İmam Amca “Derslerine çok çalış” dedi 2023-07-19 21:48:58
Yazar: Alahattin Gürırmak
Yıl 1976 olmalı. Simav Ortaokulu’na devam ediyor ve Simav Yeni Mahalle’de, annemin babasından miras ahşap evinin kullanılabilir tek odasında yalnız başıma yaşıyordum. Babam altı yıl önce (1970) tarlada Muradınlar köyünden (şimdi mahalle) Kör Bekir ile buğday harmanı kaldırırken vefat etmişti.
Geçim sıkıntısı çekiyorduk. Annem İzmir’de mevsimlik tütün mağazalarında Mart-Eylül ayları arasındaki altı aylık dönemde çalışmaya giderdi. Benden büyük iki kardeşim ise ailemizden yıllar önce ayrılmışlardı.
Haziran ayı başlarında okul kapanınca doğruca İzmir’deki tütün işçisi annemin yanına giderdim. Basmane ve Konak civarındaki fotoğrafçılarda çırak ve kalfa olarak çalışırdım.
***
Komşu mahalleden Hüseyin ve Kemal Çatak arkadaşlarım beni ders çalıştırmak için sık sık ziyaret ederdi. Onlarla birlikte paylaştığım siyah-beyaz fotoğrafta görülen Simav’ın Karşıyaka adlı mesire yerine ders çalışmaya çıkardık.
Annemin 70'li yaşlarda “İmam Amca” diye seslendiğimiz bir akrabası vardı. İmam Amca Mesire yerindeki yemyeşil piknik alanının ağaçlarının, otlarının, çevrenin temizliğini ve yine bu yerdeki iki evliyaya ait olduğu belirtilen yatırın bakımını ve gönüllü bekçiliğini yapardı.
Ara sıra yanında taşıdığı bir defterde elle yazılı notlarına bakar, gelecekle ilgili bir şeyler söyler, adeta fala bakardı. Onun bu özelliğini bizim gibi herkes de bilirdi. Bunu da mesire yerinin gönüllü bekçiliği gibi ücretsiz yapardı.
***
1976 yılının Mayıs ayıydı, günlerden Pazar’dı. Yemyeşil çimenlerin rüzgarda ıslık çalar gibi ses çıkaran gür yapraklı ağaçların gölgesinde ders çalışmamızı tamamlamıştık. Daha sonra İmam Amca’ya gittik, defterine bakıp o yıl sınıfımızı geçip geçemeyeceğimizi söylemesini istedik.
İmam Amca ceketinin cebinden tahtadan elle yapılmış ve üzerleri numaralı zarları çıkardı. Önce arkadaşlarım Hüseyin ve Kemal için zarları yere attı, ortaya çıkan rakamlardaki sayılarla defterini açtı. Açtığı sayfadan birer metin okuyarak sınıflarını geçeceğini söyledi.
Daha sonra tahta zarları benim için yere attı. Çıkan sayılara göre defterindeki ilgili sayfayı açtı ve okumaya başladı. Benim için açtığı sayfayı biraz yavaş ve düşünceli okudu. Sonra defterden başını kaldırıp benim yüzüme bakarak, “Derslerine çok çalış” öğüdünü verdi…
Diğer iki arkadaşıma söylediği gibi “Sınıfını geçeceksin” dememesi beni endişelendirdi. Çünkü sınıfta bütünlemeye kalmam demek yalnız yaşadığım Simav'dan mevsimlik tütün işçisi İzmir'deki annemin yanına daha geç gitmem demekti....
İmam Amca’ya “Ben de sınıfımı geçecek miyim?” diye yeniden sordum. O da az önce söylediğini tekrarladı, “Derslerine çok çalış” dedi.
***
O yıl ikmale (bütünlemeye) kaldım. Benim için kötü bir sonuçtu. Sınıfı doğrudan geçip vakitlice annemin yanına gidemeyecektim. Bu da memleketimde geçim sıkıntısına düşmem demekti. Yetim bir çocuk olarak yalnız yaşıyor, annemin İzmir’e tütüne çalışmaya giderken bıraktığı kısıtlı parayla ihtiyaçlarımı karşılıyordum…
Annem Simav'dayken hısım, akraba, komşular, herkes, "Alaattin nasılsın?” diye hal hatır sorardı. Annem İzmir'e çalışmaya gittikten sonra kimse yolda izde halimi hatırımı sormazdı, tek başıma yaşam mücadelesi verirdim.
Evde bir haftalık kurumuş ekmeği su dolu kap içinde ıslatıp yumuşatıp yediğim de olurdu. Kimseden yardım istemek adetim değildi...
Nitekim, “Derslerine çok çalış” öğüdünü aldığım o yıl sınıfta kaldım. Orta öğrenimimi daha sonraki yıllar İzmir’de Karataş Ortaokulu’nda ve İzmir Ticaret Lisesi’nde tamamladım.
***
Fotoğrafın sol yanındaki Karşıyaka mesire yeri ve piknik alanı Simavlıların sık uğradığı bir ziyaret yeridir. Bilhassa Cuma günleri kadınların rağbet ettiği ziyaretgahlar vardır.
O tepede “Sarıkız” denilen “Cabire Sultan” ve “Karşıyaka Dedesi” olarak bilinen “Hacı Baba”nın kabirlerinin olduğu türbeleri vardı. O günün inanışına göre bizler sınıf geçmek için dua eder, dilekte bulunurduk. Sıkıntısı, muradı, adağı olanların da gittiği ziyaretgahlardı buralar.
***
Son yıllarda burada kabirleri, yatırları olduğu belirtilen evliyaların isimlerinin değiştirilmiş olduğunu gördüm.
Simav Belediyesi’nin sorumluluğundaki bu mesire yeri, seyir terası ve kafeteryası yapılarak popüler hale gelmiş... İyi de olmuş. Önceki yıllarda bilhassa Sarıkız türbesinin içi ve çevresinin hazine arayıcılarının kazmalarıyla tahrip edilmişti.
***
Bu vesileyle yıllar önce Karşıyaka mesire yeri ve piknik alanının çevre temizliğini ve bekçiliğini gönüllü olarak gerçekleştiren annemin akrabası Mustafa Amca’ya (İmam Amca) Cenabı Allah’tan rahmet dilerim.
Kendisine “İmam” lakabı Simav Yeni Mahalle’deki Kadıoğlu Camisi’nde gönüllü imamlık yapmasından ötürü verilmişti. Kadıoğulları’nın vakfettiği ibadet yeri olan cami 2011 Simav depreminde hasar görmüş, yıktırılarak modern şekilde yeniden inşa edilmişti.
Caminin 1966 yılında onarım gören minaresi şerefe bölümüne kadar hatıra olarak bırakılmış. Minareye ilk kez 1966 yılında, daha sonra 1976-1977 yıllarında çıkmıştım. Minareye çıkıp gönülü müezzinlik yaptığım zamanları unutamam…