Basmane'de bir Yıldız 2015-11-03 18:00:00
Yazar: Orhan Beşikçi
Yıldız Sineması'nın sahibi Sayın Yüksel Kazmirci ile söyleştim.
- Basmane'yi ziyaret eden İzmirliler'e Yıldız Sineması hakkında bildiklerimi anlatıyorum. Basmane Günleri'nde sinemanızın girişinde fotoğraf sergisi açmamıza izin vermiştiniz. Son olarak rahmetli Arkeolog Şükrü Tül ve misafirleriyle sinemanızın girilmeyen köşelerini gezmiştik. İnci ve Yıldız sinemaları kentin sinema tarihine damgasını vurmuş mekanlar. Sinemacı bir aile olarak tanınıyorsunuz. Sinemacılığınız dışında büyükleriniz içerisinde kazmircilik yapanlar olmuş.
- Dedem Ali Rıza Kazmirci Türkiye'de ilk kez hazır giyim mağazası açan kişilerden. Lakabı, Kazmirci Ali Rıza. "Türk Melbusat Anonim Şirketi'nin" sahibi, daha sonra babam ve amcam Kemeraltı'nda OSKA Pasajı'nı ve OSKA Şirketi'ni kuruyorlar.
- Sinemacılık öykünüze gelelim.
- Sinemacılığımız Asri Sineması'nı Suphi İzbudak'dan almakla başladı. Bu küçük sinemada babam bazı değişikliler yapmak istese de başaramadı. Ortaya çıkan arkeolojik buluntular nedeniyle devam etmeyip tadilattan vazgeçti. Arkasından Gaziler Caddesi üzerinde, şimdi bulunduğumuz yerdeki yazlık Güneş Sineması'nı aynı kişiden satın aldık. Yazlık sinema olmasına rağmen sahnesinde konser ve tiyatro oyunları oynanıyordu. O yıllardan aklımda Muammer Karaca Tiyatrosu kaldı. 1953 yılında sinema bir İtalyan tarafından kapalıya çevrildi. İyi planlanmadığı için sinemanın içersinde perdeye yakın iki kolon görüşü engelledi. Sinemamız Mimar Erdoğan Tözge tarafından yeniden inşa edildi. Açılışını 22 Mart 1957 yılında Zeki Müren konseriyle yaptık.
- Zeki Müren konseri İzmir Basın Mensupları Derneği'ne gelir getirmesi için düzenlenen bir konserdi. Organizasyonun başında sonraki yıllarda İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan İlhan Esen varmış.
- Evet İzmir Basın Mensupları Derneği'nin organizasyonuydu, o gün Zeki Müren için bir kokteyl vermiştik. Hayranlarının izdihamı nedeniyle sinemamızın içersinde, dışarısında büyük bir kargaşa yaşandı, bu nedenle kokteyle katılamadım.
- Yıldız Sineması'nda filimler dışında sanatsal etkinliklerin yapıldığını eski gazete ilanlarında görmüştüm. Arşivinizde etkinliklerin sözleşmesi var. Örneğin tiyatro ve sinema oyuncusu "Kemal Dirim'in Ar Opereti"ne sinemanızı tahsis etmişsiniz. Aynı yıl Ar Opereti Türkiye genelinde turneye çıkmış. 1954 yılında Mualla Mukadder Atakan konser vermiş. 1955 yılında Fransız Moulin Rouge revüsü, ilizyonist Abra Kadabra ve saire... 10 Mart 1955 tarihinde Türk ve İsveç güreş milli takımlarının müsabakaları sinemanızda yapılmış. Hatırladığınız başka neler var?
- Belli tarihlerde sinemamızda farklı etkinlikler yapıldı. Bir çok sanat insanıyla yakın dostluklar kurdum. 26 Mayıs 1960 akşamı sinemamızda İstanbul Şehir Tiyatrosu, Vasfi Rıza Zobu, Behzat Budak ve diğer sanatçılar oyun oynamışlardı. Ertesi gün 27 Mayıs 1960 ihtilalı oldu.
- "En fazla ciroyu Avare filminde yaptık" demiştiniz. Ne zaman sinemanızın önünden geçsem kulağıma Avare şarkısının melodileri gelir. Basmane'yi ziyaret edenlere Yıldız Sineması'nın öyküsünü anlatırken konuyu 1951 yapımı yönetmen, oyuncu Raj Kapoor'un 193 dakika süren, ilk kez sinemanızda oynayan filmine getiririm. Sanırım Avare sinemanın kapalıya çevrildiği ilk yıllarda oynandı.
- Avare uzun filmdi. çok izleyicisi oldu. bir Japon filminin 5 - 6 seansta 11 bin seyirciye ulaştığını hatırlıyorum. O yıllarda içeriye ayakta seyirci alabiliyorduk. Avare, film şirketi sahibi Toros Şenel tarafından sinemamıza bir kış günü getirildi. Filmin beğenileceğini, gişe rekorları kıracağını tahmin edemezdik. Film sinemamızda 3 Ocak 1954 tarihinde dönmeye başladı. Yerli olarak Zeki Müren filmleri iş yapardı.
- İnci Sineması ile Yıldız Sineması arasında ne gibi farklar vardı, seyirci ağırlıklı olarak hangi bölgeden gelirdi?
- İnci Sineması'nın koltuk sayısı azdı, Yıldız Sineması 1800 koltuğu olan sinemaydı. Asri Sinema'nın adını değiştirip İnci yaptık. İzmir'in her tarafından seyircimiz vardı. Zengin, fakir demeden, vali, belediye başkanı, elçilik erkanı, kamu yöneticilerine varıncaya kadar her kesimden insanlar film izlemeye gelirlerdi.
- Sinemalara rağbet olduğu yıllarda sinemacılar arasında rekabet olur muydu?
- Aramızda tatlı rekabet vardı. Cadde üzerindeki sinemaların koltuk sayısı bizim sinemanın koltuk sayısıyla hemen hemen aynıydı. Kaliteli filimler getirmek için çalışırdık. Oturma rahatlığı, perde ve makinelerin kalitesine dikkat ederdik. İnci Sineması'nda 40'lı yıllarda kullanılan Cinemeccanica makine halen elimizde. Sinemanın bakımına, güvenilirliğine önem verip açılıp kapatılan çatısını antraktlarda açıp, salonu havalandırırdık. Sigara içilen yerlerin dışında salonda sigara içilmesine müsaade etmezdik. Sinemamızda çocukları, bayanları sarkıntılıktan korumak için görevlendirilmiş elemanlarımız vardı. Basmane Karakolu ile işbirliği içersindeydik. Aramızdaki rekabet hepimize yarardı.
- Film şirketleriyle yaptığınız sözleşmelere göz attım. Fitaş, Akün, Pesen, Atlas, Lale, Duru, Aslan, Elhamra ve diğerleri. İstanbul kökenli şirketler dışında Tatari, Cemal, Ege Özen, Efe, Işık isimli İzmirli film şirketleri olduğunu gördüm. Filmleri yazıhanenizde kurduğunuz düzenekle test edip ilk kez siz izliyormuşsunuz. Çok film izlediğinizi biliyorum, beğendiğiniz bir film olmalı.
- İzmirli film şirketleriyle film alış verişi yapardık. Bizim şirketimiz Fitaş'ın Ege Bölge bayisiydi. Oynatacağımız filmler hakkında bilgi sahibi olmak için önceden yazıhanemde izliyordum. Beni en çok etkileyen Gary Cooper ile Audrey Hepburn'un oynadığı "Öğleden Sonra Aşk" filmiydi.
- Sayın Yüksel Kazmirci, kent kültürüne sinemalarınızla önemli hizmet verdiniz. Sanırım sinemanızın arşivini dijital kayıt altına almanın zamanı geldi. Kayıtlar sinema fakültesi olan İzmir'de araştırıcılara kaynak olacak, ayrıca İzmir kültür yaşamına yaptığınız katkı devamlı anımsanacaktır. Her iki sinemanızda kullanılan makine film ve diğer objelerle bir sergi açma önerimi kabul ettiğiniz ve söyleşiye zaman ayırdığınız için size teşekkür ederim.
Fotoğraflar: Atilla Özdemir