Taş yerinde ağırdır 2024-07-02 22:00:00
Yazar: Orhan Beşikçi
Karakadı Hamamı’na "Lüks Hamam", Tevfik Paşa Konağı’na "Paşa Konağı", Debbağzâde İbrahim Efendi Yahudihanesi’ne "Mavi Kortijo" derseniz, kente ve kentin hafızasına zarar verirsiniz. Asmalı Şaraphane'nin (Politi Şaraphanesi) zamanla nasıl Akın Pasajı’na dönüştüğünü Dr. Siren Bora’nın araştırmalarından öğrenmiştik. Günümüzde Akın Pasajı denilen Asmalı Şaraphane'nin restorasyonu sırasında ortaya çıkarılan üzüm sıkma teknesi, ait olduğu mekânda sergilenseydi daha çok ilgi çekerdi.
Üzüm sıkma teknesi (Taş Mengene)
Havra Sokağı’na cephesi olan dikdörtgen planlı şaraphanede kullanılan yaklaşık, 0.95 x 1.85 x 0.50 metre ebadında, beyaz mermerden oyulma “Taş Mengene’de” denilen tekne, suçluymuş gibi binadan uzaklaştırılıp Agora’ya kaldırıldı. İstenseydi 284 metrekarelik alana sahip şaraphane binasında, yivli bölümünde pres yapılarak üzüm suyu çıkarılan mermer tekneye yer bulunabilirdi. “Taş yerinde ağırdır” atasözünü anımsatarak kamu bütçesiyle onarılan tarihi şaraphaneye ait mermer tekne, dilerim tekrar eski yerine getirilip tarihçesiyle birlikte sergilenir. Endüstri mirası ünitesine ait olan üzüm sıkma teknesi döneminin üretim biçimine tanıklık etmeyi sağlayan değerli bir kalıttır.
Namazgâh Hamamı
İlk restorasyonu sırasında ateşliği iptal edilip doğalgaza geçilen ve içerisine modern sauna yapılan tarihi Namazgâh Hamamı (Musa Kadı Hamamı) bir yardım kuruluşu tarafından işletilmeye açıldı. Daha önce Hamamcılar Odası tarafından faaliyete geçirilen tarihi hamamın doğalgaz gideri fazla olunca, hamamcılar hamamı kapatmak zorunda kalmışlardı.
Namazgâh Hamamı’nın restorasyon aşamalarını takip eden kentli yurttaş olarak hamamın müzeye dönüştürülüp kültürel etkinliklere açılmasını beklerdim. Bitişiğinde bulunan yazlık Gönül Sineması’nda iki yıl önce çevresi düzenlenmesi yapılıp perdesi boyanmış, Basmane Günleri’nde "Taçsız Kral" Metin Oktay’ın iki filmi oynatılmıştı. Tarihi Namazgâh Hamamı, hamam ve hamamcılık konusunda deneyi olmayan yardım kuruluşuna verildi.
Basmane Hamamı’nda olduğu gibi hamamın ihtiyaç sahibi kadınlara ücretsiz açılacağı, çamaşırlarının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından temin edilen çamaşır makinalarında yıkanacağı duyumu üzerine fazla ısrarcı olmadım. Ancak uygulamanın farklı olduğunu, hamama yıkanmaya giden kadınlardan yüksek yıkanma ücreti istendiğini öğrendim. Hamamın varsıllara açılmasını yadırgıyorum.
Yadırgadığım diğer konu, Evliya Çelebi’nin "Seyahatname"sinde adı geçen tarihi hamamın duvarına vakıf adının yazılması oldu. 16. Yüzyıl hamamına asılan tabela ve bez afişin kaldırılması, bölge insanı ile birlikte bütün İzmirliler'in faydalanacağı kültür merkezi olarak hizmet vermesi konusunda ısrarlıyım.
Carfi Konağı
1990’lı yıllarda Caferizâde Ailesi tarafından Ege Çağdaş Eğitim Vakfı'na (EÇEV) bağışlanan tarihi Carfi Konağı terk edildiği için yağmalanmış ve günümüzde adından sıklıkla bahsedilen metruk yapı haline gelmişti. Osman Paşa tarafından Carfi Ailesi'ne düğün hediyesi olarak verilen konak uzun yıllar kaderine terk edilmiş vaziyette onarım bekledi. Sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi, iki duvardan ibaret konağı aylarca süren restorasyondan sonra ayağa kaldırdı, bahçesine çim ve ağaçlar dikip EÇEV’e teslim etti.
EÇEV, eski günlerinde olduğu gibi, aradan aylar geçmesine rağmen nedense binayı hizmete sokmadı. Bakımsız ve korumasız kalan binanın bahçesinde bulunan çimler ve ağaçlar kurumaya başladı. Kamu kaynağı ile onarılan binanın tıpkı geçmişte olduğu gibi yeniden yağmalanıp metruk hale gelmemesi için acilen önlem alınması gerekiyor...
Oteller Sokağı’nda iki ölü
Oteller Sokağı’nda biri 14, diğeri 12 yaşında iki çocuk hayatını kaybetti. Ölüm nedenlerinin gıda zehirlenmesi olduğu söyleniyor. Kesin sonuç tabii ki otopsi sonucu belli olacak. Gazete haberlerine göre, otele dört çocuğu ile gelen aile, bölgeden aldıkları konserve balık ve kekle karınlarını doyurmuşlar. Rahatsızlan anne ve iki çocuğu hastaneye gitmiş, diğer iki kardeşin durumu iyi olduğu için otelde kalmışlar. Anne, dönüşte otelde bıraktığı iki çocuğunun cansız bedenleriyle karşılaşmış.
Ölüm haberi bana aynı sokakta otel yangınında hayatlarını kaybeden beş insanımızı anımsattı. Binanın enkaz görüntüsü yangın sonrası çelik bir perde ile kapatıldı, halen de kapalı. 2005 yılında yapılan düzenlenmelerle Tarihi Kentler Birliği’nden "Kentsel dönüşüm ödülü" alan tarihi sokak günümüzde perişan durumda. Aslında sadece Oteller Sokağı değil, Basmane ve çevresi tarihsel geçmişine yakışmayan bir görüntü içerisinde. Ruhsatsız iş yerlerinde satılan yabancı menşei ürünler tehlike saçıyor.
Nedeni ne olursa olsun, iki çocuğun ölümü hazin ve düşündürücü. Unutmadan hatırlatayım, çocukların hayatını kaybettiği otel, Zeki Demirkubuz’un çok ödüllü “Masumiyet” filminin çekildiği oteldir...