Yaşar Kemal’in doğa ve insana bakışı ele alınacak 2022-12-02 23:22:09
Yazar: Güncel Haberler
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yaşar Kemal Vakfı tarafından düzenlenen “Yaşar Kemal ile Bin Bir Çiçekli Bahçede” sempozyumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde başladı. Usta yazarın eserlerinde ve kendi dünyasında doğa ve insana bakışının ele alınacağı sempozyumun açılışına İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.
İki gün sürecek sempozyumun açılış konuşmalarını Yaşar Kemal’in eşi ve Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gerçekleştirdi. Sempozyumun “Yaşar Kemal’e Merhaba” başlıklı ön oturumuna Yazar ve Şair Ataol Behramoğlu, yazarın "Yılanı Öldürseler" filminin yönetmeni sinema sanatçısı Türkan Şoray, Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanını müzikli tiyatro oyununa uyarlayan Amerikalı besteci Michael Ellison ve Yaşar Kemal'in İsviçre’de kitaplarını basan Union Yayınevi’nin yöneticisi Lucien Leitess katıldı.
Gökçeli: Siz bizim gücümüzsünüz
Sempozyumun açılışında konuşan Yaşar Kemal’in eşi ve Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli "Bu buluşmaya katılımlarıyla değer katan tüm dostlar, siz bizim gücümüzsünüz, bu buluşmanın gücüsünüz" dedi. Gökçeli, “Yaşar Kemal’in, bizlerle doğa çevre gerçeğine bakışını paylaşırken, bugün dünyamızın en yakıcı sorunu olan çevre sorunu için yeni bakışlara ihtiyacımızı da hatırlatan bir çağrıdır” diye konuştu. Gökçeli konuşmasında "Sözü Yaşar Kemal'e bırakıyorum" diyerek usta yazarın doğaya ilişkin şu sözlerine de yer verdi : “Benim de başlıca derdim doğadır. Kendimi bileli benim dostum doğadır. Dünyamız tükeniyor. Birçok hayvanın, birçok ağacın, birçok böceğin, birçok kuşun soyu tükendi. Bundan sonra da insanların soyu diyecektim, dilim varmadı. İnsanoğlu bu kötü durumu sürdürmeyecek, doğayla barışacaktır. Beni okuyanlar karamsar olamasınlar. İyi ki dünyaya geldik, yaşadık, ışığı gördük. Ya gelmeseydik, ya bu güzellikleri görmeseydik…”
Soyer: Barış ve demokrasiyi savunma çınarı
Gökçeli'nin ardından söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yaşar Kemal’i “barışı ve demokrasiyi savunma çınarı” olarak tanımladı. Soyer “Yaşar Kemal, Anadolu medeniyetinin zirvelerinden gürleyerek gelen bir nehir gibi bu coğrafyanın kültür birikimini omuzlarında taşıdı. Anadolu’nun sözü oldu. Bize birbirimizle, doğamızla, geçmişimizle ve geleceğimizle uyumu en yalın haliyle, ustalıkla anlattı. Bu topraklardaki çok renkliliğin, çok sesliliğin, çok nefesliliğin eşsiz manzaraları onun eserlerinde hayat buldu” dedi.
Leitess: Her eseri insanlık tarihinin bir laboratuvarı
Sempozyumun ön oturumunda dostları usta yazarı ve onun edebiyatını “doğa” ve “insan” eksenleri üzerinden anlattı, anılarını paylaştı. Oturumun ilk konuşmacısı, yazarın İsviçre’de kitaplarını basan Union Yayınevi’nin yöneticisi Lucien Leitess oldu. Yaşar Kemal’i “Çağımızın son yıllarının büyük yazarlarından birisi” olarak tanımladı. Yaşar Kemal’in edebiyatının sözlü edebiyat ile yazılı kurgunun tarihsel kesişiminde yer aldığını dile getiren Leitess sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ulusal edebiyat tarihi, kendi doğal gelişimi gereği yüzyıllar önce bu eşikten atlamıştır. Yaşar Kemal’in çağdaş eserlerinde bu geçişi benzersiz bir şekilde deneyimliyor ve anlıyoruz. Yaşar Kemal'in eserlerinde yer alan hiçbir tema geçmişte kalmış bir folklorik motif değildir. Hem şimdiki hem de geniş zamanda muazzam ve şaşırtıcı bir çağdaşlık. Tam da bu nedenle biz Anadolulu olmayanlar eserleri sayesinde onun derinliklerinde yatan özü tanıma şansına sahip oluyoruz. Her bir eseri adeta insanlık tarihinin bir laboratuvarı.”
Ellison: Doğa tasvirlerinin karşısında nefessiz kaldım
Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanını müzikli tiyatro oyununa uyarlayan Amerikalı besteci Michael Ellison da Yaşar Kemal’in doğa tasvirlerinin gücü ve saf şiirselliği karşısında zaman zaman nefessiz kaldığını söyledi. Yaşar Kemal'i ilk kez 1997 yılında İstanbul'a öğrenci olarak geldiğinde tanıdığını ve arkadaşlarından Türkiye'nin yaşayan en büyük yazarlarından birisi olduğunu öğrendiğini söyledi. Ellison sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşar Kemal ve eserleri ayrışma eğiliminin tam zıddında yer alıyor. Dinleme, empati kurma, Yörüklerin, doğanın ya da yunusların bakış açısından görme kapasitesinden pek çok okur için bir tür kâbusu ya da can düşmanını temsil eden Salman’a dek, her birinin zenginliğini kapsayabiliyor. Dünya her şeyden çok bu tür ruhlara ihtiyaç duymaya devam edecek. Onun eserleri de işte bu yüzden kalıcı olacak.”
Ataol Behramoğlu: “Çocuk bir adamdı”
Yazar ve Şair Ataol Behramoğlu ise üniversite yıllarında tanıştığı usta yazarla ilgili anılarını paylaştı. Behramoğlu " Bana göre Yaşar Kemal bir çocuktu, çocuk gibi sevinir, çocuk gibi küser, çocuk gibi bağışlar, çocuk gibi merak ederdi. Böyle biriydi. Ama çocuktan bir farkı vardı, kıskanç değildi kesinlikle. Sevdiklerine hiç haset etmez, sevdiğini her zaman söylerdi" dedi. Yazarın ilk romanını 1950'lerde lise öğrencisiyken okuduğunu, 1960'lı yıllarda kendisiyle İstanbul'da tanıştığını anlatan Behramoğlu, yazarın sadece konula itibariyle değil diliyle de müthiş önemli bir yazar olduğuna değindi. "Türkçemizin çok büyük bir yazarıydı, şiiri de çok severdi" dedi.
Şoray: Yaşar Kemal bu ülkenin gururu
Yaşar Kemal’in “Yılanı Öldürseler” romanından aynı isimle beyaz perdeye aktarılan filmin yönetmeni Türkan Şoray ise oturumun son konuşmacısı oldu. Seyircilerden büyük alkış alan Şoray sözlerine, "Sizleri çok özlemişim. İzmirlilerle birlikte olmak çok güzel" diye başladı. Şoray konuşmasında film çekiminde yaşadıklarını ve Yaşar Kemal'dan nasıl etkilendiğini anlattı. Filmdeki Esme rolünü oynayabilmek için hiç düşünmeden filmin yönetmenliğini kabul ettiğini anlatan Şoray anılarını şu sözlerle paylaştı: “Bir yandan kamera önü, bir yandan da yönetmen olarak kamera arkasındaydım. Film bittikten sonra İstanbul'a döndüğümde, ‘Acaba becerebildim mi?’ diye bir ay boyunca evden dışarı çıkmadım. Film laboratuvardan çıktığında çok iyi çekildiğini söylediklerinde çok mutlu olmuştum. Filmi birlikte izledik, Yaşar Kemal ‘Yahu ben beğendim’ dedi omzuma vurarak.”
Yaşar Kemal’in bir eserini filime almanın en güzel anılarından olduğunu dile getiren Şoray, “Yaşar Kemal kitaplarıyla ve kocaman yüreğiyle, sevecenliğiyle, insanları kucaklamasıyla her zaman anılarımızda ve kalbimizde yer alacak” diye konuştu.