Sümer'in biraları, Mezopotamya'nın şarapları 2018-10-21 00:00:00
Yazar: Ercan Sever
Mezopotamya, Ön Asya veya tümden Orta Doğu henüz dinsel bağnazlıkların karanlığına gömülmemişken, kentlerinde; tiyatro alanları, spor meydanları coşku ile dolar, anne-babalar çocuklarını felsefe, edebiyat, astronomi okullarına gönderirlerdi. Sanatın bugünkü kadar kısıtlanmadığı, sanatçının esaret ile korkutulmadığı uygarlık merkezi kadim Orta Doğu'nun, Mezopotamya'nın kentleri, sanat ürünleri ile donatılırdı. Doğanın içine beton bloklar yığarak medeniyet iddiası taşıyanların aksine kadim Mezopotamya ve Orta Doğu halkları tarih öncesinde kentleri belirli bir sistematik ile kurar, evlerini ise kapı tokmağından, çatı kirişlerine kadar estettik kaygılar ile üretirlerdi. Sümer, Babil, Akad, Elam, Asur, Mısır bir boyutu ile Hitit, Urartu, Pers ve benzeri yüzlerce irili ufaklı devlet, uygarlık günün dinsel bağnazlıklarının esareti altındaki toplumlarından farklı olarak edebiyatı, estetiği, sanatı, felsefeyi çok daha özgür koşullarda yapıyorlardı.
Tarih öncesi uygarlıkları meydana getiren, birey ve toplumların şüphesiz muhteşem mutfak kültürü de vardı. Yeme içme kültürü, coğrafyanın tüm tarımsal ürünlerini işleyecek şekilde donanımlıydı. Yemek kültürü farklı bir yazı konusu olmak üzere özellikle antik Orta Doğu'nun içecek kültürünün, zenginlik ve derinliğinin üzerinde kısaca duralım. Şarabın çıkış yeri ile ilgili onlarca farklı iddiaya rağmen Orta Doğu'nun, şarabın, insanlığa armağan edildiği coğrafya olması kuvvetle muhtemeldir. Velev ki şarabın çıkışını, Anadolu, Güney Avrupa veya Kuzey Afrika ile ilişkilendirenlerin savlarının doğru olduğunu kabul etsek bile şarabın Orta Doğu'daki öyküsü, şarap tarihinin ana arteridir. Binlerce yıl öncesi bölge halklarının temel folklorik figürü olan şarap ve şarap kültürü, günümüze ulaşan tüm yazılı, görsel metin ve eserlerde geniş şekilde yer almaktadır.
Asurlular: Günümüze ulaşan şarap uygarlığı
Kadim tüm Orta Doğu uygarlıkları, şarap konusunda iddialara sahip iken bunların arasında Asurlular'a özel yer ayırmak gerekir. Güçlü ticaret geleneği ile bilinen Asurlular, şarap yapma konusunda oldukça iddialıydılar. Öyle ki bugün Asurlular'ın etnik ve folklorik devamı olan Asuri, Süryani ve Keldani topluluklarında şarapçılık hala önemini korumaktadır. Kuzey Mezopotamya topraklarını oluşturan Güney Doğu Anadolu bölgesinde şarapçılık, zayıflamış olsa bile bu toplulukların günümüze kalmayı başaran küçük bakiyeleri sayesinde ince bir damar olarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Öyle ki yakın zamana kadar Güney Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelen Avrupalı seyyahlar, seyahat notlarında Mardin, Midyat, Diyarbakır şaraplarının lezzetini överek anlatırlar.
Tarih de bira da Sümer ile başlar!
Yazı, matematik, astronomi vb. birçok bilimsel disiplinin Sümer çıkışlı olmasından hareketle tarihin Sümer ile başladığı genel kabul görmüştür. Tarihin Sümer ile başladığı bilinir de biranın da Sümerliler ile başladığı pek bilinmez. Biranın özellikle de firavunlar dönemi eski Mısırı'nda yaygın olarak tüketildiği biliyorduk. Hatta piramitlerin yapımında çalışan işçilere verilen günlük yemek öğünlerinde bira değişmez içecek olarak sunulmaktaydı. Neredeyse su gibi yoğun tüketilmesi nedeni ile biranın eski Mısır menşeili bir içecek olduğunu düşünürken günümüzün Sümer kraliçesi! Muazzez İlmiye Çığ'ın, biranın Mısır'dan önce Sümerler tarafından bulunduğunu ve yoğun tüketildiğini ortaya koyması bira tarihi ile ilgili yaygın bilginin doğru olmadığını gösterdi. Tüm ömrünü tarihsel gerçekleri günümüze taşımakla geçiren, Sümer uygarlığının dünyadaki en yetkin otoritelerinden Muazzez İlmiye Çığ'ın, biranın Sümer kültür ve günlük yaşamındaki önemine dair verdiği bilgiler oldukça ilgi çekici. Sümer kentlerinde hemen her sokakta birahanelerin bulunduğunu belirten Muazzez İlmiye Çığ Sümer birahanelerin neredeyse tamamen kadınlar tarafından işletildiğini ifade ediyor. Tipik bir Sümer birahanesinin tasvirini de yapan Sümerolog Çığ, her birahanenin girişinde müşterilerin kendi servislerini yaptığı bira fıçılarının yanında yine tercih edecekler için farklı şarap fıçılarının da yer aldığını belirtmektedir. Bu birahanelerde yapılan sohbetlere müziğin eşlik ettiğini de belirtmek gerekiyor
Günümüzde şarap denilince akla Fransa, bira denilince ise Almanya geliyor fakat neredeyse uygarlık tarihi kadar eski bu iki içeceğin Mezopotamya ve Orta Doğu kökenli olması ilginç olduğu kadar hüzün vericidir. Irak, Güney Batı İran, ve Suriye denilen topraklarda kuruluşu neredeyse 8 bin yıl öncesine tarihlenen Sümerler ve onların ardılı uygarlıkların hüküm sürdüğü coğrafyada bugün din adına, binlerce yılın birikiminin sığ bir vandalizm ayaklar altına alınmasına, tanıklık ediyoruz..
8 bin yıl önceden 8 bin kat daha karanlık
Bugün, 8 bin yıl öncesinden farklı olarak, insanların içtiğinden yediğine kadar her şeye müdahale etme hakkını dini referanslar ile elinde bulunduranlar, Orta Doğu'nun kaderine hükmediyorlar. Daha doğrusu baskıya baskı, acıya acı ekliyorlar. Din jandarması gibi davranarak okuduğunuzdan yazdığınıza hatta düşündüğünüzden ifade ettiğinize kadar hayatın her alanına müdahale etme hakkını kendinde görenlerin Orta Doğu'su, 8 bin yıl öncesinin Orta Doğu?sundan en az 8 bin kat daha karanlık.