İzmir İktisat Kongresi 2023-02-15 22:00:00
Yazar: Uzm. Dr. Metin Özer
Kurtuluş Savaşı kazanılmış, Ankara Hükümeti barış konferansının 20 Ekim 1922 tarihinde İzmir’de toplanması yönündeki teklifini dünyaya iletmişti. Herkes biliyordu ki Kurtuluş Savaşı'nın fitili İzmir’de ateşlenmiş, bu kentin halkı tüm savaş boyunca her şeyini ortaya koyarak işgale direnmişti. İtilaf Devletleri ise konferansın tarafsız sayılan bir yerde yapılmasında ısrarcıydılar. Lozan Barış Konferansı 20 Kasım 1922’de Man Benon Gazinosu’nda düzenlenen törenle başlamış, İtilaf Devletleri’nin Türk taleplerini kabul etmemeleri sonucunda Şubat 1923’te çıkmaza girmişti. Görüşmelere Nisan 1923’e kadar ara verilmişti. Bu ara dönemde Türkiye, Lozan Konferansı’nda dile getirdiği taleplerinden vazgeçmediğini ortaya koymuş, şimdiden ülkenin iktisadi kalkınması için çareler aramaya başlamıştı. Yunanistan hala Trakya ordusunu yeniden yapılandırmaya Türk taleplerine karşı bir baskı unsuru yaratmaya çalışmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta o günleri anlatmaktadır:
“Efendiler, Lozan Konferansı’na temas edeceğim. Konferans 4 Şubat 1923 tarihinde kesildi. İki aya yakın bir süre devam eden görüşmelerin özeti olmak üzere, İtilâf Devletleri temsilcileri, delegeler heyetimize bir barış tasarısı verdiler. Bu tasarı anlam ve öz bakımından istiklâlimize zarar veren şartları içine alıyordu. Özellikle, adlî, malî ve iktisadî konularla ilgili maddeleri çok ağırdı. Bunun için, bu tasarıyı kesinlikle reddetmek zorundaydık. Delegeler heyetimiz, bu tasarıya karşılık bir mektup verdi. Bu mektupta özet olarak şunlar yer alıyordu: Üzerinde anlaştığımız noktaları imza ederek barış yapalım. Gerçekten de, Konferans’ta görüşme konusu olan birçok meseleden bizce kabul edilebilecek durumda olanları vardı. Mektupta ikinci, üçüncü derecede olan konuları ayrıca inceleriz. İtilâf Devletleri, bu teklifimizi kabul etmeyecek olurlarsa, tekliflerimiz hiç yapılmamış sayılacaktır da denilmiştir. Delegeler Heyetimizin teklifi dikkate alınmadı. Yalnız, konferansın yarıda kesilmesi, görüşmelerin ertelenmesi gibi gösterildi. Her devletin temsilcileri memleketlerine döndüğü gibi, bizim delegeler heyetimiz de geri geldi”.
O sıralar Mustafa Kemal Paşa’nın özel hayatı da çok karmaşıktı. Yakın bir zaman önce annesini yitirmiş ve Latife Hanım ile evlenmişti. O sıralar Mustafa Kemal Paşa’nın özel hayatı da çok karmaşıktı. Yakın bir zaman önce annesini yitirmiş ve Latife Hanım ile evlenmişti. 26 Ocak 1923 Cuma günü Mustafa Kemal Paşa İzmir-Karşıyaka’daki annesinin kabrini ziyarete gelmişti. Yaveri Salih Bozok'un notlarına göre, 14 Ocak 1923 günü vefat eden annesine şu sözlerle veda etmişti:
"Annem çok çekti. Erkânı harp yüzbaşısı olarak çıkmıştım. Kötü idarenin adamları, beni önce zindana, sonra sürgüne gönderdiler. Sürgüne giderken annem gözyaşları içinde Sirkeci Rıhtımında kalakaldı. Mütareke yıllarında padişahın verdiği idam fermanının yerine getirildiğini sanan annem felç oldu. Oturduğu evler ikide bir basıldı, arandı. Onu İstanbul'dan kurtarıp yanıma aldığımda ise o artık yalnız hisleriyle yaşıyordu. Annemi kaybettiğim için üzgünüm. Tek tesellim anavatanı yoksulluğa, yokluğa sürükleyen idarenin artık bir daha geri gelmemek üzere yokluğun mezarına gömülmüş olduğunu görerek ölmüş olmasıdır".
29 Ocak 1923 Pazartesi günü Mustafa Kemal ile Latife Hanım’ın nikahları Uşakizade Köşkü’nde kıyılmıştı. Atatürk’ün şahitliğini Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir paşalar, Latife Hanım’ın şahitliğini ise İzmir Valisi Abdülhalik Renda ve Başyaver Salih Bozok yapmışlardı.
“Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz” diyen büyük Atatürk, Lozan Konferansı devam ederken, İstanbul hâlâ işgal altında iken ve Cumhuriyet henüz ilan edilmemişken, 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi’nin toplanmasına öncülük etmişti. Kongreye İzmir eşrafından Latife Hanım’ın babası Uşakizade Muammer Bey ve Doktor Menekşelizade Hüsnü de katılmıştı. Kongreye katılan delegeler Tüccarlar, Çiftçiler, Sanayiciler, İşçiler olarak dört bölüme ayrılmışlardı. İşçileri İplikçizade Fikri, çiftçileri Çiftçi Necati, ziraatçileri Palamut Şirketi Müdürü Kâmil, tüccarları Ahçızade M. Nuri, sanayicileri Eski Sanayi Mektebi Müdürü Sezai temsil etmişti.
İzmir İktisat Kongresi 17 Şubat 1923 günü saat 10.00’da Manisa Temsilcisi Kâzım Karabekir Paşa, Fevzi Paşa, Rus Büyükelçisi Aralov ve Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof'un salonda yerlerini almaları ile başlamış oldu. Kâzım Karabekir Paşa 1.135 katılımcının oyları ile Kongre Başkanı seçilmiş, açılış konuşmasını salona saat 10.15’te giren Mustafa Kemal Paşa yapmıştı:
“İlk kez böyle bir kongre toplanıyor. Ülkenin ihtiyacını, ulusun yeteneğini ve kuvvetli dünya ekonomisine organizasyonu göz önünde tutarak gereken önlemleri saptamalısınız. Aziz Türkiye’mizin iktisaden yükseliş yollarını aramak ve bulmak gibi vatani, yaşamsal ve ulusal bir kutsal amaç için bu gün burada toplanmış olan sizlerin, sayın halk temsilcilerinin huzurunda bulunmaktan çok mutluyum. Efendiler; Tarih, milletimizin yükseliş ve çöküşünün nedenlerini ararken birçok siyasî, askerî, toplumsal sebepler bulmakta ve saymaktadır. Şüphe yok bütün bu sebepler toplumsal ve sosyal olaylarda etkilidir. Bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla alâkadar olan, o milletin iktisadiyatıdır. Tarihin ve tecrübenin tesbit ettiği bu hakikat bizim millî hayatımızda ve millî tarihimizde tamamen gerçekleşmiştir.”
İktisat Kongresi ile birlikte ticari ürünler sergisi de düzenlenmiş, sergi mekanı olarak İkinci Kordon'da Osmanlı Bankası'nın depo olarak kullandığı Hamparsumyan binası seçilmişti. Burada, el tezgahı ve küçük sanayi ürünleri Isparta, Kula, Gördes, Uşak kilim ve halıları, yağ ürünleri, sabunlar, makarna ve unlu yiyecekler, kolonyalar, helvalar, ihraçlık pamuklar, ayakkabı, mobilyalar, deri ürünleri, tarım araçları, kiremit, tuğla, madenler, tütün, sigara, şarap, kereste çeşitleri sergilenmişti. Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresi nedeniyle düzenlenen Mahalli Ürünler Sergisi’ni incelemiş ve çok beğenerek her yıl tekrarını ve geliştirilmesini istemişti. Böylece İzmir Enternasyonal Fuarı'nın ilk tohumları da atılmış oluyordu.
Mustafa Kemal, ülkenin kalkınması için daha o günlerde kolları sıvamış, Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven devletleri ile diplomatik bir kavganın yaşandığı, kapitülasyonların kaldırılmasının gündemde olduğu Lozan süreci sırasında İzmir İktisat Kongresi'ni planlamıştı. Düzenlendiği dönemdeki şartlar düşünüldüğünde bu kongrenin önemi bugün daha iyi anlaşılmaktadır.