Başkaldırıyorum!..
Yazar: Alev Göral
Bir sabah gözünü açtığında o eve ait olmadığını anlarsın. O yatak, o tablo, o koltuk sana ait değildir sanki, böyle hissedip şaşarsın. Duvarlar üzerine devrilir adeta, boğulur gibi olursun. Yıllarca emek verdiğin evini başkalaşmış, yan tarafta uyuyan insanı senin için yabancılaşmış bulursun!
Kimi "Saçmalama otur, rahat mı batıyor?" der, kimi "Bu saatten sonra çalışmadan nasıl geçineceksin? Bak bizde de aynı sorunlar, görmezden gel, hayat böyle gelip geçer"...
Bilirsin sen de herkesin yaşanmışlıkları birbirine benzer. Bilirsin çoğu insan razı olmuştur kaderine, mutluluktan o yüzden bihaber. Hele ki ikinci kez sıvıyorsan kolları, sosyal olarak eziksindir hayata? İki misli çaba harcarsın kendini anlatmaya, "Acaba kim ne diyecek?" diye gardını almaya...
Zordur kadının tek başına hayata baş kaldırışı? Zordur erkeği kenara itip, tekrar ön saflarda durma çabası? Hele ki vermişse iplerini yıllarca otorite gördüğü eşinin avucuna, bunca yıl sonra zordur durmak karşısında, katlanmak zorundadır sonucuna...
Eğitim durumu, sosyal statüsü ne olursa olsun, kadın kadındır bir kere, rüştünü ispat etmek zorundadır tekrar topluma? Oysa evlenmeden önce özgüvenli bir kimliktir ama, kim hatırlar ki yıllar öncesini? Sindirmiştir kendini bir kez, unutturmuştur her ortama.
Yıllardır içini döktüklerin kaale bile almaz, "Geçer nasılsa? Bu kaçıncı?" der, telefonların çalmaz. Planlananlar hayata geçince eşin dostun şaşıp kalır, bir bakarsın sen değil, dostların derbeder, aramaya yüzleri tutmaz.
Hayata başkaldırışın şaşırtmıştır çevrendeki "şirket evliliklerini"? Çünkü herkes zanneder ki "ekonomik rahatlıktır" yaşamı paylaşmanın en büyük kriteri.
Oysa, yıllarca dünyanın dört bir yanını gezsen de, huzurdur hayattan tek beklentin. Bilmezler ki sadece fotoğraflarda baktıklarını gören insanlar gibi sen hayata kendini yüzeysel endekslemedin!
Şimdi iki göz odada, iki koltuk, bir döşek belki hayat. Ama şu bir gerçek ki, lüks arabalarda seyahat eden yapay evlilerin hayatı asıl bayat!
Yeni hayat kurmaya herkesin ruhaniyeti yetmez. Ama unutmayın ki şu fani dünyada, mutsuz anlarla inanın ömür geçmez.
Varsa hayalleriniz sevdiklerinizi maziye gömmeden siz de yeni ufuklara yol alın. Yolunuza çıkanlara aldırış etmeyin, iplerini boşluğa salın. Ömür çabuk geçiyor, kendinizi başkaları için rafa kaldırmayın.
Yaşama sevincinizi tekrar kazanın, değer yargılarınız ile ertelediklerinizi ön saflara çıkararak hayata başkaldırın!..
Eşiniz iyi bir insan olsa da, "hayat arkadaşı" olmak başka bir şey, bunu sakın unutmayın...
Sevgi ile kalın, hoşça kalın, yalnızlıktan korkmayın...