Hekimler sandığa gidiyor
Yazar: Nesrin CoÅŸkun
Öyle bir zamanda izne ayrılmışım ki... Mevsim açısından iyiydi de zamanlama olmadı. Malum, 6-7 Mayıs'ta İzmir Tabip Odası'nda seçimli genel kurul var. Üç liste çıktı, gruplar basın toplantılarıyla adaylıklarını, görüşlerini açıkladılar. Yani bunlar ben tatildeyken oldu ve bu toplantılara katılamadım. Hayıflanmam o yüzden. Bu tür toplantılarda yüz yüze, sıcağı sıcağına olmak hoş oluyor. Hele üç liste varsa tadından yenmiyor.
Bu şansımızı kaçırdık ama telefon, internet sayesinde açığı kapatmaya çalıştık. Kulislerde ne olup bitiyor, ne konuşuluyor, bilmek ve anlatmak gerek değil mi? Bazıları gibi birilerini "destekleyin" mesajı vermek için değil. Bu tür işaretler riskli de, ters tepebilir değil mi?
Gül, geleneği bozdu
Çok uzatmayalım, başka illeri bilmem ama İzmir Tabip Odası'nda bir gelenek vardı, göreve seçilen başkan ikinci dönem de aday olurdu ve güven tazeleyerek sandıktan çıkardı. Bu geleneği Demokratik Katılımcı Hekimler Grubu'ndan seçilen Başkan Uzm. Dr. Zeki Gül bozdu. Oysa baştan Gül'ün "devam" niyeti vardı, devam etmesi için de çok baskı. Ama sonrasında aday olmaktan vazgeçti. Ne oldu da vazgeçti, bilemeyiz. Ama Gül, 10 yıldan beri yani son 5 dönemdir 3'ü, biri başkan olarak yönetim kurulu, 2 dönem de merkez konseyi üyeliklerinde bulunan "tek hekim." Ona göre yönetimde etkin olmak için illa da başkan olmak gerekmiyor. Saygı duymak lazım. Deneyim ve birikimlerin önemli olduğunun ve paylaşılması gerektiğinin bilincinde ve o yüzden de bir şeylere arkasını dönmüş, çekip gidiyor değil. Ankara-İzmir arasında, Oda ile TTB arasında yani genişletilmiş merkez konseylerinde göreceğinizden emin olun.
Gelenek değişti, tek dönemde Gül dönemi kapanıyor. Gül'den önceki iki dönem Op. Dr. Fatih Sürenkök Demokratik Katılımcı Hekimler Grubu'ndan (DKHG) başkandı. Ondan önceki iki dönem ise Op. Dr. Suat Kaptaner, Hekim Güçbirliği'nin (HGG) adayı olarak seçilmiş, başkan olmuştu. Şimdi bu iki isim aynı grupların başkan adayları olarak karşı karşıya geliyorlar. Ama sadece birbirlerinin rakipleri değiller, bir üçüncü grup var; Bağımsız Hekimler Grubu (BHG). Onların başkan adayı Atatürk Eğitim Hastanesi'nin Osman Durmuş dönemindeki başhekimlerden Doç. Dr. Hüseyin Katılmış. Liste ister deyin "protokol", ister "amirim" listesi. Eski yeni yöneticilerle dolu, başhekim, müdür, şef... Bunu avantaj sayan da var saymayan da.
Üç gruba da başarılar
Kulislerde en çok konuşulan bu seçimin bayağı "kırmızı" geçeceği. İki eski başkan Sürenkök ile Kaptaner'in karşı karşıya gelmesi heyecanı artırırken, bu rekabet de Katılmış Grubu'nu keyiflendiriyor. Zaten bazılarının hesabı bunun üzerine. "İkisi kapışır, üçüncü aradan çıkar" diye. Ama nafile. Elbette oy alacaklardır ama bu ipi göğüslemeye yetmez, belki biraz daha seçime heyecan katarlar. Seçim Demokratik Katılımcı ile Hekim Güçbirliği grupları arasında geçer ve oylar bölünerek yine yönetim karma oluşur. Heyecanda doz patlaması ise Kaptaner ile Sürenkök'ün başkanlık yarışında.
Tabii seçimde kimin kaç oy alacağı, kimin listesinin daha çok delineceği önemli de 9 bin 200 üyeden kaçının sandığa geleceği de bir o kadar önemli. En yüksek katılımlı seçim 1983'te olmuş, bin 800 oy kullanılmış. (O zamanki üye sayısına göre ciddi rakam). 4 üyesi Demokratik, 3 üyesi Güçbirliği grubundan olan mevcut yönetimin belirlendiği seçimde oy kullanan hekim sayısı ise bin 200 civarında. Ama bu seçim üç listeli olunca, rekabet daha bir artıp kızışınca sandığa çağrılar bir o kadar artmış durumda. O yüzden de katılım beklentisi 2 bin - 2 bin 500 civarında. Zaman daraldı, kulisler yoğunlaştı. Üç grup bildirilerini sadece meslektaşlarıyla değil kamuoyuyla da paylaştı, paylaşıyor. Heyecan dorukta, son sözü pazar günü piknik yerine sandığa gidecek hekimler söyleyecek. Ama sonuçta sandıktan oy kullananların da kullanmayanların da yöneticileri çıkacak.
Üç gruba da başarılar dileklerimle.
Eğitim farkı
İzmir Tabip Odası'nca 2005'te yapılan bir çalışmada asistanlar, uzmanlık eğitimlerini değerlendirmiş. Üniversiteler ile Sağlık Bakanlığı'na (SB) bağlı hastanelerde verilen uzmanlık eğitiminde farklılıklar ortaya çıkmış. Üniversite hastanelerinde asistan eğitimi programını uygulama oranı yüzde 88, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bu oran yüzde 56 bulunmuş. Asistanlar SB eğitim hastanelerinde uzmanlık eğitiminin yeterince yapılandırılmadığını ve biyoteknolojik altyapının yetersiz kaldığını öne sürmüş. Üniversite hastanelerindeki asistanların yüzde 91'i, Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki asistanların da yüzde 66'sı düzenli seminer yapıldığını belirtmiş. İlgililerine duyurulur.
Aman ne komik
Öyle bir hava attı ki, fırtına çıktı.
Hakkımı aradım, meşgul çaldı.
Kadın Hakkı yoktur. Çünkü Hakkı erkek adıdır.
Hiç oralı olmadı, çünkü o buralıydı.
Hayallerim suya düştü, ama önemli değil, çünkü yüzme biliyorlar.
(Üşümediniz değil mi?)
Delege sayısı arttı
Tabip odalarının Türk Tabipler Birliği'nde üye sayılarına orantılı temsil edilmeleri için gereken yasal düzenleme kabus gibi bir bekleyişin sonunda gerçekleşti. 2004'te delege seçemeyen odalar bu seçimlerden sonra TTB Büyük Kongre delegelerini seçecek. Sayıda 7'den 15'e yükseldi. 3 listede de değerli isimler var. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun belirleneceği seçimde delegeler de seçilecek.