Balık çiftliği varsa turizm yapılamaz
Yazar: Güncel Haberler
Sığacık Körfezi’ne kurulması planlanan, yıllık 8 bin 500 ton üretim kapasiteli balık çiftliğine karşı düzenlenen protesto gösterisinde “Sığacık’ta Balık Çiftliği’ne Hayır” mesajı verildi.
Seferihisar Belediyesi öncülüğünde gerçekleşen protesto gösterisine çevreciler, balıkçılar, doğaseverler, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, İzmir merkez ve çevre ilçe sakinlerinden oluşan kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Geçtiğimiz yıllarda akıntının yönünün Sığacık’a doğru olması nedeniyle iptal edilen aynı alana, yeniden ve dokuz kat büyüklüğünde yeni bir balık çiftliği izni verilmesini red etti.
Vatandaşlar Sığacıklı balıkçılarla birlikte teknelerle denize açılarak balık çiftliğinin kurulacağı alana gitti ve tepkilerini pankartlar ve sloganlar eşliğinde gösterdi.
Öte yandan Sığacık’ta orkinos balık semirtme çiftliklerine karşı Seferihisar Belediyesi, Teos Marina ve oteller devam eden davalarla ilgili bilirkişi incelemesi de yapıldı. Bu çiftliklerin kümülatif (toplam etkisi) hatırlatıldı.
Balık çiftliği varken turizm yapılamaz
Balık çiftliğine karşı gerçekleştirilen eylemde konuşan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer Seferihisar’ın tarım ve turizm kenti olduğunu, turizmin balık çiftliğiyle yapılamayacağına dikkat çekti. “Memlekette bu kadar kabus, bu kadar bulanıklık, bu kadar kaos varken bir bu eksikti” diyen Soyer konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ama öyle yağma yok, bu memleketi birilerinin rantı için bırakıp gidecek halimiz yok. Bundan yedi yıl önceydi. Seferihisar Belediye başkanı olarak göreve başladığımız zaman gazeteci-yazar Nihat Demirkol moderatörlüğünde arama konferansları yapmıştık. Bu konferanslarda Seferihisar’ın tarım ve turizm kenti olması gerektiği sonucunda hem fikir olmuştuk. Çalışmalarımızı bu yönde şekillendirdik. Fakat bu iki sektörün bazı sektörlerle bir arada olmasına imkan yok. Yani eğer tarım yapacaksanız ağır sanayiyle aynı anda yapamıyorsunuz veya turizm yapacaksanız bir orkinos çiftliğiyle bir balık çiftliğiyle yapamıyorsunuz. Çünkü eğer mavi bayraklı marinanız varsa, eğer mavi bayraklı plajlarınız artıyorsa, eğer yeni turizm yatırımları alıyorsanız bütün bunların olduğu yerde balık çiftliği kurmamanız gerekiyor. Bunun çok basit bir örneği var. Hong Kong’ta göz alabildiğine balık çiftliği vardır, denizde ama bir tane yelkenli, bot, tekne göremezsiniz. Çünkü orada bir tercih yapmışlar. Balık çiftliği üzerine tercihlerini olgunlaştırmışlar. Aynı şekilde örneğin Portofino’da da bir tane balık çiftliği göremezsiniz. Yüzlerce binlerce tekne, motor, bot, yat hepsini bir arada görürsünüz. Bu ikisi bir arada olmaz.”
Akdeniz fokunun üreme alanı
Konuşmasında, 2011 yılında orkinos çiftliğiyle ilgili mücadele sürerken bilirkişinin hazırladığı rapordan söz eden Soyer, “Size o rapordan bir cümle okumak istiyorum. Çünkü biz bu mücadeleyi verirken bu noktaya bir orkinos çiftliği yapılmasıyla ilgili bir karar alınmıştı. Boğaziçi Üniversitesinden çok değerli bilim adamları Prof.Dr.Orhan Yenigün, Prof.Dr.Turgut Onay, Dr.Ayşe Tomruk şöyle bir cümle yazdılar; “Sığacık Körfezi açık deniz özelliği taşımadığı, ayrıca dava konusu bölge Akdeniz fokunun üreme ve yaşama alanı içinde yer aldığından, ulusal mevzuatımız ve uluslararası sözleşmelere göre korunması gereken hassas bir alandır”. Ama bu memlekette haklı olmak yetmiyor. Ne yazık ki siz hukuken istediğiniz kadar haklı olun eğer sesiniz gür çıkmıyorsa hakkınızı elinizden alıveriyorlar. Biz o nedenle o vakit sesimizi gür çıkartmış ve buradaki ÇED olumlu raporunu iptal ettirmiştik ve o orkinos çiftliği kurulamadan bir başka yere nakledilerek götürülmüştü” dedi.
Alay eder gibi
Gönderilen balık çiftliğinin yıllık kapasitesinin 900 ton iken kurulacak balık çiftliğinin bunun tam dokuz katı büyük olduğuna dikkat çeken Tunç Soyer şöyle konuştu: “Şimdi adeta dalga geçer gibi, alay eder gibi o noktaya dokuz misli büyük kapasitede bir balık çiftliğinin gelmesi için ÇED olumlu raporu verildi. Arkadaşlar bizim gönderttiğimiz çiftlik 900 ton/yıl kapasiteliydi şimdi yerine kurulmasını düşünülen çiftlik 8 bin 500 ton/yıl kapasite. Düpedüz alay ediyorlar, dalga geçiyorlar ya da bizi hiç umursamıyorlar. Asla razı gelmeyeceğiz, asla rıza göstermeyeceğiz, bunu burada yaptırtmayacağız değerli arkadaşlar.Bu memleket bizim ve birileri para kazanacak diye bizim gelecek nesillerimizin, torunlarımızın, çocuklarımızın geleceğini karartmalarına izin vermeyeceğiz. Atalarımızın bize bıraktığı bu mirası korumak bizim boynumuzun borcudur. Onların aziz hatırasına sahip çıkacağız, onların bize bıraktığı temiz denizi sonuna kadar tertemiz korumak için elimizden geleni yapacağız.”
ÇED süreci tamamlandı
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yapılan yeni proje başvurusu sonrasında hazırlanan proje için ÇED süreci tamamlandı. Hazırlanan proje ve raporlar valilik tarafından yeterli bulunarak nihai olur kararı verildi. Projenin taşınmasıyla Gerence Körfezi’ndeki 9 bin 600 metrekaredeki üretim alanı Sığacık Körfezi üzerinde toplam 88 bin 200 metrekareye yükselecek. Taşıma sonrası Levrek ve Çipura türüne ek olarak Sarıağız balığı da üretime eklenecek.