Yakın Plan'da çifte bayram
Yazar: Fevzi Yılmaz
Yakın Plan çalışanları olarak bu hafta iki bayram yaşamanın hazzını yaşıyoruz. Yakın Plan 4 yaşında ve 150. sayısı sizinle. İlk sayımızı hazırlarken duyduğumuz heyecanı, 150. sayımızda da duyuyoruz. Uzun emekler, yoğun mücadeleler sonrası bugünlere gelmesine katkıda bulunan tüm Yakın Plan dostlarına tekrar tekrar teşekkür ediyorum. 1500. sayısında görüşmeyi umut ederek, tüm okuyucularımızın Ramazan Bayramı'nı kutluyorum.
Toprak Koruma Kurulu
Geçtiğimiz hafta yine İnciraltı ve Bahçelerarası İzmir gündemindeydi. Tarım Bakanlığı tarafından verildiği söylenen "kısmi imar izni"yine kafalarda bir çok soru bıraktı. Oysa İnciraltı ve Bahçelerarası'nda imar bekleyen arazinin toplamı, 4 milyon 750 bin metrekare. Denize yakın, şehir merkezinde bu kadar geniş alanın dünyanın hiçbir metropolünde olduğunu düşünemiyorum.
Ancak bu alan için hala değişik spekülasyonlar yapılmakta. Çözüm üretilmesi ise; güç görünüyor. Örneğin bu alanın İzmir'e kazandırılması adına çözüm amaçlı bir adım atan Büyükşehir Belediyesi, ilk görüş yazısında Tarım Bakanlığı'nın 'bu alan birinci derece tarım arazisidir' engeline takıldı.
Tarım Bakanlığı daha sonra ne mi yaptı?
Çıkarılan bir yasa ile, "Toprak Koruma Kurulu" oluşturulmasına karar verdi. Toprak Koruma Kurulu ise; yaptığı ilk toplantısında kendi kendini inkar ederek, bu bölgede ki bazı alanlara "kısmı imar izni" verdi.
Düşünün, gelişi güzel bölgelere "kısmı imar izni" vereceksiniz. Daha sonra plan bütünlüğünden söz edeceksiniz.
İnciraltı ve Bahçelerarası şehrin merkezinde Büyükşehir sınırları içersinde kalan bir bölgedir.
Burası Menderes Nehri'nin kıyısında bir alan mıdır?
Böyle bir çelişki olabilir mi?
Oysa bu kadar geniş alanın planlamasının bir bütün içinde ele alındığını düşünelim. Bu bölgede, bütünsellik içeren bir plan dahilinde kullanılabilir yeşil alanlar oluşturulduğunu, büyük oteller, restoranlar, eğlence merkezleri, hobi alanları, hatta profesyonel takımların kamp yapmasına müsait futbol alanları yapıldığını varsayalım.
Ne olur; öncelikle oluşturulan kullanılabilir bakımlı çim alanları İzmir'in oksijen deposu olur. Daha sonra, bu bölgeden gelecek "katma değer" ülke ekonomisine katkı oluşturur. En önemlisi ise; yıllardır çözüm bulunamayan istihdam sorununa yani nitelikli işsizler kesimine iş kapısına dönüşür.
Olur mu? 'Toprak Koruma Kurulu' kısmı imar planı vermeye devam ederse, tabii ki zor...