Devren kiralık lokanta 2008-04-30 00:00:00
Devren kiralık lokanta
Yazar: Saadet Erciyas
Karı koca emekli olmuşlardı. Küçük yaşta çalışmaya başladıkları için, "mezarda emeklilik" öngören yasadan etkilenmemiş "şanslı"lardandı ikisi de. Aldıkları maaşın biriyle evlerinin kirasını ödüyor, diğeriyle yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardı. Genç kızlarının geleceği için, aldıkları emeklilik tazminatlarıyla "bir küçük iş yeri açabilir miyiz?" diye düşünüyorlardı sürekli.
Hanım güzel yemek yapıyor, eşi de pazar alışverişinden iyi anlıyordu. İzmir'in iyi bir semtinde oturuyorlardı. Etraflarında pek çok işyeri vardı. Araştırıp soruşturdular, ev yemekleri yapan bir lokanta açmaya karar verdiler. Çevrede hep fast food tarzı gıda satan yerler vardı. Onca çalışan vardı semtlerinde, ev yemeği yapan yer pek azdı. "Yemekerimiz lezzetli, fiyatlarımız da uygun olursa, biz de bu işten ekmek yiyebiliriz emeklilik günlerimizde" diyerek iş yerlerini açtılar.
Açılışlarına gittiğimizde, hemen üst katlarında oturan dükkan sahibiyle tanıştık. Kadın, "Bunlar bu dükkanı kiralayıp gıda işi yapmak isteyen üçüncü işyeri, inşaallah uzun ömürlü olur da biz de onlar da ekmek yeriz" diyordu. Açılış sırasında çevreden gelen esnaf da umutluydu. Manav, kasap, fırıncı, tatlıcı, yufkacı kapıya çıkmışlar, "İnşaallah bu sefer tutar, bize de hareket getirir" diyorlardı.
Sevimli, küçücük işyeri aralık ayında açıldı. İlk ay karı koca "Daha yeniyiz, bizi tanımaları lazım" dediler. Önce bir miktar broşür hazırlatıp kendileri dağıttılar çevreye. Pek bir hareketlilik olmayınca, "Yılbaşı geliyor, meze satarız" dediler. Ardından bayram vardı, tatlı siparişi gelir diye umutlandılar.
Çalıştılar, çabaladılar. Yerleri caddeye yakın, yemekleri lezzetli, dükkan kiraları uygun düzeyde, çevreyle diyalogları iyiydi.
Uzun süredir bir araya gelemediğimiz çift, geçtiğimiz gün işyerimizi ziyarete geldiler, "bir ilan vermek istiyoruz" diyerek. "Hayırdır? İşleri büyütüyorsunuz galiba" demeye hazırlanırken, onlar ilanlarının içeriğini uzattılar.
"Devren kiralık ev yemekleri lokantası"... diye başlıyordu ilan metni.
"Neden?" diye soramadım. Gazeteye baktığımda, firmanın ilanını bulmakta zorlandığımı fark ettim, yayımlanan diğer pek çok "devren kiralık" ilanı arasında.
Mart ayında açıklanan TUİK verilerine göre, yılın ilk iki ayında 10 bin 901 şirket kuruldu. Bu dönemde 2 bin 474 şirket de kapandı. Bu rakamlara göre, oransal olarak kurulan her 100 şirkete karşılık 22.7 şirket kapanmak durumda kaldı. Yılın ilk iki ayında İstanbul'da 3 bin 234 ticaret unvanlı işyeri açıldı, 1125'i kapandı; Ankara'da 1300 işyeri açıldı, 525'i kapandı. İzmir'de 320 işyeri açıldı, 201'i kapandı.
"Devren kiralık" ilanı veren lokantanın önünden geçtik dün. Üzerinde "Kiralık" yazan sarı bayrak inmiş, içeride birileri temizlik yapıyordu. Çevredeki esnaftan ayakta kalanlarsa, kapının önünde oturmuş, yeni dükkan sahiplerini izliyorlardı.
Bugün 1 Mayıs. İşçinin, emekçinin bayramı... Çalışanın emeğinin karşılığını aldığı, işverenlerin çalışanıyla birlikte kalkındığı, çalışanların iş güvenliği ve güvencesi, emeklilerin 65-70 yaşında bile ekmek kaygısı taşımadığı, sosyal haklarımızın haksızca tırpanlanmadığı günlerin yakın olmasını dileyelim.
Hanım güzel yemek yapıyor, eşi de pazar alışverişinden iyi anlıyordu. İzmir'in iyi bir semtinde oturuyorlardı. Etraflarında pek çok işyeri vardı. Araştırıp soruşturdular, ev yemekleri yapan bir lokanta açmaya karar verdiler. Çevrede hep fast food tarzı gıda satan yerler vardı. Onca çalışan vardı semtlerinde, ev yemeği yapan yer pek azdı. "Yemekerimiz lezzetli, fiyatlarımız da uygun olursa, biz de bu işten ekmek yiyebiliriz emeklilik günlerimizde" diyerek iş yerlerini açtılar.
Açılışlarına gittiğimizde, hemen üst katlarında oturan dükkan sahibiyle tanıştık. Kadın, "Bunlar bu dükkanı kiralayıp gıda işi yapmak isteyen üçüncü işyeri, inşaallah uzun ömürlü olur da biz de onlar da ekmek yeriz" diyordu. Açılış sırasında çevreden gelen esnaf da umutluydu. Manav, kasap, fırıncı, tatlıcı, yufkacı kapıya çıkmışlar, "İnşaallah bu sefer tutar, bize de hareket getirir" diyorlardı.
Sevimli, küçücük işyeri aralık ayında açıldı. İlk ay karı koca "Daha yeniyiz, bizi tanımaları lazım" dediler. Önce bir miktar broşür hazırlatıp kendileri dağıttılar çevreye. Pek bir hareketlilik olmayınca, "Yılbaşı geliyor, meze satarız" dediler. Ardından bayram vardı, tatlı siparişi gelir diye umutlandılar.
Çalıştılar, çabaladılar. Yerleri caddeye yakın, yemekleri lezzetli, dükkan kiraları uygun düzeyde, çevreyle diyalogları iyiydi.
Uzun süredir bir araya gelemediğimiz çift, geçtiğimiz gün işyerimizi ziyarete geldiler, "bir ilan vermek istiyoruz" diyerek. "Hayırdır? İşleri büyütüyorsunuz galiba" demeye hazırlanırken, onlar ilanlarının içeriğini uzattılar.
"Devren kiralık ev yemekleri lokantası"... diye başlıyordu ilan metni.
"Neden?" diye soramadım. Gazeteye baktığımda, firmanın ilanını bulmakta zorlandığımı fark ettim, yayımlanan diğer pek çok "devren kiralık" ilanı arasında.
Mart ayında açıklanan TUİK verilerine göre, yılın ilk iki ayında 10 bin 901 şirket kuruldu. Bu dönemde 2 bin 474 şirket de kapandı. Bu rakamlara göre, oransal olarak kurulan her 100 şirkete karşılık 22.7 şirket kapanmak durumda kaldı. Yılın ilk iki ayında İstanbul'da 3 bin 234 ticaret unvanlı işyeri açıldı, 1125'i kapandı; Ankara'da 1300 işyeri açıldı, 525'i kapandı. İzmir'de 320 işyeri açıldı, 201'i kapandı.
"Devren kiralık" ilanı veren lokantanın önünden geçtik dün. Üzerinde "Kiralık" yazan sarı bayrak inmiş, içeride birileri temizlik yapıyordu. Çevredeki esnaftan ayakta kalanlarsa, kapının önünde oturmuş, yeni dükkan sahiplerini izliyorlardı.
Bugün 1 Mayıs. İşçinin, emekçinin bayramı... Çalışanın emeğinin karşılığını aldığı, işverenlerin çalışanıyla birlikte kalkındığı, çalışanların iş güvenliği ve güvencesi, emeklilerin 65-70 yaşında bile ekmek kaygısı taşımadığı, sosyal haklarımızın haksızca tırpanlanmadığı günlerin yakın olmasını dileyelim.
2024-06-23 13:37:34
"Anadolu'nun Gözyaşları" elbet bir gün sona erecek
Araştırmacı yazar Yaşar Yılmaz'ın 2015 yılında yayımladığı “Anadolu’nun Gözyaşları” kitabı, kültürel mirasımıza ilgi duyanların yanı sıra araştırmacılar ve akade... Devamı
2024-06-14 03:28:30
Tugay: Kütüphaneyi kutsal bir yer gibi görüyorum
Öğrencilik yaşamı kütüphanelerde geçen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'la Kültürpark'ta buluştuk, kültürel yaşamın önemli bir parçası olan kütüphaneler üze... Devamı
2024-06-09 11:19:58
"Beni var eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir"
108 yaşında yaşama veda eden Cumhuriyet öğretmeni Hasibe Sabiha Özar böyle diyordu...
... Devamı
2024-05-26 18:15:00
Aytaç Abla'ya vefa
Bu kalp seni unutur mu?
Ekonomi basınının unutulmaz ismi, 2000 yılında yitirdiğimiz gazeteci Aytaç Sefiloğlu'nun yaşamı kitap oluyor. Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi, g... Devamı
2024-05-26 18:00:00
TKD Belediye Kütüphaneleri Çalışma Grubu oluşturdu
Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) Genel Merkez çatısı altında "Belediye Kütüphaneleri Çalışma Grubu" oluşturdu. Gönüllü olarak hizmet vermeyi amaçlayan grup, belediye kütüphaneler... Devamı
2024-05-26 17:45:00
Ahmet Kadıbeşegil yeni kitabını imzaladı
Deneyimli parlamento muhabiri Ahmet Kadıbeşegil, 9 Eylül Gazetesi'nde “Çarşamba Yazıları” başlığıyla yayımlanan yazılarını kitaba dönüştürdü. Ahmet Kadıbeşegil'in "Türkiye ... Devamı
2024-05-26 17:45:00
Saklı Misket Çağları / Yunus Bekir Yurdakul
Yazar, eğitimci, gazeteci ama en çok İzmir'de çocuk edebiyatı denilince akla ilk gelen isimlerden birisi olan yazar Yunus Bekir Yurdakul'un yeni kitabı "Saklı Misket Çağları" Sadık Uygun Y... Devamı
2024-05-26 17:15:00
İzmir Hikayeleri / Halid Ziya Uşaklıgil
Ne okudum?
İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları'ndan çıkan "İzmir Hikayeleri", Türk Edebiyatı'nın önemli yazarlarından Halid Ziya Uşaklıgil'in kaleme aldığı lezzetli bir İzmir... Devamı
2024-05-26 15:00:00
Yazar Madanoğlu kitaplarını imzaladı
Yazar Melek Madanoğlu'nun üçüncü kitabı “Zümrüt'ü Anka / Bir Dostluk Hikâyesi” Varyant Yayınları'ndan çıktı. Madanoğlu'nun gerçek yaşamdan kurgulanan dört kadının hikâyesini... Devamı
