Güzelbahçe ve Gaziemir'de meclis üyesi sıkıntısı
Yazar: Fevzi Yılmaz
Geçtiğimiz hafta Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran'ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na ciddi bir çıkışı vardı. 'Birileri gider, izin gelir' burada kimin nereye gideceği belki net bir şekilde açıklanmıyordu ancak, Avkıran'ın Ankara düzeyinde girişimlere başlayacağı kesin. Bu konuda özelikle Güzelbahçe'deki tüm sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ortak bir görüşte birleşiyorlar. Söyledikleri, "Arazinin kimin olduğu değil, kurulacak üniversitenin Güzelbahçe'ye katkısının ne olacağı".
Bu konuda neler yapılacağı, nasıl bir yol haritası izleneceği henüz netleşmedi. Bu arada en çok konuşulan hatta ciddi sıkıntı yarattığı gözlemlenen, Güzelbahçe'yi Büyükşehir'de temsil eden iki meclis üyesinin gösterdiği tavır. Bu konuda da en çok sıkıntılı olan Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran. Başkan tepkisini de şöyle dile getiriyor:
"Ben elimden geldiği kadar üniversitenin Güzelbahçe'ye kazandırılması adına her türlü girişimi yapacağım. Hatta Genel Başkanım Deniz Baykal ile de bu konuyu görüşeceğim. Ancak benim kabullenemediğim, Güzelbahçeli'nin oyları ile seçilmiş, kendi meclisimizde olumlu görüş bildirmiş, iki meclis üyemizin daha sonra Büyükşehir'de olumsuz görüş bildirmeleri. Oysa Güzelbahçe'nin yararına olacak bir projenin arkasında durmaları gerekirdi."
Avkıran iki meclis üyesine kırgın
Bu konuda Güzelbahçeli de farklı bir görüş bildirmiyor. Ertan Avkıran ile aynı düşünce içerisinde. Ancak, Avkıran ve Funda Akdağ Avcı ve İsmail Kandemir'in parti içi ayrı görüş içinde olmaları sonucu, Güzelbahçe'nin yararına olacak ortak noktada birleşmeleri de doğal olarak mümkün olmuyor. Bu da gösteriyor ki, Güzelbahçe ilçe başkanlığı seçimleri öncesi başlayan sıkıntı daha da uzlaşmaz olarak sürecek. Ertan Avkıran ilçe örgütünde birlikte çalışacağı kadroları bir kez daha gözden geçirecek, hatta yeni kadrolaşmaya gidecek. Çünkü önümüzdeki süreçte bu yapılanmayı gerçekleştirmedi takdirde, Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinde bu tepkiler daha da fazlalaşarak sürecek gibi görünüyor. Sayın Başkan da bu tepkilere bir şekilde göğüs germek ve Güzelbahçe'ye hizmet getirmek zorunda. Son gelişmeler gösteriyor ki, eğer Güzelbahçe'de yeni projeler üretilecekse, Büyükşehir de bu projelere de destek şart.
Metropol sınırları içerisinde kalan bu bölge henüz gelişimini tamamlamamış ve kendi meclisinden geçen tüm kararların Büyükşehir'da de onaylanması gerekiyor. Bu kararlara Güzelbahçeli'nin oyları ile Büyükşehir'e gitmiş kendi üyeleri karşı oy kullanırlarsa; işler zor.
Gaziemir'de galeyana mı gelindi?
Haftanın ikinci önemli konusu ise, Gaziemir'de yaşanan akşam AKP'den Saadet Partisi'ne geçip, sabah da, "Kandırıldım partimdeyim. Hiç bir yere gitmiyorum" diyen Resül Güngör olayı idi. Aslında bu olayın ardından konuşulanlar farklı boyutlardaydı. Bu işi Seyfullah Aras'ın organize ettiği konuşuluyordu. Bilindiği gibi Seyfullah Aras, AKP'den istifa ederek, Saadet Partisi'ne geçiş yapmıştı. Neden istifa ettiği ise, kulislerde konuşulanlara göre, Buca CHP İlçe Başkanı Mehmet Süne'nin, Aras'ın Buca Belediyesi'nden aldığı ihalenin gayri yasal olduğu ve basına yansıttığı belgeler, ayrıca Gaziemir Belediyesi'nde de aynı düşünce ile ihale istemesinde yattığıydı. Eğer istifa etmemiş olsaydı, İl Disiplin Kurulu'nca ihraç edileceği konuşuluyordu. En önemli konuda, "Ben Saadet Partisi giderken arkamdan en az beş meclis üyesini de yanımda götüreceğim" sözleriydi. Eğer bu sözler Seyfullah Aras tarafından söylendiği doğruysa, verilmiş bir söz varsa, yanında da bazı AKP'li meclis üyelerini Saadet Partisi'ne götürmek istemesi de doğal. Ancak, bu isimlerde ilk ayağı başarısızlıkla sonuçlandığına göre diğer isimler kim?
AkdaÄŸ bir net, bir flu konuÅŸtu
Kendisi ile bu konuda telefonla konuştuğum Gaziemir İlçe Başkanı İsmail Akdağ'ın açıklamaları net:
"Bu konuda tamamıyla yanlış anlaşılma vardır. Resül Güngör muhasebeci bir meclis üyemizdir. Saadet Partisi İl Başkanı Şerafettin Kılıç da muhasebecidir. Dostlukları vardır. Davet etmiştir. Sayın Güngör nezaket göstererek bu davete katılmıştır. Davet sırasında bir anda ismi anons edilerek Sayın Necmettin Erbakan'nın yanına çağrılmıştır. Bu çağrı karşısında kendiside şaşkınlığa düşerek ne olduğunu anlamamıştır. Zaten sabah beni bu konuda arayarak, bir galeyana getirilme olayı ile karşı karşıya kaldığı ifade ederek partisine olan bağlılığını dile getirmiştir. Güngör partimizin meclis üyesi aynı zamanda encümen ve bütçe komisyon üyesi olarak çalışmalarına devam edecektir."
Tabi bu açıklamalar sonrası bende şu soruyu yöneltim İsmail Akdağ'a:
"Peki Başkan, Sayın Seyfullah Aras Saadet Partisi'ne geçmiş midir?' İsmail Akdağ'ın bu konuda ki yanıtı ise net değildi; 'Bizden istifa ettiği kesindir ancak Saadet Partisi'ne geçtiği konusunda bir açıklama duymadım."
Şimdi ben sormak zorundayım:
"Eğer Seyfullah Aras'ın Saadet Partisi'ne üyeliği kabul edilmişse, bu konuda İl başkanlığı tarafından neden bir açıklama yapılmadı? Bu geçişle ilgili bir sıkıntı var mıdır? Eğer var ise; Saadet Partisi İl Başkanı Kılıç, il yönetimi bu sıkıntının ne olduğunu neden bizlerle paylaşmaz?"