler etkisini korumayı, belirleyici olmayı sürdürmüştür.
O tarihlerde bir kentte miting yapıldıysa en az bir hafta tantanası olurdu. "Yok şu kadar kişi geldi; yok bu kadar geldi... Bizimki şunları söyledi, sizinki söyleyemedi" türünden tartışmalarla değerlendirmeler, kritiklerle.
***
Ne olduysa iletişim çağının gelişmesi, tek televizyon ve radyo döneminin kapanması, yazılı basının, internetin yaygınlaşmasıyla oldu.
Eski bayramlar gibi eski mitingler de eski liderler de aranmaya başlandı. Mitingler giderek önemini kaybetti, kaybetmeye de devam ediyor.
Liderlerin gür sesleriyle inlettiği meydanların yerini Photoshop'lu kalabalıklar (Manisa'daki gibi) taşıma suyla döndürülmeye çalışılan değirmenler, yığma topluluklar aldı ne yazık ki.
Eskilerde taşıma ya da yığma kalabalıklardan söz etmek mümkün değildi.
Çünkü kalabalığı taşıyacak otobüs bile yoktu memlekette. Pazar günkü AKP mitingi için sadece Ödemiş'ten 200 otobüsün kaldırıldığını öğrendim. Düşünsenize 1930'ların SCP'sini ya da 70'lerin Demirel'ini... 200 otobüs bulacak, Ödemiş'ten adam getirtecek.
Belki tüm İzmir'de 200 otobüsün olmadığı bir dönem...
Sonuç olarak demem o dur ki, artık liderlerin ne kadar adama hitap ettiği partinin kasasının ne kadar şişkin olduğuyla yakından ilgili. Ödemiş'ten, Bergama'dan, Manisa'dan adam getirtebiliyorsanız kalabalıklara hitap edebiliyorsunuz.
Çünkü artık millet parti liderini dinlemek için meydanlara gitme gereği duymuyor. Liderini çok seviyorsa binlerce kişi arasında ezilme tehlikesi yaşamadan evinde, koltuğuna yaslanıp, çayını yudumlayarak canlı yayınlardan hem de hiçbir detayı atlamadan öğrenebiliyor. Bir anlamda siyasal bilgi anlamında doyuma ulaşıyor.
Aslında miting dönemi de yavaş yavaş kapanıyor.
Ama hala mitingleri er meydanı gibi algılama sürecimiz devam ediyor.
Neden mi? Liderlerimizin çoğu ya yaş olarak ya da kafa olarak yarım yüzyıl geride olduğu için.
CHP 72 yaşında bir lider tarafından idare ediliyor. AKP derseniz... ?
Pazar günkü AKP mitingine gelince; taşıma da olsa etkileyici bir kalabalık. İl Başkanı Aydın Şengül'ün üçüncü miting tecrübesiydi bu. 2007'de Temmuz sıcağında 100 bine yakın kişiyi Gündoğdu'ya getirtmeyi başarmış, üstelik açık alana soğuk hava sistemi kurarak serinletmeyi bile başarmıştı. Pazar günü yine başarılı oldu bence.
Organizasyon yönüyle çok zor bir işin üstesinden gelmeyi başardı. Seçimi kaybetse bile koltuğunu sırf bu mitingin hatırına koruyacaktır.
Sırada Baykal'da. Pazar günü Gündoğdu'da... Bakalım İzmir'de Baykal kaç okka geliyor? Ya da kaç otobüs getiriyor meydana?