Obezite diyabet için tek risk faktörü değil
Yazar: Güncel Haberler
![Obezite diyabet için tek risk faktörü değil](https://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2016/20160823121827.jpg)
Buca Tıp Merkezi Endokrinoloji Bölümü Uzmanı Dr. Ogün Hatiboğlu, diyabet (şeker hastalığı) ile ilgili bilinen yanlışlarla ilgili uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Hatiboğlu, fazla kilolu olmanın diyabet için tek risk faktörü olmadığını, etnik yapı, yaş faktörü gibi diğer risk faktörlerinin de etkili olduğunu kaydetti.
Diyabetin ciddi ve potansiyel ölümcül bir hastalık olarak görülmesini zorlaştıran bazı yanlış inanışlar olduğunu belirten Buca Tıp Merkezi Endokrinoloji Uzmanı Dr. Ogün Hatiboğlu, "Diyabetle uygun bir şekilde mücadele ederseniz, diyabet sorunlarını önleyebilir ya da geciktirebilirsiniz. Ancak, diyabet bir yılda meme kanseri ve AIDS yüzünden yaşanan ölümlerin toplamından daha çok ölüme yol açmaktadır" dedi. Diyabeti olan her üç kişiden ikisinin kalp hastalıklarından veya inme nedeniyle kaybedildiğini anlatan Dr. Hatiboğlu, "Bu durum bize diyabetin ne kadar ciddi bir hastalık olduğunu göstermektedir" diye konuştu.
Toplumda fazla kilolu veya obez kişilerin er ya da geç diyabet hastası olacağı yolunda yanlış bir inanç olduğunu belirten Dr. Ogün Hatiboğlu, "Fazla kilolu olmak diyabet gelişimi için bir risk faktörüdür, ama aile geçmişi, etnik yapı ve yaş gibi diğer risk faktörleri de rol oynar. Ne yazık ki, diyabet gelişimi için diğer faktörler görmezden gelinmektedir ve sadece kilonun önem taşıdığı düşünülmektedir" dedi. Dr. Hatiboğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çoğu aşırı kilolu insanda diyabet gelişmemektedir. Diyabeti olan çok sayıda insan normal kiloda veya orta derecede fazla kiloludur. Tip 1 Diyabet, çoğunlukla bağışıklık sistemi problemi nedeniyle ortaya çıkar ve bilinmeyen etkenler hastalığın başlangıcını tetikler. Tip 2 diyabet ise genetik ve çoğunlukla yaşam biçiminden kaynaklanır. Aşırı kilolu olmak Tip 2 diyabet gelişim riskini artırır ve yüksek miktarda kalori alımının olduğu bir beslenme biçimi kilo almanıza yol açar. Araştırmalar şekerli içecekler içilmesinin Tip 2 diyabetle bağlantısı olduğunu göstermiştir. Diyabeti önlemek için kola, gazoz, meyve suyu gibi şekerle tatlandırılmış içeceklerin alınmasından kaçınılmalıdır."
Diyabetli kişilerin özel diyabetik yiyecekler yemesinin özel bir fayda sağlamayacağına da değinen Uzm. Dr. Hatiboğlu, diyabetik biri için sağlıklı beslenme planının, diyabeti olmayan insanlara verilen sağlıklı beslenme planıyla genel olarak aynı olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
"Diyabetik ve diyet yiyecekler genellikle özel bir fayda sağlamaz. Çoğu hala kandaki glikoz seviyesini yükseltir, daha pahalıdır ve şeker alkolü içeren yiyeceklerin ishal yapıcı etkileri de olabilir. 'Diyabetiniz varsa ekmek, patates, makarna gibi nişastalı yiyeceklerden az yemelisiniz' demek de yanlıştır. Nişastalı yiyecekler sağlıklı bir beslenme şeklinin bir paçası olabilir, ama püf nokta porsiyon büyüklüğüdür. Tam tahıl ekmek, mısır gevreği, makarna, pirinç ve patates, bezelye, mısır gibi nişastalı sebzeler, yemekleriniz ve ara öğünlerinize dahil olabilir. Ne kadar karbonhidrat almalısınız? İlk söylenmesi gerekenlerden biri her öğünde 45 - 60 gram karbonhidrat alınmasıdır. Ancak, diyabetinizi nasıl idare ettiğinize; boyunuz, ideal kilonuz, şu an ki kilonuz, hareket miktarınız, mesleğiniz ve benzeri değişkenlere göre daha fazla ya da daha az karbonhidrata ihtiyacınız olabilir. Şeker ve tatlılar sağlıklı bir beslenme planının içinde yenirse ya da egzersizle birleştirilirse diyabetliler tarafından tüketilebilir. Diyabetli insanların diğer insanlardan farklı sınırları yoktur. Esas nokta tatlıları küçük porsiyonlarla yemek ve onları özel günlere saklamaktır, o yüzden beslenme şekli daha sağlıklı yiyeceklere odaklanmalıdır."