Sürekli iş göremezlik geliri mi, sosyal sadaka mı?
Yazar: Güncel Haberler
![Sürekli iş göremezlik geliri mi, sosyal sadaka mı?](https://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2014/20140310032321.jpg)
İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu engelli hale gelen ve iş göremez aylığı bağlanan işçilerin durumuna ilişkin bir konferans verdi. Yrd. Doç. Dr. Öztürk, konferansın konu başlığını oluşturan “Sürekli iş göremezlik geliri mi, sosyal sadaka mı?” sorusuna yanıt aradı.
Türkiye’de her altı dakikada bir iş kazası yaşandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, 2012 yılında 74 bin 871 iş kazası yaşandı. Bu iş kazaları sonucu 1700 kişi yaşamını yitirdi, 2 bin 36 kişi iş kazası sonucu, 2 bin 73 kişi de mesleki hastalık sonucu sürekli iş göremez hale geldi.
Bütün bunlara karşın, yıllarca sigortalı adına iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kolundan prim tahsil eden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), iş kazası sonrasında güvence olma sözünü tutamadığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Öztürk, SGK tarafından bağlanan aylıkların 70-80 liraya kadar düşebildiğini gördüklerini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“506 sayılı kanunda yer alan ‘Bir sigortalı yüzde 25’in üzerinde sürekli iş göremez duruma gelirse ona bağlanacak gelir, asgari ücretin yüzde 70’inin altına düşemez’ alt sınırının 2008 yılında uygulamaya konan 5510 sayılı kanunda olmaması, çok ciddi mağduriyetlere neden olmaktadır. İş kazası sonucu aynı iş göremezlik oranına sahip olan bir kişi eski uygulama ile 800 lira, yeni uygulama ile 150 lira aylık alabilmekte, bu durum da SGK’ya olan güveni sarsmaktadır.”
İş kazalarındaki ağır kusur ve yüzde 5’lik kusur indirimi uygulamasının da mağduriyetlerde önemli rol oynadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Mehmet Öztürk, devletin engellilere bağladığı aylıkların, SGK’nın iş göremez duruma gelen kişilere bağladığı aylıklardan fazla olmasının tabloyu daha da kötümser bir hale getirdiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Öztürk, bu durumdaki sigortalıların, SGK’nın bağladığı düşür gelir yüzünden daha fazla olan sosyal yardımlara da başvuramadığını anımsattı.
Beton fabrikasında çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu vücudunun yüzde 90’ı yanan, iki elini kullanamaz hale gelen Ramazan Aymergen, yüzde 79 engelliliği nedeni ile başka bir işte de çalışamadığını anlattı. “250 lira iş göremez aylığı ile 5 kişilik bir aile nasıl geçinir?” diye soran Aymergen, iki yıl önce meydana gelen ve üç ay komada kaldığı kaza sonucu 250 lira aylığın bir yıl sonra bağlandığını belirterek, “üç çocuğum var ve onun asgari ücretinden başka gelirimiz yok” diye ekledi.
Ahmet Karabulut, 2011 yılında kaza geçirdiğini ve SGK tarafından bağlanan 139 lira aylığı ancak bir yıl önce almaya başladığını anlattı. Karabulut, “Forklift jantı patlaması sonucu bir gözümü kaybettim, diğerini de kaybetmem söz konusu, hala tedavim sürüyor. İki çocuk sahibiyim ve 1,5 yıl hiçbir gelirim olmadan yaşadık. 139 lira aylığı üç yıl sonra bağladılar” dedi.
11 metre yüksekten düşme nedeni ile yüzde 37 engelli hale geldiğini belirten Yunus Ataş ise kazadan 15 ay sonra aldığı ilk aylığın 330 lira olduğunu, altı ayda bir yapılan 10 lira zam ile bugün iş göremez aylığının 397 liraya yükseldiğini dile getirdi.