Bazen hiç birşey göründüğü gibi değildir!
Yazar: Alev Göral
Kimi gülümser içi kan ağlarken, hatta makyaj yapar hastalıktan dökülürken... Kimi cebinde para yokken "battı balık yan gider" der savurur. Valeye 100 dolar verir, çalışanının maaşını ödeyecek parası yoktur. Bazen çok hoşlanmasa da göstermelik sarılır insan yanındakine, karşısındakinin gözlerine bakar gibi kadeh kaldırır ama, başkadır kalbini attıran aslında her şey gösterişine...
Bazen ruh başka söyler, beden başka hareket eder... Bazen ne kadar inkar etse, zihin beden dilini kontrol eder! Çoğu zaman menfaatler yönetir insan oğlunun hayatını, bazen de sosyal zorunluluklar ele geçirmiştir insanı, sorgulayamaz hayatın gidişatını...
Kimsesizse çeker yıllarca bir hayırsız adamın kahrını sessizce kadın. Ülkede kan gövdeyi götürürken konuşmaya hakkı yoktur pek bürokratın. Bilir ki bir anda kaleminden dökülen iki cümle alt üst edecektir aile düzenini, oysa sessizlik en azından koruyacaktır rutin giden hayatın sürecini.
İşadamı ise iktidar partisine yakın durmak zorundadır, hayat zorlu. Ama ülkenin ayarı kaçtı mı fark eder herkes, aynı trende yolcu olduğunu. Sabrın da bir sonu vardır elbet. Sessizlik her daim sürmez, ipin ucu kaçtı mı memleketini seven insanın gözü hiç bir şey görmez!
Evet yolcuyuz... Hepimiz aynı trendeyiz. Lokomotif nereye giderse arka vagonlar da oraya gidiyor. Lokomotif raydan çıksa, kaçışı yok, tüm vagonlar kontrolsüzce devrilmeye aday, bekliyor. Türkiye öyle bir döneme girdi ki lokomotif pek çok makastan geçti. Makasları kontrol edenlerin kimliği - kararı pek sık değişti ve ülkenin yörüngesi boyut değiştirdi.
Çözüm süreci makası birtakım güçler tarafından değiştirildi. Seçimde oy kaybeden AKP, oylarını kaptırdığı HDP'nin oylarını tekrar kazanıp erken seçime gitmek amacı ile ülkedeki terör ateşini yakmaya çalışanlara fırsat yarattı. Düne kadar sanki hiç şehit verilmiyormuş gibi seçim öncesi ötelenen şehit haberleri birden ivme kazandı. Bu sürede normal vatandaşın "AKP tek başına iktidara gelemedi, HDP de meclise girdi, ülke başıboş kaldı. Koalisyon ile olmaz, erken seçime gidelim ve emanet oylarımızı geri alalım" diye düşünmesi için tüm şartlar zorlandı. Çok yakınlarımdan tanığım, bir nebze de olsa bunu düşündürmeyi başardı.
Seçim sonrası MHP'nin hem meclis başkanlığı seçimindeki tutumu, hem de terör araştırma komisyonu kurma oylamasındaki tavrı, Arınç'ın kibar ve seviyeli uslubunun ardından kadınlara "Susun" diyerek kırdığı pot, Baykal'ın Erdoğan ile köşk görüşmesi vesaire, hangisinin ardından ne renk çıkacağını öngörmek mümkün olmadı.
Yıllardır pahalılıktan ve hırsızlıktan yakınan halkın her seçimde iktidar partisine oy vermeye devam etmesini yorumlamak da kolay değil. Ayak üstü 360 derece dönen AKP yi, milliyetçilikten bahsedip oy kaygısı ile tavır alan MHP'yi, yıllardır iç çekişmeleri nedeni ile mehter takımı misali bir adım ileri gidemeyen CHP'yi de... Demokratik yollardan çözüm arama vaadi ile meclise giren, ancak tam bu aşamada artan terör olaylarının faili olarak gösterilen ya da gösterilmeye çalışılan HDP'yi de.!
Hiç bir şeyin görüldüğü gibi olmayabileceğini düşünmeye başladığınız anda, sorguluyorsunuz demektir. Düşünen insan sorgular!.. Sadece gösterilmek istenenlere bakan ama görmeyi bir türlü öğrenememiş insanlarsa güdülmeye mahkumdur. Toplumun yüzde 50'si güdülmeye müsait olduğu sürece, maskelerden oluşan toplumu gerçek olarak algılamaya devam edeceksiniz demektir.
Ben de hasta isem makyaj yaparım... Ama kendimi daha iyi hissetmek için... Cebimde para yokken ona buna gösteriş olsun diye, yok olanı var gibi göstermem. Sevmediğim insanın gözlerine bakıp da rakımı yudumlamam. Zihnimle bedenim temel konularda uyum içindedir. Uzun uzun cümleler kuramasam da şu dönemde, isyanımı kaleme almaktan da geri kalamam. Çünkü ben gerçeğim.
Herşeyin göründüğü gibi olacağı günlere olan inancımla...
Sevgiyle kalın, umutsuz kalmayın!