Nebiye Hemşire 2022-11-07 10:00:00
Yazar: Uzm. Dr. Metin Özer
2009 yılında İzmir Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olarak göreve başlamıştım. Kıdemli bir uzman olsam da ortama yabancıydım. Anestezi kliniğinin sorumlu teknisyeni Nebiye Tekin tüm çalışma bölümlerini tek tek gezdirmiş, çalışanlarla tanıştırmıştı. Hastanenin Nebiş’i sürekli güler yüzlü ve yardımsever biriydi.
Nebiye ile gündüz planlı ameliyatlarda ve nöbetlerde beraber çalışmıştık. Mesleğini son derece iyi yapan, her yönden güvenilir bir insandı. 2020 yılı başlarında emekli olduğunu duyduğumda “Sağlık teşkilatı mahir bir üyesinden mahrum kaldı” diye düşünmüştüm.
30 Ekim 2020 günü saat 14.51'de meydana gelen 6.6'lık depreme Hatay Semtindeki bir binada eşimle birlikte yakalanmıştık. Ayakta bile duramadığımız şiddetli sallantı sona erince ilk yaptığımız şey, yakınlarımıza ulaşmaya çalışmak olmuştu. Herkes bizim gibi düşündüğünden hatlar kilitlenmiş, elimiz kolumuz bağlı kalakalmıştık.
Hatay Caddesi'ndeki bazı binaların camları patlamış, yollara saçılmıştı. Sokağa çıkmak büyük tehlike içeriyordu. Telefonlar çalışmaya başladığında, Bayraklı ve Bornova’da çok sayıda binanın çöktüğünü, enkaz altında çok kişinin olduğunu öğrenmiştik.
Depremden kurtulan çevredekiler başta olmak üzere tüm görevliler enkaz altında kalanlara ulaşmaya çalışıyorlardı. O bölgedeki yakınlarımızın sağlık haberlerini almak bizi rahatlatsa da 117 kişinin yaşamını yitirmesi, 1034 kişinin de yaralanması içimizi dağlamıştı.
Nebiye Hemşirenin de depreme Bayraklı’daki evinde yakalanıp hayata veda ettiğini duymak, acımızı daha da arttırmıştı. Doktor Hüsnü Kırabalı, Diş Hekimi Buse Demir, Hemşire Fatma Öztürk de hayatını kaybeden sağlık çalışanlarıydı.
4 Kasım 2022 günü saat 03.29'da İzmir'in Buca ilçesinde 4,9 büyüklüğünde gerçekleşen yer sarsıntısını yine Hatay semtinde, uykudan uyandıran şiddetli bir uğultu ve çatırtı ile hissettik. İki yıl önceki kötü anılar bir anda gözümüzün önünden geçti.
Daha birkaç gün önce görev yaptığı hastanenin bahçesinde lokma dökülerek anılmıştı Nebiye Hemşire. Sağlık camiası kıymetli bir üyesini, çocukları ve eşi bir canlarını yitirmişti. Yüzlerce kişinin sağlığına kavuşması için canla başla çalışan bu insanın kaybının acısını yaşamıştık.
Ülkemizde büyük bir kesim deprem kuşağı üzerinde yaşamaktadır. Buna karşılık depremden temel korunma tedbirlerine yeterince uyulmadığından, büyük can ve mal kayıpları, sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Birçok tarihi yapı yüzyıllardır ayakta iken, çok katlı yeni yapıların yerle bir olması, ağır hasar alması düşündürücüdür.
Nebiye Hemşire gibi değerlerimizi yitirmemek için yerleşim bölgelerinin titizlikle belirlenmesi, deprem etkilerine karşı dayanıklı ve yüksek katlı olmayan binalar inşa edilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır.