Ülkemizde yıllardır yapılan tekdüze kum - güneş - deniz turizmi, dünyada gelişen trendlerde geçerliliğini ve yeterliliğini yitirdi. Artık tüm dünyada geçerli olan, derinlemesine tematik ve çeşitlendirilmiş turizm.
Turizmde iki eğilim öne çıkıyor. Birincisi çeşitlendirilmiş turizm. Eskisi gibi, üç beş konu ile sınırlı değil. Her konunun turizmi yapılabiliyor. Bu durumda kitlesel turizmden, butik tarza yönelik bir turizm görüyoruz.
![](http://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2017/201702112006273957.jpg)
İkincisi ise çabuk sönen globalleşme balonundan sonra, insanlar yerelin değerini anladılar. Bu anlamda, sakin turizm ile kaybolmakta olan yerel kültürleri, yerel değerleri öne çıkarma konusunda çalışmalar başladı.
Yemek konusunun ise bu kültürler arasında çok önemli bir yeri var. Herkesin ilgi alanı farklı olabilir. Kimisi müzeleri, ören yerlerini gezmekten hoşlanır, kimisi doğaya yönelik geziler yapar. Bunu istediğiniz kadar çeşitlendirebilirsiniz. Ancak ne yaparsanız yapın, sonunda karnınız acıkıyor. Bu da herkesin ortak noktasını oluşturuyor.
![](http://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2017/201702112006433957.jpg)
İnsanların yediklerinden keyif alma da konunun içine girince, gastronomi gelip bizim turizmimizin merkezine oturuyor. Lezzet ise lezzet, sağlıksa sağlık, kültürse kültür. Türk mutfağının zenginliği malum. 8 bin 500 yıllık Anadolu kazanından çıkan yemeklerin de mükemmel olmasına şaşmamak gerekir.
Türk mutfağı, turizmde hiç bir zaman esas oyuncu olamadı. Ama bence dünyada gelişen trendler parelelinde turizmde baş rol oyuncularından biri olma zamanı geldi. Şimdi yapmamız gereken, dünyada önceden yapılmış örnekleri de göz önüne alarak, Türk mutfağının değerleri üzerinden turizm yapmaktır.
Bunun için malzeme mi istiyorsunuz? Binlerce yemeğin onbinlerce versiyonu, doğal meyve ve sebzelerimiz, zeytinyağımız, üzüm bağlarımızdan enfes şaraplarımız, peynirlerimiz, şerbetlerimiz, tatlılarımız...
![](http://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2017/201702112006363957.jpg)
Yokluktan değişik dünya mutfaklarının özelliklerini karıştırarak ebruliyi yaratmaya çalışmamıza gerek yok yani. Türk mutfağı o kadar geniş ki, başka varyasyonlara gerek yok.
Ege Bölgesi de Türk mutfağına damgasını vuran özel mutfaklardan. Ege Gastronomi Turizmi Derneği'ni kurmamızın amacı da, Ege mutfağını turizmin içinde vurgulamak, yeme-içme kültürümüzü ön plana çıkartarak turizm yapılmasına katkıda bulunmak.
Kısaca, yerelin değer kazandığı bir dünyada, değerlerimizi koruyarak, tabana yayılmış ve gelirden pay aldığı bir turizm politikası oluşması konusunda çaba sarfetmek. İşte amacımız, çalışmalarımız, hedeflerimiz bunun içinde gizli, daha doğrusu çok açık...