"İzmir İzmir" deriz de, bir konuğumuz geldiğinde konundan tutup hemen şehir dışına bir yere götürürüz. Bu Çeşme olur, Efes, Meryemana Evi, Şirince olur, o da olmadı Foça olur. Sanki İzmir'in içinde ilginç bir şey yok!
Peki, hem kendimiz hem de konuklarımız için gezeceğimiz ilginç yerler, yenilecek ilginç yemekler, görülecek ilginç şeyler yok mu gerçekten?
Hem bunu göstermek, hem de İzmir için yeni tur güzergahları yapmak için birkaç rehber arkadaş bir araya gelip, düştük yollara. Turu yapmadan önce tabii kendimizin araştırması, görmesi, zamanlaması ve yiyip - içmesi gerekiyordu.
Önce teorik olarak kağıt üzerinde çalıştık. Olasılıkları koyduk önümüze, sonra da tabana kuvvet, düştük yollara. Bir yerde yaşayınca, oranın körü oluyorsunuz. Ancak dışardan gelen, o bölgeye yabancı olanlar görebiliyor daha çok. Bize de öyle olmuş.
Bir çırpıda 5 - 6 tane uygulanabilir tur çıkarttık. Hemen uygulama için turları öncelikle birkaç kez kendimiz yaptık. Evet oldu, hem de çok güzel oldu. Daha sonra birer grupla da uygulamasını yaptık. İnsanlar çok memnun.
"Doya Doya İzmir" genel adı altında, "Kemeraltı Tarih ve Lezzet Turu", "Bornova Bizi Çağırıyor", "Şarap, Zeytin ve Sağlık: Urla'nın Değerleri", "Nergis Kokusunun Peşinde Karaburun", "Doğa ve Tarih Turu" ve bunun gibi birkaç tane daha ilginç turu planladık ve uygulamasını yaptık.
Hani bir deyim vardır, "Körün değneğini bellediği gibi" diye, bizimki işte öyle. Yenilik körlüğüne yakalanmışız gibi. Zaman turizm için zor zaman. Yenilik peşinde koşmak, kaybolan değerlerimizi turizme kazandırmak gerek.
İzmir'in turizmine birkaç tuğla koymak, bugüne kadar gelişemeyen İzmir turizmi için doğru olan katkıyı koymak amacımız. Özellikle İstanbul'dan İzmir'e değişik ilgi alanlarında küçük gruplar yollamak isteyen acenteleri Ege'ye bekliyoruz. Bunun için oldukça yol alınan "Yarımada İzmir" projesi çerçevesinde, özellikle doğaseverler mutlu olacakları zaman geçirebilecekler.
Biz hazırlığımızı yaptık. Sizleri bekliyoruz. İzmir'e, hoşgörü ve mutlu insanların şehrine...