İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş. (İZFAŞ) ve SNS Fuarcılık işbirliğiyle düzenlenen İZKİTAP – İzmir Kitap Fuarı İzmirli kitap dostlarını üç yıl aradan sonra kitaplarla, sevdikleri yazarlarla buluşturdu. 28 Ekim - 6 Kasım 2022 tarihleri arasında Gaziemir'deki uluslararası fuar alanında gerçekleşti. 

Kitap fuarı, 25 yılın ardından ilk kez Kültürpark dışında bir mekanda, kent merkezinden yaklaşık 16 kilometre uzaklıkta Gaziemir'de uluslararası fuar alanında düzenlendi. İlk günden başlayarak fuar alanına ulaşımın zor olacağı dile getirilse de, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin özel otobüs seferleri kitapseverlerin sitemini biraz olsun azalttı. 

On günlük süreçte 375 bin 620 ziyaretçinin geldiği açıklanan İZKİTAP'ta 800'ü aşkın imza etkinliği, 80'e yakın söyleşi gerçekleşti. Türkiye'nin en önemli yazarları okurlarla buluştu, indirimli kitapları alma olacağı sunan fuar kitapseverleri sevindirdi.

Fuarı sona ermesinden bir gün önce; 5 Kasım Cumartesi günü ziyaret etme olanağı bulabildim. Fuardaki insan kalabalığı hem şaşırtıcı hem de sevindiriciydi. Hafta içi imza günü olan arkadaşlarımız, kimi meslektaşlarımız koridorların boşluğundan yakınmıştı oysa. Özellikle de öğrenci oldukları belli gençlerin ellerinde satın aldıkları en az iki ya da üç kitabıyla, sevdikleri yazarların masalarının önünde oluşturdukları uzun kuyruklar oldukça etkileyiciydi. 

İmza etkinliklerinin düzenlendiği salonların nedense biraz da derme çatma düzenlenmiş ve hatta ışıktan yoksun büyük bölümünde uzayan kuyruklara yanaştım. Bu kuyrukların ülkemizin tanınmış yazarları, edebiyatçılarının masalarının önünde olduğunu düşündüm önce. Ancak kuyrukların başına gittiğimde (tamamen benim eksiğim) daha önce adını hiç duymadığım ve oldukça genç yazarların mutlulukla kitaplarını imzaladığını gördüm.

Yazarlar sade bir masanın arkasında oturmuş kendilerini sevgileriyle sarmalayan gençlerin sorularına yanıt veriyor, fotoğraf çektirme isteklerini geri çevirmiyordu. Uzun kuyruklardaki kimi gençler yorulmuş, kitap dolu çantalarına yaslanmıştı. Yazarların kim olduklarını sordum, gururla, sevgiyle aldıkları kitapları gösterdiler. Sayelerinde son derece genç, kimisinin fantastik kurgu, futuristik, polisiye ve aşk romanı yazdıklarını öğrendiğim yeni yazarlar tanıdım. 

Karikatürist Umut Sarıkaya, Almina Taner, Zeynep Sey, Zeynep Sahra, N.G Nagihan Kabal, Emre Gül, Koray Yersüren, Beyza Aksoy, Rukiye İdeli'yi saatlerce beklemekten sıkılmayan, kendi hislerine tercüman olmuş yazarla fotoğraf çektirip, ona sarılan hayranlardı kuyruklarda bekleyen. 

Konuştuğum gençler fuarın kent merkezinden uzak oluşundan yakınmadı, "Üç otobüs değiştirerek geldim ama olsun, kitabımı imzalattım" dedi bir genç kız. Bir başka öğrenci "fiyatlar daha uygun olsa birkaç kitap daha alırdım ama yine de internetten bile ucuza aldık" dedi. Yazarların ne üzerine yazdığını sordum sıradaki gençlere. Kimi aşk, kimi fantastik kimi polisiye diye yanıtladı sorumu. Hatta bir kaçı "Lütfen siz de alın okuyun, kendinizden mutlaka bir şeyler bulacaksınız" önerisinde bulundu coşkuyla.

Fuarın kent merkezine uzak oluşunun bir sorun oluşturacağını düşündüklerini belirten kimi yayıncılar ise "Fuar başladıktan sonra yanıldığımızı gördük" görüşünü dile getirdi. "Burası profesyonelce düzenlenmiş bir fuar. İstanbul'da ulaşım çok daha zor, belediyenin otobüs hatları gelişi kolaylaştırdı" derken Mart ayında düzenlenecek TÜYAP Fuarı'na da katılacaklarını belirttiler.

Çocukların ve gençlerin büyük ilgi gösterdiği fuardan çıkanların hemen herkesin elinde kitap dolu torbaları görmek, İzmirlilerin bu fuarı ne kadar özlediğini gösteriyordu kuşkusuz. Kitap fiyatları başını alıp gitse de, satılan kitapların niteliği sorgulansa da, kitap almak için harçlığını biriktiren, üç otobüsle iki saatte fuar alanına ulaşıp iki saatte de dönmeyi göze alan, aldığı kitaplara coşkuyla sevgiyle sarılan gençleri görmek, çocukların ellerinden tutup fuara gelen anne babaları, hele kitapları sevgiyle okşayan ve hatta koklayan minikleri görmek bana çok iyi geldi.

***

Yeni çıkan kitaplar

Gazeteci yazar Reşat Yörük'ten iki kitap

Gazeteci yazar Reşat Yörük'ün biyografi kitabı “Bir hayalin peşinden: Selçuk Bey” ile mizah kitabı “Satıyoruum, saaattım!” Varyant Yayıncılık'tan çıktı. Yörük iki kitabını da İZKİTAP Fuarı'nda okurları için imzaladı.

Yörük “Bir hayalin peşinden: Selçuk Bey” kitabında kooperatif alanında reform niteliğindeki çalışmalarıyla adını tüm Türkiye'ye duyuran Selçuk Bilgi'nin örnek yaşam öyküsünü anlatıyor. İzmir’in Ödemiş ilçesindeki Bademli beldesinde üç dönem belediye başkanlığı yapan Selçuk Bilgi, sırtında su kasaları taşıyan, gerekli gördüğünde Cuma namazında minbere çıkıp ahaliyi bilgilendiren, Ankara’daki bürokratlar beldelerine daha çabuk gelsinler diye kendisi hakkında ihbar mektubu yazan; aykırı, çalışkan ve mütevazı bir başkan olarak biliniyor.

Selçuk Bilgi'nin kooperatifçilik alanındaki çalışmalarının da anlatıldığı kitapta, 1968 yılında kurulan Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin kadrolu ilk personeliyken başkanlığa kadar yükselişi, bu süreçte yaşadıkları da detaylarıyla yer alıyor. "Selçuk Bey" kitabı küçük bir beldenin mütevazı şartlardaki üretiminden koskoca bir ekonomi yaratılmasında, “Türkiye’de fidancılık” denilince ilk önce Bademli’nin akla gelmesinde, ihracat kapılarının sonuna kadar açılmasında ve kooperatifin bir bilim yuvasına dönüştürülmesinde Selçuk Bilgi'nin unutulmaz emeğini kayda geçiriyor.

Çocuklara müziği sevdiren kitap: Minik Şef

Çok yönlü bir sanatçı, yazar ve ressam Hale Gökalpsezer’in kaleme aldığı son masal kitabı "Minik Şef" Parmak Çocuk Yayınları'nca yayımlandı. Uzun süre Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) İzmir Şube Başkanlığı yapan ve 2021 yılından bu yana kurumun temsilciliğini sürdüren çocuk oyunları, öyküleri yazarı Gökalpsezer, kitabının resimlerini de kendi hazırlıyor. Kitaplarında her zaman çocuklara müzik sevgisini aşılayan yazar "Minik Şef" kitabında çocukları ünlü şef Gürer Aykal ile tanıştırıyor. "Minik Şef" annesiyle 23 Nisan'da ilk kez gittiği konserde çocuk korosunu yöneten Gürer Aykal'dan çok etkilenen Işık'ın öyküsü. Minik Işık'a piyanist olma yolunu açan öykü kitabı birbirinden sıcak resimlerle anlatılıyor. Kitapta Gökalpsezer'in diğer kitaplarında olduğu gibi karekod aracılığıyla okurlara bir sesleniş de var. "Minik Şef"de bu sefer Gürer Aykal minik okurlara sesleniyor. Onlardan hayatlarında daima sanata ve müziğe yer vermelerini isteyen Aykal, "İzlediğiniz her konser sonrası beni ziyaret edin. Sadece beni de değil, diğer müzisyenleri de ziyaret edin, sorular sorun" diyor.