Suphi Amca'yı tanır mısınız?
Yazar: Konuk Yazar
Sancar Maruflu
Geçtiğimiz hafta sonunda baba gibi sevdiğim gerçek bir dostu yitirmenin ve haftanın ilk gününde bu sımsıcak dostu toprağa vermenin acısını yaşadım. O benim ve pek çok İzmirli'nin "Suphi Amca"sıydı.
Suphi Alpayım, 89 yıllık yaşamına neler sığdırmamıştı ki? 1919 yılının 22 Nisan'ında İstanbul'da Kuvayi Milliyeci bir ailenin çocuğu olarak Dünyaya gelmişti. Suphi Amca; Atatürk Cumhuriyeti'ne gönül vermiş, Atatürk'ün aydınlanma devrimlerinin ilk hazmedildiği günlerde pırıl pırıl bir cumhuriyet delikanlısı olarak yetişmişti.
İlk, orta ve lise eğitimini Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara'da tamamlamıştı. 14 yaşında Cumhuriyet'in onuncu yıldönümünde Atatürk'le tanışmıştı. Yaşamı boyunca Atatürk'ü 18 kez çok yakından görüp onu dinlediğini keyifle anlatırdı.
Posta Telgraf Mektebi Alisi'nde gördüğü mesleki eğitimini müteakip tam 37 yıl PTT teşkilatında onurla hizmetler yapmıştı. Birinci dereceden devlet memuru olarak emekli olmuştu. Yaşamı boyunca spordan hiç kopmamıştı. Atletizm-voleybol ve hentbol dallarında amatör anlamda spor yapmıştı.
Ankara Gençlerbirliği Kulübünde futbol oynamıştı. Ankaragücü formasıyla atletizm müsabakalarına katılmıştı. 1939-1941 yıllarında İstanbul'da Sirkeci İdman Yurdu ve Vefa Spor kulüplerinde futbol oynamıştı.
1944-1948 yıllarında İzmir'de İkiçeşmelik Halkevi (Bozkurt) Futbol Takımı'nda oynamıştır. 1949-1953 yıllarında Kırkağaç ilçesinin Bakırköy'de, köy delikanlıları ile yeşil-beyaz renkli (Bakırspor) Kulübünü kurdu. Orhan Daut'un başkanı olduğu bu kulüpte antrenör futbolcu olarak görev yapmıştır.
1958 yılında İzmir'de, Fenerbahçeli Milli Futbolcu Eczacı Cafer Çağatay'ın açtığı Futbol Hakem Kursu'na katılmış ve lisanslı futbol hakemi olmuştur. 1970 yılına kadar bölge ve milli hakem olarak Türk sporuna katkıda bulunmuştur. 1971 yılında İzmir Akdeniz Olimpiyatlarında görev alarak "Milli Hakem" ünvanını kazanmıştır.
1970-1993 arasında Futbol Federasyonu Gözlemciliği ve Temsilciliği yapmıştır. 1984 yılında İzmir Bölgesi Futbol Hakem Komitesi'ne başkanlık yaptı.
1984 yılında benim, Semih Duransoy, Yavuz Tunç, Kaya Çelikkanat, Hakkı Gürüz ve Okan Yüksel gibi dostlarınınteşvikleri ile İstanbul Ali Sami Yen Stadı'nda Hürriyet Gazetesi'nin "Dedeler Yarışı"na katıldı. Yirmibin seyirci önünde koştu ve Türkiye ikincisi oldu. Son nefesine kadar spordan hiç kopmayan Suphi Alpayım, Emekli Dünyası üyelerine yaşam yürüyüşleri ve jimnastik yaptırmıştır.
Suphi Alpayım özellikle amatör spor branşlarının ve kitle sporunun yaygınlaşması konusunda  çok çalışmıştır. İzmir'de ilk kez Emekli Dünyası spor gruplarını o oluşturmuştur. "20'inci Yüzyıl'dan İz Bırakan Toplum Önderi Ödülü" ile taltif edilmiştir. "Dr. Behçet Uz Üstün Başarı Ödülü" sahibidir.
Türk Futbol Antrenörleri Birliği tarafından Yüzyılın Spor Adamları ödüllerinden birine sahip olmuştur. Türk Futbol Antrenörleri Birliği'nin onur üyesidir. Türk Başarı Ödülleri Kurulu (TBÖK) ile İzmiri Sevenler Platformu'nun (İZSEV) onur kurulları tabii üyesidir. Dr. Behçet Uz'un kurduğu, "Ataorman" adıyla anılan İzmir Atatürk Ormanı'nı ve Kültürpark'ı Koruma Derneğinin İkinci Başkanı ve bu dernekçe ilk kez oluşturulan Orman İzci Kolu'nun ilk genel yönetmenidir.
Fenerbahçe, Altay ve KSK hayranı olan Suphi Amca, Egeli emeklileri her 19 Eylül'de tam 24 kez trenle Ankara'ya götürmüş ve bizzat kendi rehberliğinde onlara Anıtkabir başta olmak üzere Ankara'daki Atatürk Cumhuriyeti'nin tüm değerlerini gezdirmiştir.
O herkesin mutluluğunu, acısını, sevincini paylaşırdı. Tam bir gazeteci dostuydu. Özdemir Hazar'ın, İsmail Sivri'nin, Sabri Süphandağlı'nın, Besim Akımsar'ın, Nihat Paykoç'un, Nihat Kürşat'ın, Jerfi Yener'in ve tüm gazetecilerin kadim dostuydu.
Mazhar Zorlu, Adnan Suvari, Eşref Şeref Apak, İsmail Hakkı Güngör, Cihat Arman, Cevat Ziya Maruflu, Rıdvan Burteçin, Haşmet Uslu, Rüştü Şardağ çok yakın dostlarıydı. Herkesi tanırdı. Herkes tarafından tanınır ve sevilirdi. Herkese neşe, sağlık, gençlik ve moral aşılayan, hoşgörülü, sevecen, dost Suphi Amca'nın ölümü beni çok üzdü.
Son kez onun vasiyetini uygulayan bir kişi olmama rağmen, Suphi Amca'nın öldüğüne inanamıyorum. Ölümü hiç yakıştıramadığım mükemmel ve muhteşem bir kişilikti Suphi Amca'mız. Yüce tanrıdan Suphi Amca'mıza rahmet diliyorum.
Ruhu şad olsun. İyi bir haftasonu dileklerimle, sevgiler sunarım.