Mallı garipler
Yazar: Münir Koçarslan
İnciraltı'ndaki "imarzedeleri" dinledim. Ama bunlar banka mağduru değil, gerçek imar mağdurları... Yaklaşık bin kişiler. Her biri ailelerinden kalan tarlaların, bahçelerin sahibi.. Toprakları, mirasla bölüne bölüne küçülmüş, kimi bir, kimi iki bilemedin beş dönüm yer sahibi... Ekeni de beslemez, dikeni de... Ellerinde raporları var. Yerin altından artık tuzlu, borlu, termal su çıkıyor. Bu yüzden bir zamanlar mis gibi mandalina veren ağaçlar kurumuş. Yüzlercesi, "Güneşten, izmaritten tutuşup yangın çıkarmasın, etrafı da yakmasın" diye resmi kurumların verdiği izinlerle kesilmiş...
Artık toprak ölmüş...
***
Ama kağıt üzerinde hiç de öyle değil. Bölgenin bir bölümü tarım arazisi görünüyor, bir bölümü doğal koruma alanı... Ne gariptir bölge 1991 yılında turizm merkezi de ilan edilmiş. Aradan yıllar geçmiş, bir türlü imar planı hazırlanmamış. Meydan adeta boş, sahipsiz kalmış.
Kitabına uyduran villalar, hatta gökdelen dikmiş, devlet binalar yapmış. Ama iş, kanuna, nizama saygılı vatandaşa gelince, verilen yanıt hep "yasak" olmuş.
Sözünü ettiğim insanlar, hem annelerinin babalarının hatırasına sahip çıkmış. Gerçek anlamda koruma yapmış, tapulu arazisine kaçak bina dikmemiş. "Geleceği görüp" kelepir fiyata yer kapatanların tuzağına düşmemek için de direnmiş.
***
Birinin ayağında doğru dürüst ayakkabı yok, üstelik yarı felçli, üç kuruş yaşlılık aylığına ve damdan farksız bir evde sefaletle yaşamaya mahkum kalmış.
Birisi tarlasını haftada 5 litre süt karşılığı bir çobana vermiş, ağıl kurdurmuş.
Biri diyor ki; "Özdilek Alışveriş Merkezi ve Crowne Plaza Oteli'yle sınır komşusuyum ama bize yasak diyorlar, inşaat izni vermiyorlar, çivi bile çakamıyoruz. Buradaki evimizi de terk etmek zorunda kaldık, tinercilerin mekanı oldu, bir de polis öldürdüler. Uğradığımız haksızlığı, çektiğimiz eziyeti bilmiyorlar."
***
Hak, adalet ve eşitlik istiyorlar ama kimse yüzlerini görmüyor, seslerini duymuyor. Kelimenin tam anlamıyla mallı garipler.