Orhan Beşikçi’nin hayvan dostları 2022-01-15 22:00:00
Yazar: Uzm. Dr. Metin Özer
Orhan Beşikçi’nin 2011’de basılan “Basmane” isimli kitabından “Hayvan Dostlarım” yazısını tekrar okudum. Yüzüne sopayla vurularak yaralanmış sokak köpeği “Garip”, armağan olarak gelen “Şanslı”, siyah uzun kulaklı “Karakız” ve şimdilerde kapısında yatan sokak köpeği “Zeytin” yazının kahramanlarıdır. Karakız ile evin güzel kedisi Beyaz’ın hanımelinin altında, sonsuz uykularında olduklarını da bu yazıdan öğreniyoruz.
Zeytin ve Haçiko
Geçenlerde Basmane durağında metrodan indiğimde Zeytin’in merdivenlerin başında, kuyruğu bacaklarının arasında, merakla beklediğini gördüm. Bana şöyle bir umursamaz bakış atıp, gidiş yönünü gözlemeye devam etti. Basmane Karakolu'nu geçip Altınpark’ta Reha Bey’in eczanesinin önüne vardığımda sokak köpeği Kaplan’la karşılaştım.
Sokağın karşı tarafından Orhan Beşikçi’nin beni çağırdığını duyup ona doğru yöneldim. Her iki dizinde de protez olan bu adamın hızına yetişmek mümkün değildi. Orhan Bey önde, ben ve Kaplan arkasında, Basmane Garı'na doğru hızlı adımlarla yürümeye başladık.
Biraz sonra sokak köpeği Zeytin göründü. Bir koşu yanımıza geldi. Gözleri parlıyordu. Kuyruğunu şiddetli yağmurdaki bir silecek gibi sallamaya başladı. Orhan Bey’i ve beni kokladı. Islak burnuyla ellerimizin dış kısmına dokundu. Bizlere sürtünüp selam verdi.
Orhan Bey önde, bizler arkasında Reha Bey’in eczanesine vardık. Sonradan öğrendiğime göre Reha Bey ve Orhan Bey metro ile Konak’a gitmişler, yürüyerek dönmüşlerdi. Zeytin onların gelişini metronun merdivenleri başında beklemeye başlamıştı.
Orhan Beşikçi, 14 Aralık 2021 tarihli Facebook paylaşımında “Bu aralar Ege Üniversitesi'ne sıklıkla gidip geliyorum, her zaman olduğu gibi Zeytin yine peşime takıldı, metro girişinde kendisine 'Geri dön, beni bekleme' dedim. Beş saat sonra geri döndüğümde bıraktığım yerde beni bekliyordu, uzun yıllar birbirini görmemiş iki dost gibi sarılıp kucaklaştık” diyordu.
Bu sahneler bana 2009 yapımı “Hachiko: A Dog's Story" (Haçiko: Bir köpeğin hikayesi) filmini hatırlattı. Sokak köpeği Haçiko da sahibini tren istasyonundan uğurluyor, akşam eve dönüşünde karşılıyordu.
Orhan Beşikçi ile Basmane sokaklarında
Sokak köpekleri Zeytin ve Kaplan genelde Reha Bey’in eczanesinin önünde yatar, göz ucuyla Orhan Bey’i takip ederler. Yürüyüş başlarsa hemen peşine takılıp, onun ardından tüm semti gezerler. Semtin birçok yeri çeşitli köpek guruplarınca sahiplenilmiş olduğundan, bölgelerine giren Zeytin ve Kaplan’a havlamaya başlarlar. Orhan Bey öne atılır, parmağını sallayıp “ayıp, sus” gibi uyarılarla diğer köpekleri uzaklaştırmaya çalışır.
Orhan Bey mi Zeytin’le Kaplan’ı, yoksa onlar mı Orhan Bey’i kolluyorlar belirsizdir. Biraz sonra başka bir sokağa girince, benzer tablo tekrarlanır. Bu nedenle Basmane ve civarına yapılacak gezinin ilk anları Zeytin ve Kaplan’ı atlatmaya çalışmakla geçse de, çoğu zaman bu başarılamaz.
Gezi sırasında her adımda karşılaşılan kişilerle ve mahalle muhtarlarıyla konuşulur. İnsanlar evlerine davet ederler. Bu evlerin bahçelerinin bir köşesinde Roma döneminden kalma bir duvar veya tonozlu bir yapı görülebilir. Bazen de mahallede merdiven bulunup, Kocakapı Mahallesi'ne adını veren kemere tırmanılır, su oluğu aranır.
Selvili Mescit Camisi'nin önüne atılan çöpler veya Polis Şehitliği'ne terk edilen Cumhuriyet Çeşmesi fotoğraflanır. Abbasağa tarlasında tekkenin yeri aranır. Tüm bu gezilerde özellikle Zeytin hiç eksik olmaz. Zeytin bazen ortadan kaybolursa, aramaya çıkılır. Diğer köpeklerden kaçıp, daha güvenli bulduğu bir duvar dibine veya kapı aralığına sığınmıştır. Zeytin, Orhan Bey’i görünce güveni gelir, diğer köpeklere havlamaya başlar, ortalık yine karışır.
Zeytin ve Kaplan’ı Altınpark’ta göremediğim bir gün, Basmane ve Agora gezimize yeni başlamıştık ki karşımıza Konak Belediyesi Hayvan Sağlığı Merkezi'nin aracı çıktı. Orhan Bey görevlilere köpekleri sorunca hasta olduklarını, bakıma alındıklarını öğrenmiş oldum. Kendi imkanlarıyla tedaviyi denemiş, başaramayınca belediyedeki veterinerlerden yardım istemişti.
Kent gözlemcisi ve araştırmacı-yazar Orhan Beşikçi’nin adı tarihi Basmane semti ile birlikte anılır. Orhan Beşikçi, Basmane ve çevresinin her karışına olduğu gibi hayvanlarına da sahip çıkar. Hayvanlar da onun bu sevgisini karşılıksız bırakmazlar.