Minimalist yaşayın, huzuru kucaklayın
Yazar: Alev Göral
Çocuk parkta gürültü yaptı diye kurşun yağmuruna tutanlar, fotoğraf çekmek için küçücük çocuğa çatıda poz verdirenler, küfürlü konuşanları uyardı diye 8 kurşun sıkanlar, 13 yaşındaki kızını minibüsün arkasındaki bisiklet bagajına bağlayıp seyahat edenler, sevdiği kadını parçalara ayırıp çöpe atanlar, çocuğuna tecavüz edenler. Bunlar her gün ekranlarda izlediğimiz günlük haberlerden sadece bazıları.
Ülkede Dolar 6 küsur, Euro 7 liralarda geziyor. Taze fasulyenin 16 lirayı, bamyanın 32 lirayı, patates, soğanın 8 liraları görmüşlüğü var. Ekonomik olarak bu ülkede yıllardır mucizeler yaratan insanlarımızın bu şartlarda cinnet geçirmemesi zaten mucize olurdu. Amerikan Başkanının bile akıl sağlığı konusunda spekülasyonların tavan yaptığı dünyada, ülkeler arası soğuk savaşın iç savaşa dönüştürülmeye çalışıldığı şu dönemde, ülke insanımızın akıl sağlığını koruması çok olası olmasa gerek.
Dört kişilik ailenin açlık sınırının 1812, yoksulluk sınırının 5 bin 904 lira olarak hesaplandığı, ancak asgari ücretin net 1603 lira olduğu ülkemizde çıldırmamak mümkün değil. Okullar açılıyor. Servis ücretleri, kırtasiye malzemeleri, formalar Eylül ayında vatandaşın iyice belini bükerken, ekonomistler 2019 ve 2020'nin daha vahim durumlara gebe olduğunun ısrarla altını çiziyor.
Peki ne yapmalıyız? Normal bir vatandaş olarak bugünleri nasıl atlatabiliriz? Bugüne kadar neleri yanlış yaptık ve bu saatten sonra hayata bakışımızı değiştirerek nasıl daha huzurlu bir hayat sürebiliriz?
Minimalist yaÅŸamlar
Rahmetli Turgut Özal döneminde başlayan lüks tüketimin normalleştiği günümüzde, eşyaya ve nesneye bağımlı yaşamın bizleri ne kadar yorduğunun farkında mısınız? Hayatın tek amacı mutlu olmak iken, yıl da bir kez kullanacağımız, ya da başkasında var diye almak istediğimiz şeylerin hayatımıza maddi - manevi getirdiği yükleri hala görmüyor musunuz?
O zaman ne mi yapmalıyız? Minimalist yaşamayı hayat tarzımız haline getirmeliyiz...
"Minimalist yaşam; insan hayatındaki maddi ve manevi unsurları, ihtiyaçlara göre sınırlayıp en aza indirgeyerek, daha fazla odaklanabilirlik, hareket serbestliği, yaşam konforu ve kalitesi kazandıran yaşam şeklidir."
Özellikle son 15 yıldır, artan bilgi akışı, ürün çeşitliliği, değişen alışveriş ve tüketim alışkanlıklarımız, yani değişen yaşam şeklimiz sebebiyle kullanabileceğimizden daha fazla ürün ve tüketim seçeneğine boğulmuş durumdayız.
Şimdi gidip bir gardırobunuzu açın. Ve askıları tek tek elden geçirin... "Bunu ne kadar sık kullanıyorum?", "En son ne zaman kullandım?", "Benim için ne kadar gerekli?" sorularını kendinize sorun...
Çoğumuzun gardırobunda hala üzerinde etiketi duran ve ne zaman aldığımızı bile hatırlamadığımız giysiler yok mu? En son telefonunuzu hangi gerekçeyle değiştirdiniz? Sinemaya girerken mısırınızı ve içeceğinizi neden marketten değil de, sinemanın kafeteryasından üç misli fiyata alıyorsunuz?
İki oda bir salon evde yaşamak çok daha kolay ve ekonomik iken, neden üç tuvaleti olan evlerde yaşıyorsunuz?
Ayağınızı yerden kesecek, az yakan, kolay park edilen arabalar varken, benzini su gibi emen, gösterişten başka bir işe yaramayan, hatta hayatınızı zorlaştıran araçları neden tercih ediyorsunuz?
Bırakın eşe dosta odaklı yaşamayı. Az eşya, az insan bol huzurla hayatınızı kolaylaştırın. Ne kadar alışveriş yaparsanız yapın, "Giyecek bir şeyim kalmadı" diye sürekli indirimde olan mağazalardan bindirimden indirim yapılmış ürünlere neden tamah ettiğinizi bir sorgulayın.
Bu yazı kaç tişörtle geçirdiniz? Eminim sizler aynı şeyleri yıkayıp tekrar giyerken, dolabınızda etiketi çıkarılmamış ürünler vardı. Madem rahat diye hep aynı şeyleri giyiyorsunuz, neden hala indirim var diye alışveriş yapıyorsunuz? Kullanmadıklarınızı dolap köşesinde saklayacağınıza neden bir sokak üstte oturan ve kirasını bile ödeyemeyen aileyle paylaşmıyorsunuz?
Keşke ülkemizde de kapı önlerinde ikinci el pazarları olsa. Madem yok o zaman sizlerde ünlü oyuncu Mert Fırat'ın www.ihtiyacharitası.com, ünlü şarkıcı Haluk Levent'in www.ahbap.net sitelerinden çıldırmış ülkemizin insanına destek olabilirsiniz. Tam bu konuda yerel bir çalışma yapmaya hazırlanıyordum ki, her iki sitenin de gayet güzel çalıştığını görüp vazgeçtim. Hayatınızı minimalize ederken ortaya çıkacak fazlalıkları bu sitelerden yararlanarak paylaşmanızı tavsiye ederim.
Haydi paylaşın, sadeleşin ve minimalist yaşama alışın. Zira alışmazsanız, önümüzdeki yıllara da yansıyacak olan ekonomik kriz nedeniyle hep mutsuz olacaksınız.
Az ile yetinin ve mutlu olmayı öğrenin.
Sizlere eşyalara bağımlı olmadığınız bir yaşam dilerim.
Güzel paylaşımlarla kalın...