Dologh: Denizci millet, denizci ülke kavramını yerleştirmemiz şart
Yazar: Güncel Haberler
![Dologh: Denizci millet, denizci ülke kavramını yerleştirmemiz şart](https://kentyasam.com.tr/wp/wp-content/uploads/images/2012/20120701081703.jpg)
Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şube Başkanı Géza Dologh, 1926 yılında yürürlüğe giren Kabotaj Kanununun, bir Türk limanından bir Türk limanına sadece Türk bayraklı gemilerin yolcu ve yük taşıması, bu gemilerde Türk gemi adamlarının çalışması, tüm kurtarma ve yardım işlerinin Türkler tarafından yapılmasına yönelik bir kanun olduğunu söyledi.
Dologh, Kabotaj Kanunu ile liman ve denizlerimizde yabancılara tanınmış olan yük ve yolcu taşımacılığı ile her türlü liman faaliyetleri Türk Bayraklı gemiler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına sağlandığını belirtti.
Bu hakkın, ülkemiz denizciliğine pek çok imtiyazlar sağladığını anlatan Géza Dologh, "Ancak, ülkede kabotaj Kanununun hakkının verilmesi için denizcilik alt yapısının iyileştirilmesi, günün teknolojisi paralelinde geliştirilmesi projelerinin sürdürülebilmesi gerekiyor. Hizmete uygun limanlar, nitelikli deniz ticaret filosu ve iyi yetişmiş insan gücü başlıca faktörlerdir" dedi.
Denizcilik sektörünün, ülkemiz için önemli bir döviz girdisi olmasının yanında bütün sektörlere katkısı olan lokomotif sektör olma özelliğini her zaman koruduğunun altını çizen Géza Dologh, denizciliğin bilinçli bir şekilde kullanıldığı zaman hem denizciliğin gelişeceğini, hem de ülke gelirinin artacağını vurguladı.
Denizcilikteki hizmetlerin artırılması ve kabotaj taşımacılığının geliştirilmesi için liman ücretlerinde yüzde 70lere varan indirimler yapıldığını kaydeden DTO İzmir Şube Başkanı Dologh sözlerini şöyle sürdürdü:
Yine deniz ticaretinin canlandırılması için kabotaj hattındaki yük gemileri, balıkçı motorları ile teknelerin kullandıkları yakıttan ÖTV kaldırıldı. Denizcilik kökenli olan Ulaştırma-Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın sektöre katkıları çok fazla oldu. Aynı dili konuştuğumuz için sorunlarımızı rahatlıkla dile getirebiliyoruz. Bütün bu önlemler denizciliğin önünü açtı. Türkiyenin üç tarafı denizlerle çevrili ve varolan bu potansiyeli çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Ülkeye denizci millet, denizci ülke kavramını yerleştirmemiz şart. Denizini kullanmayı bilen toplumlar, başta ekonomi olmak üzere tüm alanda başarıyı yakalar. Büyük Önder Atatürkün dediği gibi Denizciliği Türkün milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.