Güneş Umuttur'un öyküsü
Yazar: Hediye Selda Yılmaz
Her şey soğuk bir güz gününde Billur Hanım'ın sırtındaki el örgüsü şalı üşüyen çiçekçi kadına hediye etmesiyle başladı. Billur Hanım hemen evine dönerek eline şişlerini ve yününü aldı. Örmeye başladı. "Soğuk yerlerindeki çocuklar için atkı bere örüp göndereyim, ısınsınlar" diye düşündü. Ördüklerini bir ilkokula gönderdi. Çocuklar çok sevindiler. Sosyal medya kanalları ile Billur Hanım gülen yüzlere tanıklık etti. Sonra bu yaptığı küçük iyilikten yakın arkadaşlarına söz etti. Arkadaş, eş, dost derken Türkiye ve dünyanın birçok yerinden bu Aileye katılımlar artmaya başladı. Bu ekibin adını "Güneş Umuttur" koydular. Türkiye'nin her yerinde olanakları kısıtlı okullardaki çocuklara sıcacık atkılar bereler göndererek onlara umut olmaya, küçük sevinçler yaşatmaya başladılar.
Destekler bu kadarla kalmadı. Kitap, kırtasiye, bot, mont, eğitim materyali, oyuncak, yer döşemesi, badana için boya... Özet olarak çocukların eğitimi için gerekli her tür araç, gereç ve kişisel gereksinimler öğretmenlerin istekleri doğrultusunda hazırlanıp gönderiliyor. Ben de bu
aileye 18 ay önce katıldım. Çocuklar için atkı ve boyunluk, bebekler için battaniye örüyorum. Biz bir
aileyiz, bir dernek ya da vakıf değiliz. Başkanımız, astımız, üstümüz, müdürümüz yok. Yalnızca işleri organize eden bir hanım ve ekip arkadaşları var. Onlar hepimizden çok çalışıyorlar. Hepimizden çok özveri gösteriyorlar.
Organizasyonu yapan ekip arkadaşlarımızdan Sedef Turan yaptıklarını, yaşadıklarını, fotoğrafları ve mektupları içeren bir kitap hazırlamış. Kitap satılmıyor. Ördüğünüz ürünler ve ya bağışladığınız eşya ile takas ediyorsunuz. 2. Güneş Umuttur kitabının "Biz kimiz?? bölümünde Sedef Turan şöyle anlatmış:
"Güneş Umuttur, Billur Güven'in 2015 yılı sonunda kurduğu bir gruptu, kısa zamanda kocaman bir aile olduk. Bu kitap elinize geçtiğinde 10.000 kişi olursak şaşmamak lazım. Sosyal medyanın gücü bu olmalı. Nasıl oldu da bu kadar kısa sürede bu kadar büyüdük diye düşünüyorum da yaptığımız işlerin süratine bağlıyorum.
...
Bu dev ailede kimler mi var? Anlatmaya başlıyorum: Okuduğu kitaplarını kolileyip uzaklardaki akranlarına yollayan ortaokul öğrencilerinin, minikler için atkı ören 99 yaşındaki Ankaralı teyzemizin, iki yıldır işyerinde bize depo ve ofis sağlayan arkadaşımızın, çalıştığı hastaneden yorgun argın eve dönüp, köy okulları için sıra örtüsü ve perde diken nöroloji profesörünün, tığ ile ördüğü oyuncakların sayısını artık bilemediğimiz arkadaşımızın, çocuklar için alışverişe çıkan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için hediyeler alan ve paketleyen 93 yaşındaki Cahit Bey'in (Billur Güven'in babası), destekler artsın diye her fırsatı değerlendiren, çocuklara unutulmaz eğlenceli günler yaşatmak için ta Van'a, Diyarbakır'a, Batman'a giden emekli beden eğitimi öğretmenlerinin, evinde işyerinde kumbaralar içinde para biriktirerek çocuklarımıza oyuncaklar alan, eşine dostuna atkı, bere, yelek ördüren, yardım gerektiğinde hep yanımızda olan arkadaşlarımızın, Köyceğiz'de yetiştirdikleri mandalinaları koli koli narenciye yetişmeyen bölgelerdeki okullara gönderenlerin, köy okulunun badanası için boya temin edenlerin, ördüğü bere ve atkılarla bize destek olmaya başlayıp kızlarını, torunlarını da projemize katanların, İzmir'de Örgü Grubu kuran dostumuzun, koliler hazırlanırken tüm enerjisi ile çalışan üyelerimizin, öğrencileri ile okullar için kampanyalar organize edip, kolilerce kitap ve oyuncan gönderen Billur Güven'in öğretmen kuzeninin, köy öğretmenlerini İstanbul'da ağırlamamıza olanak sağlayan Sedef Turan'ın kuzeni Mete Bey'in, evlenirken nikâh şekeri hediye etmek yerine çocuklarımıza destek olan çiftlerimizin, dostlarına yılbaşı armağanı almak yerine küçük öğrencilere giyim eşyası alanların, 'Doğum günümde bana hediye alacağına Güneş Umuttur ailesinin miniklerine kırtasiye yollayın' diyenlerin, sergi gelirlerini köy okullarında eğitim gören öğrenciler için değerlendiren sanatçıların, her ilmeğe sevgisini katan değişik sosyal çevrelerden yüzlerce hanımın oluşturduğu kocaman bir aileyiz. Farkındayım, cümle çok uzun oldu, ama destek veren birçok dostumuzdan bahsedemedim, yoksa cümle beş sayfa sürerdi..."
Yapılan işler ve yaşanan anılar, öğretmenlerden gelen duygu ve şükran yüklü mektuplar 101 küçük sayfaya sığsa da yapılan işin büyüklüğü ve manevi güzelliğini anlatmak için işin içinde olmak gerekir.
Şimdilik 9 bin 573 kişilik dev aileyiz. Bu ailenin her bir üyesinde insan sevgisiyle çarpan kocaman bir yürek var. İşte en büyük gücümüz burada.
Güneş Umuttur, umut olmaya devam edecek.