Duman zehirlenmesi ve ilk yardım 2025-02-02 19:27:27
Yazar: Prof. Dr. Gürkan Ersoy
Bu yazımızda "duman (soba, karbon monoksit) zehirlenmesi nedir?", "Nasıl oluyor da zehirleniyor ve ölüyoruz?", "Zehirlendiğini fark ettiğimiz kişiye nasıl ilk yardım uygularız?", "Bu tür zehirlenmeden korunmanın yolları nedir?" gibi başlıkları inceleyeceğiz. Önce, neden bu konuyu ele aldığımızı açıklayalım.
Ülkemizde her yıl havaların soğuduğu kış aylarında, lodos fırtınasının olduğu, sobaların yakılmaya başlandığı günlerde bu tür zehirlenme vakalarına çok rastlıyoruz. Daha da önemlisi bu önlenebilir basit bir olay nedeniyle ölümler ortaya çıkıyor. Bu konuyu ele alırken, havaların soğumaya başladığı bugünlerde olabilecek zehirlenmeler ve sonrasındaki ölümleri engelleyebilmek için konu hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.
Duman zehirlenmesi ne demektir? Kömürlü (kovalı) soba, mangal, kuzine, ocak ve diğer ısıtıcılar ile doğal gaz, bütan gazı, şofben, gibi cihazlar ile otomobil egzozundan çıkan tam yanmamış gazın solunması ile ortaya çıkan, zamanında fark edilmezse ölümle sonuçlanan zehirlenmedir. Duman zehirlenmeleri özellikle kovalı odun / kömür sobasının yarı yanar şekilde bırakılıp aynı ortamda uyuduğumuz zaman ortaya çıkar. Yani bu tür zehirlenmelerde ölüm maalesef uyku sırasında gerçekleşir.
Çünkü ortamda, yani soluduğumuz havada var olduğunu fark edemediğimiz, kokusu, tadı ve rengi olmayan bu zehirli gaz var önce uykumuzu getirir, arkasından bilincimiz kapanır ve uykuda ölüm ortaya çıkar. Peki, neden, niçin, nasıl zehirleniyoruz? Zehirleniyoruz, çünkü o anda ortamdaki gazdan (duman) zehirlendiğimizi fark etmiyoruz.
Aslında o anda bu zehirli gazı soluduğumuzu, dolayısı ile zehirlenmekte olduğumuzu fark edemiyoruz. Güçlükle ortamda zehirli gaz olduğunu fark etsek bile kendimizi tehlikeden uzaklaştıramıyoruz. Beynimiz zehirlendiğimizi algılasa bile kaslarımız çalışmıyor, olay yerini terk edemiyor, bağırarak yardım isteyemiyoruz. Sonuçta zehirlenerek yavaş yavaş ölüme gidiyoruz.
Bu zehirli karbon monoksit gazı dokular ve organlarımızda yaşamımız için vazgeçilmez yeri olan oksijenin bağlandığı yerlere bağlanarak kişinin dokularının oksijensiz kalıp ölmesine neden oluyor. Çünkü bu katil gazın bu bölgelere bağlanma gücü normal oksijene göre 200 kat daha fazla. Sonuçta kişinin dokularına soluduğumuz havadaki oksijen yerine bu zehirli gaz bağlandığı için kişi uykusunda hava açlığı nedeni ile ölüyor.
Hayatta kalabilmemiz için o anda mutlaka bir kişinin bu tehlikeli durumu fark edip kişiyi o ortamdan kurtarması gerekiyor. Maalesef bu gazın (karbon monoksit, duman, yanmamış gaz) diğer kötü bir özelliği de solunduğu zaman insana uyku hali vermesidir.
Banyoda kullandığımız tüp gaz ile çalışan şofben ve tüpünün banyo içinde olması, doğal gaz hattında sorun / kaçak olması, baca bağlantısı olmadan kullanılması veya baca bağlantısının, bacanın yetersiz / tıkalı olması ve saire de büyük risktir.
Zehirlenme belirtileri: Dumanla zehirlenen kişilerde görülebilecek grip benzeri belirtiler şunlar:
Karbon monoksit gazı zehirlenmesi belirtileri: Bu tür zehirlenmelerde bulgular çok silik ama tipiktir. Şöyle:
Burada saydığımız belirtiler hiçbir şekilde duman zehirlenmesine özgü belirtiler değildir. Grip, nezle gibi hastalıklarda da bu belirtiler vardır. Bu nedenle biz hekimler içinde bu tür hastaları acil serviste ilk anda teşhis etmemiz oldukça güçtür.
En önemli ayrıntı, ayni evden / kışladan / yatakhaneden / iş yerinden, yani toplu ortamlardan gelen birkaç kişide aynı anda başlayan baş ağrısı, grip benzeri belirtiler, sersemlik hali gibi belirtiler varsa o insanlarda hemen duman zehirlenmesi ihtimali akla getirilmelidir.
Zehirlenen (zehirlendiğinden şüphelendiğimiz veya emin olduğumuz) hastaya ilk yardım nasıl yapılır?
Korunma tedbirleri neler?
Tıpta en etkin ve en ucuz tedavi yaralanmadan, hasta olmadan tedbir almak, yani korunmadır (Koruyucu hekimlik). Yani hastalanmadan, yaralanmadan önce alacağımız basit tedbirler bizi daha ciddi hastalık, yaralama ve hatta ölümden kurtarır. Bu tedbirleri şöyle sıralayabiliriz:
Nice sağlıklı dumansız, zehirlenmesiz günlerde görüşebilmek ümidiyle en derin sevgi ve saygılarımı sunarım.
Kaynaklar:
(*) Prof. Dr. Gürkan ERSOY
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti “Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi” ve “Girne Amerikan Üniversitesi" Misafir Öğretim Üyesi