Her yeni yıla umutla gireriz. 2020 yılına da hem ülke hem tüm insanlık olarak çeşitli ümitlerle girmiştik.

Oysa henüz Şubat ayı başı itibariyle felaketler zincirinden başımızı kaldıramadık.

Yıla 2 Ocak 2020 günü Libya'ya asker gönderme yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesiyle başladık.

3 Ocak 2020'de Amerika, İranlı General Kasım Süleymani'yi öldürdü. Akabinde İran, Irak'taki iki ABD üssünü vurdu.

2020, İran'ın Ukrayna Hava Yolları'na ait yolcu uçağını yanlışlıkla vurması ve 176 kişinin ölmesi ile bize çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi.

Ocak ayında olayların ardı arkası kesilmedi;

Endonezya'yı sel vurdu, 53 kişi hayatını kaybetti.

Pakistan'da çığ felaketi oldu, kar altında kalan 57 kişi hayatını kaybetti.

Avustralya'daki orman yangınlarında 25 kişi öldü, 1,25 milyar hayvan telef oldu.

Ünlü NBA yıldızı Kobe Bryant'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesi, dünya gündeminin en çok konuşulan konularından biri arasına girdi.

Ve dünya Çin'den gelen "corona virüsü" alarmıyla sarsıldı.

Çinli yetkililer Şubat'ın ilk haftası itibariyle ölü sayısının 563'e çıktığını açıklarken, toplamda 28 bini aşkın kişide de virüs tespit edildiğini duyurdu. Sayı her geçen gün artarken, Çin dışında da vakalar ortaya çıkmaya başladı.

Dünya corona virüsünün hem sağlık, hem de ekonomik anlamda yansımalarını konuşurken, Türkiye Elazığ depremiyla sarsıldı. 6.8 şiddetindeki depremde 41 kişi öldü, yüzlerce bina kullanılamaz hale geldi.

Kış şartları Elazığlıları sınamaya devam ederken, Manisa Akhisar depremleri de yürekleri ağızlara getirdi. Akabinde deprem ülkesi Türkiye adeta beşiğe döndü.

İdlib'de gerçekleştirilen yoğun topçu ateşi sonucu üçü sivil, beşi asker sekiz kişi şehit oldu.

Şehit haberlerine her gün yenileri eklenmeye devam ediyor.

Van'da çığ düştü, beş kişi hayatını kaybetti. Kayıpları arama kurtarma çalışmasına giden kişilerin de çığ altında kalması sonucu, 33 kişi daha öldü. Arama kurtarma çalışmaları sürüyor. Sadece Van'ın Bahçesaray ilçesi değil, tüm ülke yasa büründü.

Daha Van çığ felaketi gündemdeki yerini korurken, Pegasus Havayolları'nın İzmir-İstanbul seferini yapan uçağı, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıkarak üç parçaya bölündü. Yetkililer, olayda üç kişinin hayatını kaybettiğini, 180 kişinin de yaralandığını açıkladı. Ağır yaralıların durumları endişe veriyor.

Kazaya, hava trafik kontrolünün iniş insiyatifini pilota bırakmasının ve Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki ikinci pistin yıllardır tadilata alınmamasının sebep olduğu konuşuluyor. Ulaştırma Bakanı'nın olaydan saatler önce, "Sabiha Gökçen'deki ikinci pistimiz çok yorgun" yönündeki açıklaması ise, yine ihmaller zincirini gözler önüne seriyor.

Halkın zekasıyla dalga geçen siyasiler, pahalılık, dünya gündemi derken bir de doğanın bizlere oynadığı oyunlar hepimizi demoralize etse de, yaşamak zorundayız.

İnadına, inançla, çocuklarımız için...

Unutmayalım ki dibe ayağımızı değmeden kendimizi yukarı itemeyiz.

Dileyelim ki şu kısa sürede yaşananlardan başka felaketler görmeden 2020 yılını bundan sonra huzur, sağlık içinde geçirebilelim.

Dünyanın sonunun böyle geldiğini düşünenlere inat, yaşama sarılalım.

Hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor, diyorum ki;

Umut fakirin ekmeğidir. Biz güçlü bir milletiz. Biz Atatürk'ün çocuklarıyız. Hepsini atlatırız. Şimdi birlik olma ve yürek yüreğe verme zamanı.

2020'yi yeneceÄŸiz...

Hepsinin geride kalmış olması umuduyla, sevgi ve sağlıkla kalın...