Acil servislerde yeşil alan uygulamasına tepki
Yazar: Güncel Haberler
Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 21 Ocak 2012 tarihli ve 28180 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle acil servislerin de yeşil alan uygulaması kapsamında değerlendirilip sağlık hizmetleri için katılım payı alınacağı hükme bağlandı. Herkes İçin Acil sağlık Derneği, kamuoyunda, hastane yöneticileri ve acil servislerde çalışan doktorlar arasında tartışmalara neden olan konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
HİASD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu ile HİASD Genel Sekreteri Doç. Dr. Gürkan Ersoy, acil serviste muayene olan bir hasta için eğer doktoru kişinin acil olmadığına karar verirse, kamu hastanesinde 5 TL, özel hastanelerde ise 12 TL katılım payı ödeyeceğini anımsattı. Dr. Rodoplu ile Doç. Dr. Gürsoy, ortak açıklamalarında "Acile başvuran hasta, yakınmasının acil olup olmadığını nereden bilecektir?" diye sorarak şu görüşleri dile getirdi:
"Baş ağrısı olan bir hastayı ele alalım. Bu basit bir gerilim baş ağrısı olabileceği gibi beyin kanamasına da bağlı olabilir. Aynı örnek göğüs ağrısı yakınması için de geçerlidir. Peki, kişinin göğüs ağrısı nedeni basit bir kas ağrısı ise vatandaş, katkı payı ödeyerek cezalandırılacak mıdır? Hastanın doktoru 'acil değildir' kaşesi vurduktan sonra hasta ve yakınları ile karşı karşıya gelecektir. Hasta acil servisten ayrılmadan önce doktoruna, kendi yakınmaları ve hastalığı için hangi kaşeyi vurduğunu soracaktır. Bu da beraberinde tartışmalar ve şiddet riskini artırabilir."
Hastaların evraklarına "yeşil acil değildir" kaşesini basmanın acil servislere olan yoğun başvuruyu azaltmayacağı vurgulanan açıklamada, SGK verilerine göre her üç hastadan birinin acil servise gittiği anımsatıldı. Acil servislere başvuran hasta sayısının yılda 90 milyona ulaştığı, acile başvuran hastaların yüzde 75inin acil olmayan hastalar olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Oranın yüzde 75e çıkması pek mümkün değildir; özellikle de üniversite hastanelerinde ve triyajın doğru uygulandığı hastanelerde, beklemenin de etkisi ile yüzde 15-20yi geçmeyecektir. SGKnın hangi bilimsel çalışmaya göre yüzde 75 rakamını kullandığı veya örneklemini hangi hastanelerden aldığı belli değildir. Zaman içinde hasta-doktor, hasta-hastane yönetimi, hastane yönetimi-doktor arasında mahkemeleşme oranı artacaktır. "
Acil sağlık hizmetlerinin ücretsiz olması, yeşil alan uygulamasının kaldırılması, vatandaş, doktor ve kurumun anlamsız yere, başarılı olması mümkün olmayan bir uygulama için cezalandırılmaması gerektiğini vurgulayan Herkes İçin Acil Sağlık Derneğ yöneticileri şu görüş ve çözüm önerilerini dile getirdi:
"Hasta, gittiği acil serviste acil olmadığı şeklinde kayıt edilirse ödeme yaparak cezalandırılmamalıdır. Hele bir basamak sonrasında masa başında oturan bir bürokrat hastanın sadece faturasındaki "ICD-10" tanı koduna bakarak bu karara varamamalıdır. Sonucunda da hastaneden kesinti yaparak hastane yönetimi cezalandırılmamalıdır. Bazı insanlar işyerinden izin alamamak, gelenekler gereği eşinin işten gelmesini beklemek giibi kendilerine göre haklı nedenlerle mesai saatleri içinde polikliniklere gidememektedirler. Tabii sonra mecburen acil servislere müracaat etmektedirler. Bunu engelleyebilmek ve de acil servislerin yükünü azaltmak için poliklinikler hafta sonları ve mesai sonrası belirli saatlere kadar açık kalabilir, hekimlerin bu saatlerde çalışması özendirilebilir. Halkın acil servisten önce aile hekimlerine, polikliniklere gitmesi konusunda hem Bakanlık hem de sivil toplum örgütleri nezrinde eğitim çalışmaları arttırılarak devam etmelidir. "