1 Eylül Barış Günü'nde Diyarbakır Kürt açılımı mitingi; uyar!
Yazar: Mahiye Morgül
1 Eylül 1939, barış değil, bir saldırı günüdür; 2.Dünya Savaşı'nın başladığı gündür.
Bu savaşın sonunda İsrail devleti kuruldu; savaşın hedefi demek ki buydu. Böylece Asya toprağında ayağını basacak bir karakol devlet kurdular, bayram etmezler mi ya!
Åžimdi sıra gelmiÅŸtir, karakolu büyütmeye, yani Ä°srail’in sınırlarını Harran’a doÄŸru geniÅŸletmeye. Yani BOP. Diyarbakır seçilmiÅŸ merkezlerden biridir. Diyarbakır’ı merkez yapacağını bizzat BOP eÅŸ baÅŸkanı sıfatını kullanarak baÅŸbakan kendi aÄŸzıyla söylemiÅŸtir.
Barış (!) mitinginin en âlâsı Ä°srail’de yapılmaktadır. Aynı gün eÅŸzamanlı olarak Diyarbakır’da neden bayram olmasın?
Ä°srail için Diyarbakır’da 1 Eylül Barış Mitingi'ni kimin yaptığı hiç önemli deÄŸildir. Nasıl olsa bir süre sonra onları da deliÄŸe süpürür, tarikat, aÅŸiret ve mezhep çatışmaları çıkartıp hepsini oradan kaçırtır...
Ä°srail Harran’ı Ä°NSANSIZ Ä°STÄ°YOR! Filistin halkına yaptıkları gibi. Filistin halkı bugün kendi topraklarında göçmendir.
“1939’da Hitler...”, hayır, bu cümleyi böyle deÄŸil, “Yahudi silah tekelleri bir manyak lider yaratıp, onu Polonya’ya saldırttılar” diye yazmalı. “Polonya’daki Yahudi nüfusunu hayvan vagonlarına yükleyip Filistin topraklarına taşıdılar... Orada ilk araziyi Abdülaziz zamanında satın almışlardı... Buna karşı çıkan Åžeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi Abdülaziz’in aleyhinde fetva verdi, Hüseyin Avni PaÅŸa ve Mithat PaÅŸa ile birlikte Abdülaziz’i devirmekten 1881’de Yıldız çadır mahkemesinde yargılandı, ona idam cezası verildi, müebbet hapsine çevrildi, Hicaz’da Taif zindanına sürüldü...” diye yazsam... Hayır, bugün bunu anlatmayacağım.
Türkiye’de bugün doÄŸunun insansızlaÅŸtırılması BOP planının en önemli ayağıdır. Ä°nsanımız ya daÄŸa kaçırtıldı ya büyük ÅŸehirlere.
Tıpkı Filistin halkı gibi, Kürt insanımızı kendi yurdunda göçmen yapmaya nasıl başlandığını görelim:
a- Kenan Evren cuntasıyla birlikte; Diyarbakır Cezaevi'nde işkenceleri ve dışkı yedirmeleri hatırlayalım. Şimdi o cezaevini ortadan kaldırıyorlar ki ne amaçla kullanıldığı unutulsun.
b- Aynı dönemin baÅŸbakanı, IMF’nin has adamı Turgut Özal, hayvancılığı ve tarımı öldürerek köylüyü metropollere sürdü.
c- Köy baskınları nedeniyle, yani terörden kaçan köylüler.
d- Toprak ağasının marabası olmaktan bıkıp şehre kaçanlar.
e- Devlet Fabrikaları kapatılarak bir kısım işçiyi ailesiyle birlikte büyük şehirlerdeki bürolarına göndererek.
f- Baraj gölleri yaparak su altında kalacağı gerekçesi yaratarak köy boşaltmalar ve benzerleri....
Geçen yüzyılın ilk büyük savaşında doğudan ilk kaçırtılanlar Ermeni köylüleriydi, bunu büyük emperyalist planın parçası olduğunu şimdilik hatırlatarak geçelim.
Diyarbakır 1 Eylül Mitingi'ni etnik Kürt partisi olduğunu saklamayan bir parti yapıyor.
Yarın aynı meydanda etnik deÄŸil de bir dinci Kürt partisi miting yapabilir. Ki yakında Tunceli için böyle bir iÅŸaret görünüyor. Nerden anladım derseniz; CNN bugün BeÅŸir Atalay’ın “açılıma devam edeceÄŸiz” yollu basın açıklamasına iki yerden canlı yayın “izleme” görüntüsü vardı. Biri Diyarbakır’dan Ahmet Türk, diÄŸeri Tunceli’de bir kahvehanede orta yaÅŸ üstü bir grup insanı ekran karşısında gösterdiler. Sanki Tunceli halkının meselesi BeÅŸir Atalay’ın açıklamalarıymış gibi bir imaj verdiler. Sonunda, mikrofonu tuttukları bir kiÅŸi, ne getireceÄŸini bilmediÄŸi açılım(!) için sorunlarına çare olacakmış gibi, “En fazla mayınlı arazi Tunceli’dedir, en faza boÅŸalmış köy Tunceli’dedir, en fazla baraj gölü buradadır...” dedi.
Dikkat ettim, son aylarda PKK en fazla Tunceli kırsalında eylem yapmaktadır. Sanki Türk uçakları buraları bombardıman etsin istermiş gibi... Hani malûm açılımda silahlar susacaktı?
Bence iÅŸin püf noktası dikkatlerin Tunceli’ye çekilmesiydi. Çünkü Tunceli’nin Zaza Alevilerine (Zazalar, Selevkosların ve Sasanilerin torunları olup Koçgiri OÄŸuz boylarıdır), yeni bir havuç gösteriliyor. Ankara’da Kürt-Zaza Alevi partisi olması muhtemel bir parti kurma çabasından söz ediliyor. Bu partinin hazırlayıcıları arasında adı geçen yazar Ali Balkız, 1993’de 37 sanatçının yanarak ölmesiyle sonuçlanan, Aziz Nesin’in de aralarında bulunduÄŸu sanatçıları Sivas’a götüren organizasyonun sorumlusuydu. EÄŸer partiyi de aynı dikkatsizlikle kuruyorlarsa, kendilerini uyarma görevimiz vardır. Ortalık bu kadar barut kokarken, ateÅŸle oynanmaz!
Tarih araÅŸtırmalarımdan öğrendiÄŸim bir ÅŸey var, Anadolu’da bütün savaÅŸlarda kabak gelip KaÅŸgari/Koçgiri OÄŸuz boylarının, Alevi ve BektaÅŸi inanışlıların başına patlamıştır. Hangi padiÅŸah BaÄŸdat seferine çıkmışsa, arkası Anadolu’da Alevi Türkmen katliamı olmuÅŸtur. Bugün birilerinin Türk Ordusu'nu BaÄŸdat seferine çıkartmak istediklerini görmüyor musunuz? Kerbelâ’yı çiÄŸnemeden BaÄŸdat’a girilmez!
Herkes aklını başına toplasın. Etnik veya dinsel bir cemaat partisi, yani tüm halkı kucaklamayan parti, en büyük zararı adına hareket ettiği insanlara verir. İşte PKK, işte DTP...
1 Eylül barış değil, saldırı günüdür, bugün sadece bunu yazacaktım aslında, lütfen beni bağışlayın.