Epilepsi utanılacak bir hastalık değil
Yazar: Güncel Haberler
![Epilepsi utanılacak bir hastalık değil](https://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2016/20160307022347.jpg)
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Sabiha Türe, son zamanlarda nörolojide tanı yöntemlerinin ilerlemesiyle, teşhis ve tedavinin daha kolay hale geldiğini söyledi. Toplumdaki ön yargıların epilepsi hastalarını olumsuz etkilediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Türe, "Epilepsi utanılacak bir hastalık değil" dedi.
Epilepsinin en çok yaşamın ilk yıllarıyla 60 yaş sonrası görüldüğünü anlatan Yrd. Doç. Dr. Hatice Sabiha Türe, dünyada en yaygın nörolojik hastalıklardan biri olan epilepsinin beyinde var olan elektriğin aşırı artmasıyla ortaya çıktığını belirtti. Epilepsinin çok fazla türü olduğuna değinen Yrd. Doç. Dr. Türe, hastalığın genetik olabileceği gibi, kafa travması veya menenjite bağlı da gelişebileceğini dile getirdi.
Epilepsi nedeninin hastalarının büyük bir kısmında belirlenemediğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Hatice Sabiha Türe, tüm epilepsi nöbetlerinin kasılma, bilinç kaybı, ağızdan köpük gelme biçiminde olmadığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Türe, özellikle çocuklarda hafif bir göz dalması, iletişim kaybı, motor-mental gelişimde gerilik, kolunda-bacağında sıçrama, ağız şapırdatma, anormal konuşma gibi belirtilerin gözardı edilmemesini istedi.
Epilepsinin bazı türlerinde özellikle de genetik olanlarda ışığa ve sese karşı duyarlılık olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Hatice Sabiha Türe, bilgisayar karşısında uzun süre kalma, uykusuzluk ve yorgunluğun nöbetleri tetiklediğini belirtti. Epilepsinin yüzde 30’luk özel bir grubunda operasyon şansı bulunduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Türe, nöbetler tek bir odaktan çıkıyorsa ve antiepileptik ilaçlar kullanmasına rağmen nöbetler durmuyorsa, operasyona başvurduklarını söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Hatice Sabiha Türe'nin verdiği bilgiye göre, dünya genelinde yaklaşık 50 milyon kişiyi etkileyen epilepsi ülkemizde de yaklaşık 800 bin kişide bulunuyor. Akraba evliliklerinin çok olması, bebeklerin hastalıkla ya da erken doğmuş olması, doğum travmasının daha çok görülmesi nedeniyle, gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde epilepsi sıklığı daha fazla.
Epilepsi hastalarının yaklaşık yüzde 70’i uygun şekilde tedavi edilmeleri halinde normal bir yaşam sürebiliyor. Burada en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanımı. Epilepsinin genellikle yanlış anlaşıldığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Türe, bu durumun hastaların kendine olan güveni azalttığını ve toplumsal damgalamanın çoğu zaman, hastalıktan daha büyük sorun oluşturduğunu söyledi.
Epilepsinin etkisinin değerlendirilmesi sırasında, hastalar ve hekimlerin nöbet sayısını saymanın ötesine odaklanmaları gerektiği hususunda gittikçe artan bir farkındalığın söz konusu olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Hatice Sabiha Türe, işsizlik düzeyinin epilepsi hastaları için daha yüksek olduğundan söz etti. Yrd. Doç. Dr. Türe, "Toplumsal bilincin artması ile epilepsi hastalarının normal yaşam sürmesi ve yaşam kalitesinin artması mümkündür" dedi.
Nöbet sırasında ne yapmalı?
Nöbet sırasında en önemli şey; hastayı güvenli bir yere almak ve ucu sivri, sert eşyalardan uzak tutmak. Hastayı sabit ve rahat olacak bir şekilde bir tarafa doğru yatırıp, tükürüğünün dışarı akmasını ve nefes yolunu tıkamamasını sağlayın. Rahat nefes alması için mümkünse ağzını ve solunum yolunu açık tutun. Asla ağzına bir şey sokmaya çalışmayın!
Nöbet sırasında ilaç vermeye çalışmayın. Soğan, kolonya ve benzeri şeyler koklatmanın bir faydası yoktur. Epilepsi krizi olduğu bilinen bir kişi ise yapay solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur. Nöbeti iyi gözlemleyin, nöbet hakkında verebileceğiniz detaylı bilgilerin hem hastaya, hem de doktora yardımcı olacağını unutmayın.