Urla’da 1865 yılında, salgın hastalıklardan korunmak amacıyla kurulan Tahaffuzhane binası sağlık müzesi olmayı bekliyor. Dünyada ayakta kalmayı başarmış üç karantina adasından biri olarak bilinen 150 yıllık Klazomen Tahaffuzhanesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı onay verirse Sağlık Müzesi’ne dönüşebilecek. Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Urla Karantina Adası’nın Müdürü Şaban Koçoğlu, adada kurum olarak binanın ve içindeki donanımın ayakta kalması için çalışmalar yapıldığını, ama buranın bir sağlık müzesi olduğunda gerçek değerini bulacağını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na iki yıl önce sunulan Sağlık Açık Alan Müzesi projesini sunduklarını belirten Koçoğlu, başvurularına ilişkin hala bir yanıt gelmediğini belirtti.
Urla’da Karantina Adası olarak bilinen bölgede bulunan, pembe binası, içindeki sterilizasyon malzemeleri, rıhtımındaki raylı sistemi, etüv kazanları, duş kabinleri, çamaşır fileleriyle capcanlı bir müze kimliği taşıyan Klazomen Tahaffuzhanesi’ni görmek için özel izin almak gerekiyor. İzin alınmadan turistlerin gezemediği, İzmirlilerin bile çok zor gidebildiği Klazomenai Antik Kenti'nin yanı başındaki adada yer alan Tahaffuzhane binası, 23 dönümlük arazi içinde 1000 metrekarelik bir alanda kurulu bulunuyor.
Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Karantina Adası’nda Urla Devlet Hastanesi'nin birimlerinin yanı sıra İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Merkezi bulunuyor. Adada aynı zamanda Türkiye'nin dört bir yanından gelen Sağlık Bakanlığı çalışanlarına simülasyonlu ileri sürüş tekniklerinin yanı sıra ileri yaşam desteği eğitimleri de veriliyor.
Dünyadaki üç tahaffuzhaneden biri
Binası ve donanımıyla 150 yıldır ayakta olan Klazomen Tahaffuzhanesi ya da bugün bilinen adıyla Karantina Adası, Amerika'daki Ellis Adası ve Hırvatistan Dubrovnik'teki Zupa Dubrovacka Adası ile birlikte dünyada ayakta kalmayı başarmış, tescilli üç karantina adasından biri.
Tahaffuzhane, sefer sırasında yolcu ya da çalışanları arasında bulaşıcı hastalık görülen gemilerin karantina sürelerini geçirip, gerekli sağlık önlemleri alınıncaya kadar konakladıkları, hastaların iyileştirilmesi için büyük liman yakınlarına kurulmuş sağlık kuruluşları olarak tanımlanıyor.
Klazomen (Urla) Tahaffuzhanesi 1865 yılında, o dönemde sterilizasyon konusunda oldukça iyi durumda olan Fransızlar’a yaptırılmış. Ada, ticaret gemileri ve yolcu gemilerince, özellikle de kuzey hac yolu için Anadolu, Rumeli, Bosna ve Rusya'ya gidip gelen hacılar için düşünülmüş ve işlevini 1950 yılına kadar sürdürmüş. Daha sonra günün koşullarına uygun olarak bir salgın ya da bulaşıcı hastalıklarda kullanılmak üzere ada üzerine Karantina Hastanesi yaptırılmış. Bina önce Deniz ve Güneş Tedavi Enstitüsü sonra Kemik ve Mafsal Hastalıkları Hastanesi olarak kullanılmış. 1986 yılında Urla Devlet Hastanesi olarak kullanıma açılmış.
Saadet Erciyas'ın konuya ilişkin yazısı...