İzmirli kardiyoloğun büyük başarısı
Yazar: Güncel Haberler
Kardiyoloji Doçenti Cevad Şeküri'nin, Türkiyede kadınlarda kalp damar hastalıkları risk faktörleriyle ilgili yaptığı araştırma Harvard Üniversitesi tarafından değerli bulundu. Doç. Dr. Şekürinin araştırması, Harvard Üniversitesinin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Gates Vakfınca desteklenen 2.7 milyon kişiyi kapsayan çalışmasına dahil edilirken, sonuçları dünya tıp bilimadamlarının arenası kabul edilen Lancet dergisinde yayınlandı.
İzmir Kent Hastanesi Kardiyoloğu Doç. Dr. Şeküri, Türk kadınlarını menapoz sonrasında kalp damar hastalıkları açısından bekleyen tehlikeleri, risk faktörlerini belirlemek için bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sonuçları uluslararası Japonya Kalp Dergisinde de yayımlanırken, Harvard Üniversitesinin dikkatini çekti.
Dünya diyabet haritasını çıkarmak için 2.7 milyon kişiyi kapsayan bir çalışma başlatan Harvard Üniversitesi Epidemiyoloji Bölümünün 2010da, Şekürinin araştırmasını bu büyük çalışmaya dahil ettiği ortaya çıktı. Harvardın, DSÖ ve Bill & Melinda Gates Vakfınca desteklenen çalışmasının sonuçları Temmuz 2011de, ancak çok özgün, değerli bilimsel çalışmalarının yayınlandığı Lancetde yayınlandı.
Dünyada son 30 yılda 153 milyon olan diyabetli sayısının son derece kaygı verici rakam olan 400 milyona ulaştığını ortaya koyan çalışmada, sosyoekonomik durum geliştikçe açlık kan şekerinin arttığı uyarısı yapıldı. Obezitenin (şişmanlık) büyük artış gösterdiği Kuzey Amerikada açlık kan şekerinin en yüksek, Afrika ülkelerinde ise en düşük çıktığını belirten Doç. Dr. Şeküri, şunları söyledi:
Bu büyük çalışmaya dahil edilen araştırmamızda Türkiyenin de bulunduğu coğrafyada açlık kan şekeri ve diyabetin giderek arttığına dair bulgular saptandı. Kalp ve damar hastalıklarına yol açan en önemli risk faktörlerinden biri şişmanlık. Şişmanlık, diyabet için de en önemli risk faktörü. Kalp ve damar hastalıkları için genetik yatkınlık, yaş ve cinsiyet değiştirilemeyen risk faktörleri olarak kabul edilirken, hipertansiyon, diyabet, kolesterol ve yağ metabolizma bozuklukları, sigara, hareketsiz yaşam, şişmanlık, agresif- tez canlı kişiliğe sahip olma değiştirilebilen veya tedavi edilebilir risk faktörleridir. Bu çalışmanın sonucunda da değiştirilebilen risk faktörleri konusunda toplumların eğitiminin önemli olduğu, koruyucu önlemlerin alınması gerektiği ortaya koyuldu. Bizim çalışmamız, Harvardın çalışmasını destekledi. Araştırma sonuçlarımızın birbirini desteklemesi ve tıp bilim adamları için dünyanın en önemli yayın organı Lancet Dergisinde yayınlanması gurur verici. Büyük onur yaşadım.