Zeynep'in Evreni'nden merhaba...

Geçen Cumartesi günü Yakın Kitabevi'nde öğretmenim Gülçin Sahilli ile Mitoloji Atölyesi'nde Japon mitolojisindeki "Güneş Tanrıçası"nı işledik. Birçok etkinlik yaptık. Bugün sizlerle orada yazdığım yazımı paylaşacağım. Öncelikle bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Japon mitolojisine göre Güneş Tanrıçası Amaterasu'nun iki erkek kardeşi vardı: Sunseea ve Ökü-küçü.

Kardeşlerden Sunseea tek erkek güneş tanrısı olmak için kardeşi Ökü-küçü'yü öldürene kadar dünyada gece yokmuş. İnsanların uyku ihtiyacı da yokmuş. Tüm insanlar mutluluk ve huzur içinde yaşarmış, ama Sunsea kardeşi Ökü-küçü'yü öldürdüğünde, Amaterasu korkup bir mağaraya saklanmış. O zamandan beri günler hep küçülüyor.

Benim aşağıda aktaracağım yazım da efsaneye bir ek yapıyor ve Güneş tanrıçası Amaterasu'nun mağaradan nasıl güvenli bir şekilde çıkabildiğini konu alıyor.

Güneş Tanırçası'nın kaçışı “Mutluluğa giden yol”

Kardeşinin ölümünden sonra çok sarsılan ve hala yas tutan Amaterasu bir yandan da mağaradan çıkmanın yolunu düşünüyordu. Kötü kardeşi Sunseea'dan ne yapsa kaçabilirdi?

Tam umudunu kaybetmişken yerde daha önce fark etmediği bir nesne gördü. Küçük, üstünde Güneş motifi ve desenlerin arasında kim olduğunu anlayamadığı kişi figürü olan bir sandıktı bu. Sandığa uzandı ve açmaya çalıştı fakat sandık kilitliydi, açamadı.

Sandığın içinden cılız bir ses geldiğini işitti. Bir ağıt gibi, hüzünlü bir şarkıyı andıran ince, tiz bir melodi geliyordu. Ses geldikçe sandığın kilidi hareket ediyor, adeta kendi kendini açmaya çalışıyordu.

Ameterasu flütünü çıkardı ve şarkıya eşlik etmeye başladı. Mağaranın için artık bu hüzünlü şarkıyla yankılanıyordu. Mağaranın gölgelerinin içinden bir ışık huzmesi süzülmeye başladı. Yavaşça Amaterasu'ya doğru yaklaştıkça daha da parlak hale gelen parıltıların içinde bir kadın belirdi.

Ameterasu'nun gözlerini kamaştıran aydınlığın içinden elini uzatarak ona bir anahtar uzattı. Anahtarı eline aldığında aniden ortadan kaybolan kadın yerini keskin bir karanlığa bırakmıştı.

Anahtar tam sandığın kilidine uygun görünüyordu. Az önce olanlardan etkilenen Ameterasu sonucunu hiç düşünmeden sandığa yöneldi ve açmak için anahtarı yerleştirdi. Belki içinden tehlikeli bir varlık çıkacaktı fakat sonunun kardeşininki gibi olmasından daha kötü ne olabilirdi ki?

Yavaşça sandığın kapağını araladı. İçinden bir taş parçası çıktı. Ne işe yarayacağını düşünüyordu. Bu kadar ilginç olayların ardından sandıktan sadece taş çıkmış olması onu bir umutsuzluğa düşürmüştü.

Etrafına dalgın dalgın bakarken duvarda bir oyuk gördü. Taş tam buraya uyar diye düşünerek içine yerleştirdi. Bu aslında sihirli bir kilitti. Boyutlar arasında açılan gizli bir kapıyı açıyordu.

Kapıdan içeri kafasını korkuyla uzattı, etrafı inceledi. Kiraz ağaçlarıyla dolu bir bahçeye açılıyordu kapı. Sık ağaçların arasında minik bir patika vardı. Etrafta kimseler görünmüyordu. Yürümeye başladı ve karşısına sarı ve beyaz renklerde parıldayan bir saray çıktı.

Sarayın kapısından içeri girdiğinde bir prenses onu karşıladı. Güneş Tanrıçası Ameterasu çok şaşırmıştı. Prenses “Güneş sarayına hoş geldin tanrıçam” dedi, “Burası artık senin yeni evin. Güneş'i yönetmek ve günlere hükmetmek için bu sarayı kullanabilirsin. Artık güvendesin.”

---

Şimdi de sevdiğim kitaplara geçmek istiyorum.

"Sihirci Çırağı"

Ross Mackenzie / Domingo Yayınevi
Çeviri: Cenk Pamay

Bu kitap Daniel adındaki çocuğun gizemli bir dükkana, "Hiçbir Yer Dükkânı"na girmesiyle başlayan gizemli ve ürkütücü bir macerayı konu alıyor. Bu dükkânda birçok oda var ve hepsi ayrı bir yere, değişik ve sihirli bir dünyaya açılıyor.

---

"İnsan Vücudu Tiyatrosu"

Maris Wicks / Domingo Yayınevi
Çeviri: Şiirsel Taş

Bu kitap vücudumuzu eğlenceli ve şakacı bir şekilde anlatıyor. Vücudumuzun her ayrıntısını her detayını (neredeyse) bu kitaptan öğreniyoruz. Bence çok güzel bir kitap, beğeneceğinizi düşünüyorum.

---

"Masal Mutfakta"

Ayşegül Dede / Taze Kitap Yayınları

Kitapta masallarla beraber, her bir masal için anlatılan çok iyi yemek tarifleri var. Hepsi de çok cazip ve lezzetli görünüyor. Bir gün hepsini deneyeceğim. Sizin de bu masalları ve tarifleri seveceğinizi düşünüyorum.

---

Sevdiğim müzikler

Smooth Criminal - Michael Jackson
Bu müzik çok iyi. Yine bir Michael Jackson şarkısı. Bence Michael Jackson'un şarkıları çok iyi, hareketli ve heyecanlı.

Can't Stop The Feeling - Justin Timberlake
Bu şarkı Troller filminde de geçiyor ve bence çok iyi ve hareketli bir şarkı.

Ayı - Barış Manço
Ben Barış Manço'nun şarkılarını seviyorum, sizin de seveceğinizi düşünüyorum.

---

Günün sözü: Konuşmadan önce düşün…