Muhterem Denizli'yi anla(ya)ma(mak)? 2013-11-04 00:00:00
Muhterem Denizli'yi anla(ya)ma(mak)?
Yazar: Hasan Tahsin KocabaÅŸ
Yetmiyor arkadaÅŸ, yetmiyor yerimÂ…
Yerimi çoğalttığımdaysa, istemiyor yazmak canım…
Ne olacak ya hû benim bu halim?
Tam cumartesi günü sokaklarda yaşadıklarımı yazmaya oturdum, bir de baktım www.egedesonsoz.com sitesinden aslan meslektaşım kardeşim Fatih Yapar’ın Radyo Pause’de AKP İzmir Milletvekili İlknur Denizli’yle yaptığı röportajın haberi.
İlknur Hanımın düşüncelerine saygı da duyuyorum, lakin söylediklerine inanamıyorum. “İlk günden AK Partili” olandan daha hiddetli bir “AK Partili” oluşunu yazmayacağım. Benim tanıdığım ilk günden bugüne “değişimini de” yazmayacağım. Hatta onu eleştirirken, Aziz Bey’in kendisini nasıl “koruduğunu da” yazmayacağım.
Derdim baÅŸkaÂ…
Bir “mono demokratlığı” itinayla sürdüren AKP’li vekillerin belki de en ünlüsü oldu İlknur Hanım.
Adet haline getirdi bu tip “demokrasiyi” AKP!
Kendileri konuşuyorlar ama başkalarının kendilerine karşı düşüncelerini itinayla “boş” görüyorlar. Ne sokağı biliyorlar ne “görmek” istiyorlar, ne de gündelik yaşamda nedeni oldukları sorunları öğrenip çözmek!
Sadece “konuşuyorlar”.
İlknur Denizli, Fatih Yapar kardeşime çok önemli konularda cevap vermiş. Yamanlar çöp alanı ve çevrecilik, EXPO ve yerel yönetimler, Ulaşım ve kent içi trafik ile kamu alanlarının sağa sola satışı.
İzmir’de sanki Yamanlar çöp alanı projesi dışında bir “çevre” riski yaşanmıyor. Baştan beri İlknur Denizli’nin bu kadar hiddet ve şiddet göstermesini anlayamadım. İzmir’de örneğin Gaziemir ve Naldöken’de yıllardır yaşanan rezilliklere ses çıkarmayan vekilin, Yamanlar için bu kadar tepki göstermesine anlam veremiyorum.
Hani demedi demeyin, acaba “oralara” birileri yine “proce” üretti de karnından, bu proje mi engelledi acaba? İlknur Hanım’a tavsiyem, başta çaba gösterdiği Karaburun Yarımadası’nda hala mahvedilen “çevre” ile ilgili ne yapıyor? Bornova’daki iki çimento fabrikası hangi kriterlere göre çalışıyor? Aliağa ve civarındaki termik santral dehşeti ile cüruf döküm alanları hakkında ne biliyor? Apaçık yazayım, İlknur Denizli’nin “Yamanlar Çöp alan projesi” ile ilgili tepkisi bana samimi gelmiyor!
EXPO ve yerel yönetimler konusunda ise sanırım İlknur Hanım farkında değil, şu ana kadar EXPO 2020 çalışmalarının hangisine hangi ilçe belediyesi davet edildi? İzmirlinin bile dışlandığı bu çalışmalarda İzmirli vekilin bu eleştirisi de bence ciddi değil!
Kent içi trafik konusunda ise kusura bakmasın benim bildiklerim Denizli’ninkinden fersah fersah fazla. İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik denetimini, kent içinde adeta durdurması, çalışmamasının “başka” nedenleri var bal gibi. Geçen Cumartesi günü Üçkuyular meydanında gördüm göreceğimi. İlknur Hanım da gerçekten “görmek” isterse arasın beni, onu birkaç yerde gezdireyim. Bakalım belediye mi “hatalı” yoksa Emniyet mi “tembel”? Kent içi ulaşım ve trafikteki “katakullileri” yakında fotoğraflarla yazacağım, bakalım iktidar vekili ne yapacak?
Kamu alanlarının satışı konusundaki düşünceleri ise tüylerimi diken diken etti. Ne yazık ki bir kere daha anladım ki İzmir milletvekili İzmir’den ve ihtiyaçlarından bihaber! Şu anda İzmir’de kuşkulu gökdelen, AVM çabaları, örneğin Uzundere’deki 300 dönümün “pat” diye bakanlıkça imara açılması, Karayolları’nın akla ziyan işleri bugün olmasa da tarihe not edilecek mutlaka.
Mutlaka yazmalıyım!
Karayolları’nın Bornova Ağaçlı Yol’daki tesisinin satışı mahkemeye takıldı şimdilik. Ancak satış kararı alındıktan sonra, tesis içindeki bir kafeteryanın 40 bin liraya doğrudan temin yöntemiyle tadilata çıkarıldığı geldi kulağıma. Ne iş? Doğruysa ayıp değil mi? Satışına karar verilen bir alanda neden “yatırım” yapılır? Öte yandan satışa tepki gösteren meslek odalarının eylem günü sonrası, Karayolları’nda çalışanlardan “sürülen” oldu mu?
CHP’de şu seçim tantanası içinde garip şeyler oluyor. Bugünlerde “adamın biri” çıktı ortaya, İzmir’i ne bilir, İzmir’de ne iş yapar bilen yok. Ama galiba ona en çok ilgiyi Bornova gösteriyor, araştırıyorum!
Bu hafta çok yoğun geçecek, yazacaklarıma bozulanlar olabilir. Onlara “sanayiyi” öneriyorum. Hem “yedek parça” ucuz hem de ilgi alaka harika.
Yerimi çoğalttığımdaysa, istemiyor yazmak canım…
Ne olacak ya hû benim bu halim?
Tam cumartesi günü sokaklarda yaşadıklarımı yazmaya oturdum, bir de baktım www.egedesonsoz.com sitesinden aslan meslektaşım kardeşim Fatih Yapar’ın Radyo Pause’de AKP İzmir Milletvekili İlknur Denizli’yle yaptığı röportajın haberi.
İlknur Hanımın düşüncelerine saygı da duyuyorum, lakin söylediklerine inanamıyorum. “İlk günden AK Partili” olandan daha hiddetli bir “AK Partili” oluşunu yazmayacağım. Benim tanıdığım ilk günden bugüne “değişimini de” yazmayacağım. Hatta onu eleştirirken, Aziz Bey’in kendisini nasıl “koruduğunu da” yazmayacağım.
Derdim baÅŸkaÂ…
Bir “mono demokratlığı” itinayla sürdüren AKP’li vekillerin belki de en ünlüsü oldu İlknur Hanım.
Adet haline getirdi bu tip “demokrasiyi” AKP!
Kendileri konuşuyorlar ama başkalarının kendilerine karşı düşüncelerini itinayla “boş” görüyorlar. Ne sokağı biliyorlar ne “görmek” istiyorlar, ne de gündelik yaşamda nedeni oldukları sorunları öğrenip çözmek!
Sadece “konuşuyorlar”.
İlknur Denizli, Fatih Yapar kardeşime çok önemli konularda cevap vermiş. Yamanlar çöp alanı ve çevrecilik, EXPO ve yerel yönetimler, Ulaşım ve kent içi trafik ile kamu alanlarının sağa sola satışı.
İzmir’de sanki Yamanlar çöp alanı projesi dışında bir “çevre” riski yaşanmıyor. Baştan beri İlknur Denizli’nin bu kadar hiddet ve şiddet göstermesini anlayamadım. İzmir’de örneğin Gaziemir ve Naldöken’de yıllardır yaşanan rezilliklere ses çıkarmayan vekilin, Yamanlar için bu kadar tepki göstermesine anlam veremiyorum.
Hani demedi demeyin, acaba “oralara” birileri yine “proce” üretti de karnından, bu proje mi engelledi acaba? İlknur Hanım’a tavsiyem, başta çaba gösterdiği Karaburun Yarımadası’nda hala mahvedilen “çevre” ile ilgili ne yapıyor? Bornova’daki iki çimento fabrikası hangi kriterlere göre çalışıyor? Aliağa ve civarındaki termik santral dehşeti ile cüruf döküm alanları hakkında ne biliyor? Apaçık yazayım, İlknur Denizli’nin “Yamanlar Çöp alan projesi” ile ilgili tepkisi bana samimi gelmiyor!
EXPO ve yerel yönetimler konusunda ise sanırım İlknur Hanım farkında değil, şu ana kadar EXPO 2020 çalışmalarının hangisine hangi ilçe belediyesi davet edildi? İzmirlinin bile dışlandığı bu çalışmalarda İzmirli vekilin bu eleştirisi de bence ciddi değil!
Kent içi trafik konusunda ise kusura bakmasın benim bildiklerim Denizli’ninkinden fersah fersah fazla. İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik denetimini, kent içinde adeta durdurması, çalışmamasının “başka” nedenleri var bal gibi. Geçen Cumartesi günü Üçkuyular meydanında gördüm göreceğimi. İlknur Hanım da gerçekten “görmek” isterse arasın beni, onu birkaç yerde gezdireyim. Bakalım belediye mi “hatalı” yoksa Emniyet mi “tembel”? Kent içi ulaşım ve trafikteki “katakullileri” yakında fotoğraflarla yazacağım, bakalım iktidar vekili ne yapacak?
Kamu alanlarının satışı konusundaki düşünceleri ise tüylerimi diken diken etti. Ne yazık ki bir kere daha anladım ki İzmir milletvekili İzmir’den ve ihtiyaçlarından bihaber! Şu anda İzmir’de kuşkulu gökdelen, AVM çabaları, örneğin Uzundere’deki 300 dönümün “pat” diye bakanlıkça imara açılması, Karayolları’nın akla ziyan işleri bugün olmasa da tarihe not edilecek mutlaka.
Mutlaka yazmalıyım!
Karayolları’nın Bornova Ağaçlı Yol’daki tesisinin satışı mahkemeye takıldı şimdilik. Ancak satış kararı alındıktan sonra, tesis içindeki bir kafeteryanın 40 bin liraya doğrudan temin yöntemiyle tadilata çıkarıldığı geldi kulağıma. Ne iş? Doğruysa ayıp değil mi? Satışına karar verilen bir alanda neden “yatırım” yapılır? Öte yandan satışa tepki gösteren meslek odalarının eylem günü sonrası, Karayolları’nda çalışanlardan “sürülen” oldu mu?
CHP’de şu seçim tantanası içinde garip şeyler oluyor. Bugünlerde “adamın biri” çıktı ortaya, İzmir’i ne bilir, İzmir’de ne iş yapar bilen yok. Ama galiba ona en çok ilgiyi Bornova gösteriyor, araştırıyorum!
Bu hafta çok yoğun geçecek, yazacaklarıma bozulanlar olabilir. Onlara “sanayiyi” öneriyorum. Hem “yedek parça” ucuz hem de ilgi alaka harika.
