Oradaydım...
Yazar: Engin Yavuz
Bundan 17 yıl önceydi...
Genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek, işçi, memur, köylü oradaydık...
Orası, yalnızca Aliağa ve çevresini değil, kuzey rüzgarlarına açık Ulukent, Menemen ve İzmir'e kadar geniş bir alanda yaşayanları kirli dumanlarıyla yavaş yavaş öldürecek termik santralın temelinin atılacağı Gencelli idi...
Günaydın Gazetesi'nin muhabiriydim ama o kirlilikten etkilenecek bir Egeli olarak oradaydım...
Çanakkale Belediye Başkanı İsmail Özay, Konak Belediye Başkanı Ahmet Sarışın, Alibeyli Belediye Başkanı Netice Okutan, Seferihisar Belediye Başkanı Ethem Çalış, Bağarası Belediye Başkanı Ercan Çakır, Menemen Belediye Başkanı Kadir Yıldırım, Bergama Belediye Başkanı Safa Taşkın, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim, Menderes Belediye Başkanı Mahmut Şentürk ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur oradaydı...
Foça kavşağından itibaren yolun iki yanına servi fidanları dike dike, halkaları birbirine sımsıkı bağlı çelik bir zincir gibi ilerleyen onbinler, saatler sonra toplanabilmişti termik santralın olası inşaat sahasında...
Yemyeşildi alan, papatyalarla, lalelerle süslenmişti, bir köşede kalabalığa aldırmadan ve bu alanın bir cehenneme dönüşeceğinden habersiz, annelerinin yanı başında kuzular keyifle otluyordu.
Sendikalar, sivil toplum örgütleri, yerel yöneticiler, çevre örgütleri bir aradaydı...
Çakmur'u davet ettiler sonra kürsüye... Bu demokratik ve kitlesel halk hareketinin başarıya ulaşmasında en büyük payın sahibi Yüksel Çakmur onbinlerin önünde şöyle sesleniyordu iktidara:
"Siz bu ulusu kendiniz kadar ahmak mı zannediyorsunuz?. Burada işçisiyle, memuruyla, genciyle yaşlısıyla bir halk hareketine tanık oluyoruz. Şimdi ağaçlar dikiyoruz buraya, gücünüz varsa gelin sökün görelim. Bu halkı susturamayacaksınız... Bu kez yapamayacaksınız... Mustafa Kemal'in temizlediği bu yurdu bir daha kirletemeyeceksiniz..."
Ve bir gün sonra Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, Bakanlar Kurulu'nun termik santralla ilgili olarak verdiği kararı iptal etti.
Aradan 17 yıl geçtikten sonra bu kez iki kuruluş birden aynı alanda bu kez iki termik santral kurmak üzere harekete geçti.
İki termik santral iki katı kirlilik anlamına geliyor ama bakıyorum Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül ve 17 yıl önceki yürüyüşlere de katılan çevreci Bilge Contepe dışında kimse sesini çıkarmıyor olan bitene.
Neredesiniz sayın yerel yöneticiler?..
Yıllar önceki eylemin başarıya ulaşmasında Çakmur'un liderliğinde bir araya gelen belediye başkanlarının katkısının ne denli önemli olduğunu, o eyleme katılanlardan dinleyebilseniz.
Bu görevin sokaklara parke döşemekten çok daha önemli olduğunu bir anlayabilseniz...
Gencelli yine genç kalacak...