Srebrenitsa'ya bir mektup yazdım...
Yazar: Haluk Işık
İzmirli Boşnaklar Derneği Srebrenitsaya bir mektup da sizden başlığıyla bir kampanya başlattı. Biliyorsunuz -biliyor musunuz, anımsıyor musunuz?- 11 Temmuz 1995te Bosna Hersekte, insanlığın gözü önünde bir insanlık utancı yaşandı. Srebrenitsada 8372 insan katledildi. İşte bu vahim olayın anısındadır düzenlenen kampanya.
Yazmadan duramazdım. Kelimesine dokunmadan, sizinle de paylaşmak istedim.
Siz de yazsanıza...
Derneğin adını Googlea yazın, o sizi yönlendirir. Haydi...
İşte benim mektubum:
***
SREBRENITSAya Mektup
Haluk IŞIK
Yazar, Dramaturg, Yönetmen
YERYÜZÜ Sahnesi, İzmir
Genel Sanat Yönetmeni
Kardeşlerim,
Yaşayanlara, yaşadıkları üstünden söz söyleyip ahkâm kesmek, kuşkusuz haddini bilmezliktir, lütfen bağışlayınız. Ama bir yürek yangınını paylaşmak, gidenlerin aziz hatıraları başında saygı duruşunda bulunmak için yazıyorum bu mektubu. Hepinize, İzmirden gönül dolusu saygı ve selam olsun.
Eğer bu dünya hala dönüyorsa, hala insanlık erdemlerinden söz ediliyorsa, 11 Temmuz 1995i dünya ve insanlık unutamaz, unutturamaz. Sizi yakan, bizi kavurmaktadır. Sizi anasız babasız kardeşsiz çocuksuz arkadaşsız bırakan, bizi de dipsiz kuyularda bırakmıştır. Bizi buluşturan ve o dipsiz kuyulardan çıkartacak olan, işte bu derin keder yoldaşlığıdır. Biz, gidenlerimizin yüklediği yaşayacaksın emanetiyle ve dünya bir daha böylesi acılar yaşamasın diye, yaşadıklarımızı unutmadan, gelecek kuşaklara umut çiçekleri sunmakla görevliyiz.
Kardeşlerim,
Dünya ve insanlık, tarihin tembel ve unutkan bir öğrencisidir. Onca ders ve ibrete rağmen, aynı saçmalıkları yaşamaktan, yaşatmaktan ve mezar kazıcılığından vaz geçmemektedir. Ben bu acıları derinden yaşayan toprakların bir çocuğuyum. Benim topraklarım, özgürlük ve bağımsızlığını, büyük bedeller karşılığında elde etti. Ama bunu başardıktan sonra, büyük önderi Mustafa Kemal Atatürkün sözcülüğünde Yurtta Barış, Dünyada Barış diye, insanlığı bir büyük kardeşliğe davet etti. Ulusun yaşamı tehlikeye düşmedikçe, savaş bir cinayettir diyen büyük insanın ağzından, savaşı lanetledi. Kuşkusuz siz bu acıyı, bir iç savaş haliyle yaşadınız. Korkunç bir tuzakta, komşuların, arkadaşların, daha dün kardeşçe yaşayanların birbirine düşman olduğunu, birbirini öldürdüğünü gördünüz. Bu tuzak hep vardır, hep aynı iğrenç planlarla çalışır. Biz ona Emperyalizm diyoruz.
Emperyalizm, dün ırkı, bugün dini, yarın etnik kökeni kullanır. Kullandı, aymazlar bu tuzağa düştü ve kardeş kardeşi öteledi, yabancı gördü, aşağıladı ve küçücük bir kıvılcımda silahlar ortaya çıktı. Bunu görmemek, bu tuzağın pençesinde öldürmek ve ölmektir.
Kardeşlerim,
Benim ülkemde de aynı tezgahlar kurulmaya çalışılmaktadır. Kürt Türke, Türk Kürte hasım kılınmaya çalışılmaktadır. Her gün ölüm haberleri gelmekte, şehit evlerinde bayrak gölgesindeki annelerin çığlıklarına, dağlardan ölü inen gençlerin annelerinin zılgıtları karışmaktadır. Biz bunlara itiraz ederken, ilhamımızı biraz da yaşadıklarınızdan alıyoruz. Dido Sotiriyunun Benden Selam Söyle Anadoluya adlı kitabının sonunda söylediği gibi; Kardeşi kardeşe kırdıran cellatların, Allah bin belasını versin!
Kardeşlerim,
Kardeşiniz, YERYÜZÜ Sahnesi, İzmir adlı tiyatro topluluğunun genel sanat yönetmenidir. Topluluğumuzun ilk oyunu ÖLÜ KADINLARIN ŞARKISIdır. Yaşadıklarınızı, bu mektup boyunca dile getirdiği yaklaşımlarla sahneye taşımıştır. Oyunumuz, altı kadın özelinde, bir daha yaşanmasın dileğiyle, Bosnalı kadınların sözcülüğünü yapmaktadır. Bir oyun, yaşamın gerçekliğini ne kadar anlatabilir ki? Ama bir oyun, bu gerçekliğe dikkat çekebilir. Amacımız da yalnızca budur. Ucuzlatmadan, din-dil-ırk-milliyet tarafgirliği kolaycılığına düşmeden, amacımızı ortaya koymaya çalışıyoruz; BU ACILAR; BİR DAHA DÜNYANIN HİÇBİR BOSNASINDA YAŞANMASIN!
Umarız ki bir gün, oyunumuzu yaşanan topraklarda, yaşayanlarla yani sizlerle paylaşırız.
O gün oyunumuzu izledikten sonra, gidenlerimizin mezarlarında onları zamansız yitirmenin acısını paylaşıp, o güzelim Balkan dağlarından çiçekler toplar, şarkılarımızı tüm dünyaya dağılsın umuduyla söyleriz.
Dileriz şarkılarımızla dünyanın sessizliği bozulur, bu belaları başımıza saranlar bedelini öder, kardeşlik yeminimizle ölülerimiz huzura kavuşur.
Kardeşlerim,
Srebrenitsaya, o güzelim Boşnak duruşunuza, o harika Balkan dağlarına bin selam olsun.
Kahrolsun emperyalizm, yaşasın yeryüzü!