İzmir Körfezi’nde depremsellik araştırması 2022-10-20 16:27:34
Yazar: Güncel Haberler
İzmir'de 30 Ekim 2020 günü yaşanan depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin karada ve denizde başlattığı depremsellik araştırması sürüyor. Bu amaçla 100 kilometre yarıçaplı alandaki kara ve deniz faylarını araştırılırken, İzmir kıyı şeridi boyunca 37 noktada sondaj yapılarak örnek alındı. Uzmanlar bu araştırma sonunda İzmir’in nasıl bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve tsunami tarihine ilişkin bilgileri ortaya koyabilecek.
ODTÜ Deniz Paleosismolojisi Araştırma ekibi tarafından ODTÜ’ye ait sondaj platformuyla yapılan araştırma kapsamında Gümüldür’ün yaklaşık 2,5 kilometre açığında deniz tabanından karot örneği alınıyor. Sondaj çalışmaları tamamlandığında fayların geçmişte ürettiği depremler hakkında bilgi sağlanabilecek ve fayların gelecekte üreteceği depremler hakkında sağlıklı öngörülerde bulunulacak.
Kara ve denizdeki tüm faylar araştırma kapsamında
İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Banu Dayangaç, araştırmanın İzmir’i güvenli kent haline getirmek ve afet risklerini azaltmak için başlatılan önemli projelerden biri olduğunu söyledi. Dayangaç “Proje kapsamında depremsellik, tsunami ve zemin araştırma çalışmaları devam ediyor. Bu projeyle kentimizi gelecekte etkileyebilecek tüm afet risklerini belirliyoruz. Aydın ve Manisa’yı da içine alan, İzmir'i olası bir depremde etkileyebilecek 100 kilometre yarıçapında karada ve denizdeki tüm faylar araştırılacak. Bu proje, faylardan heyelanlara, tsunamiden tıbbi jeolojiye kadar birçok araştırmayı kapsıyor” dedi.
Dayangaç, "İzmir ve Kuşadası Körfezi'nde yapılan 37 noktadaki sondajla denizden elde edilecek verilerin karadaki depremsellik verileri bütünleştirildiğinde, İzmir’in depremselliğini her boyutuyla anlamış ve modellemiş olacağız. Deprem riskine karşı alınması gereken önlemleri de belirlemiş olacağız” bilgisini paylaştı.
Fayların geçmişi araştırılıyor
Deniz Paleosismolojisi çalışma ekibinden Doç. Dr. Ulaş Avşar ise İzmir’in çevresinde çok sayıda aktif fayın bulunduğunu anımsattı. Avşar, “Şiddetli deprem sarsıntıları deniz tabanındaki çökerlerde bazı izler bırakıyor. Biz de karotlar boyunca izleri bulup tarihlendiriyoruz” dedi.
Sonraki aşamada İzmir Körfezi’nin içinde çalışma yapacaklarını ve tsunamilerin tarihlendirileceğini belirten Ulaş Avşar şunları söyledi: “Burada önemli karot lokasyonları var. İzmir merkezinin tam olarak ne kadar ve hangi tarihlerde sarsıntıya maruz kaldığını anlamaya çalışacağız. İzmir Körfezi içerisinde Tuzla Dalyanı, Çakalburnu Dalyanı’nda karotlar alınacak. Bunlardan da eski tsunami tarihlerini bulmaya çalışacağız. Tsunamileri tarihlendireceğiz. Ege Denizi’nin tsunamiye çok yatkın bir jeolojik yapıya sahip. Fakat yeteri kadar tarihsel bilgi elimizde yok. Tarihsel bilgilerin yetersiz olduğu yerlerde biz genelde jeolojik kayıtları elde etmeye çalışıyoruz. Tsunami dalgaları kıyıya yaklaştığında kıyının belli bir kısmına denizden malzeme getiriyor. Biz de kıyı alanlarda karot aldığımızda eski tsunamilerin denizden ne zaman malzeme getirdiğine dair tarihlendirmeler yapabiliyoruz. Tsunamiler de genellikle faylarla ilişkili olduğu için düzenli bir tekrarlanma aralığı yatkınlığı oluyor. Böylece hem depremleri hem de tsunamileri birlikte değerlendirmek mümkün olacak. Sismik tehlike analizi yapan hocalarımız çok sağlıklı yorumlar yapabilecek" dedi.
Araştırma 2024 yılında tamamlanacak
Depremsellik araştırması 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendis ile sürdürülüyor. Araştırmanın 2024 yılında tamamlanması öngörülüyor. İzmir’de depremsellik araştırması yapılması ve zemin davranış modelinin çıkarılması için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile protokol imzalanmıştı.