İzmir'in beton ucubeleri: Belediye hizmet binaları
Yazar: Ercan Sever
Bağrında sahne alan uygarlıklar, devletler ve 8500 yıla ulaşan tarihi ile İzmir, eşi benzeri nadir olan bir kent. Bin yıllar aşan yaşının çok üstünde de sorunları var. Belki dikkat çekmek istediğim konu, öncelikler listesinin üst sıralarında yer almayabilir ama yine de anlamı olduğunu düşünüyorum.
Tebriz, Karaçi, İzmir
Fotoğraflara bu açıdan bakılması önemsiyorum. Bir yanda Tebriz, Madrid, Karaçi gibi İzmir'den çok daha genç şehirlerin belediye yönetim binaları diğer yanda ise İzmir'in beton ucubeleri!
İzmir'in mimari kimliği adına son yıllarda yapılan eleştirileri bir araya getirdiğinizde sonuç cesaret kırıcı bir yoklar manzumesi olarak ortaya çıkar. Zaten böyle bir kimliğin olup olmadığı da tartışmalıdır. Buradan yola çıkarsak kent mimarisinin en çok eleştirilen öğelerinin başında büyükşehir belediye binası gelir. Kente ihanetin sembolüdür bu bina ve yer aldığı lokasyon. Kaba beton bina tam da tarihi kent yarımadasının odağında; kent, kentlilik ve estetiğe bir meydan okumadır.
Askeri darbenin hemen sonrasında yapılan bina için bugünkü belediye yönetimi sorumlu tutulamaz. Ancak İzmir'in yoksun olduğu mimari heyecan bir şekilde geliştirilecekse bunun ilk adımı Konak meydanındaki büyükşehir belediye binasının yıkılması olmalıdır. Bu ilk adımı Agora yanındaki çok katlı otoparkın "Kent tarihine ihanet müzesi" (!) olarak düzenlenmesi takip edebilir.
Kabalık abidesi büyükşehir belediye başkanlık binasını zaman aşımı nedeni ile bir kenara bırakalım. Peki son on yılda hizmete giren metropol ilçe belediye yönetim binalarına ne diyelim? Çoğu, estetik düşmanlığında büyükşehir binası ile yarışır haldeler. İddiası olan kentlerde belediye yönetim binaları yapılırken ya tarihi doku ve mimari göz önüne alınır ya da modern mimarinin inceliklerini taşıyan yapılar inşa edilir. Ancak İzmir'deki belediye yönetim binaları inşa edilirken tarih ile hiçbir bağ kurulmadığı gibi modern mimariden tek anlaşılanın da beton bloklaşma olduğu görülmektedir.
Haklarını yemeyelim! bir de "estetik" adına bina cephelerine yaptırılan muhteşem alüminyum ve cam kaplamaları es geçmeyelim. Kaldı ki belediye yönetim binası yapılırken İzmir'de model alınacak o kadar çok yapı varken! Borsa binası, Paket Postanesi burnunuzun dibindeyken her türlü estetikten uzak o beton bloklar neyin nesi oluyor?
Kent tarihini değerlendirecek gelecek nesiller günümüzden 2000 yıl önce yapılan yapılar ile bugünün yapılarını karşılaştırdıklarında eminim kafaları karışacaktır. Yine gelecekte kent tarihi üzerine çalışacakların, tekamül denen kavramın İzmirliler için mimari ve kentlilik dışı bir kavram olduğunu zannedecekleri ise kesin.