112 ambulans teknisyeni Gülsün de soba kurbanı
Yazar: Dr. Ülkümen Rodoplu
Konya'nın Bozkır İlçesi'nde 112 Acil Servisi'ne bağlı Sarıoğlan İstasyonu'nda nöbetçi 2 Ambulans Teknisyeni 26 yaşındaki Gülsün Aslan, kömür sobasından çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. 24 yaşındaki Sema Bostancı da hastaneye kaldırıldı. İki görevliye ilk müdahaleyi yapan ambulans şoförü 27 yaşındaki İzzet Öztürk olayının ardından kalp krizi geçirdi.
Konya'da son 24 saat için 150 kişinin sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenme sonucu hastaneye kaldırıldığı belirtildi.
112 Ambulans Teknisyeni Gülsün'ü öldüren karbonmonoksit (CO) zehirlenmesidir.
CO gazı, vücudumuzda her yere kolayca geçebilir. Kanımızda bulunan ve oksijen taşıyan hemoglobin adını verdiğimiz maddeye bağlanması çok kolay olan bir gazdır. Dolayısıyla bu gazla zehirlenmek çok kolaydır. Renksiz, kokusuz, tatsız bir gazdır. Bu yüzden de fark edilmesi zordur. Tanınması ve fark edilmesi zor olduğundan zehirlenmeleri de çok ağır ve öldürücü olur.
Nedenler
Bütan gazı, kömürle çalışan soba, ocak ve diğer ısıtıcılar, otomobil egzozundan çıkan duman dahil her türlü duman bu tür zehirlenmeye neden olur. Kapalı bir ortamda 15-20 dakika çalıştırılan bir aracın egzozundan çıkan CO gazı öldürücü düzeylere ulaşabilir.
Belirtiler
İlk belirtiler genellikle şunlardır:
Baş ağrısı, sarhoşluk hissi, kulak çınlaması, yorgunluk ve bulantı. Diğer belirtiler arasında düşünmede güçlük, göğüs ağrısı, çarpıntı, uyuşma , deride renk değişikliği (kiraz kırmızısı), görme bozuklukları ve karın ağrısı sayılabilir.
Korunma
- Kapı ya da pencerenizi biraz açın. Hafif aralık bırakın. Bu sayede temiz hava akımı sağlanabilir ve ortamda karbonmonoksit bulunsa bile zehirlenme sonucunda ölüm görülme olasılığı ortadan kalkar.
- Bacalarınızın temiz olduğundan emin olun.
- Gece yatmadan önce sobanın tamamen söndüğünden emin olun.
- Kovalı soba kullanıyorsanız, sönmüş kömür dolu kovayı evin dışına çıkarın.
- Banyo ve mutfakta su ısıtmak için kullandığınız tüpün evin dışında olması gerekir. Buradaki bacanın da iyi çektiğinden ve temiz olduğundan emin olmalısınız.
- En ufak bir duman zehirlenmesi şüphesinde kapı ve pencereyi hemen açmalısınız.
İlkyardım
- CO gazı renksiz ve kokusuz bir gaz olduğundan fark edilmeyebilir. Önce kendi çalışma alanınızı sizi tehlikeye sokacak durumdan kurtarın. Ortamı havalandırın, etkilenmiş ya da zehirlenmiş olanları hareket ettirebiliyorsanız temiz havaya çıkartın.
- Hiç vakit yitirmeden 112 Ambulansı arayın.
- Bol oksijen almasını sağlayın: Hastanın uyanıklığını sağlamak için yüzüne su serpilebilir. Bilinci yerinde ise sık ve derin nefes almasını önerin.
- Gerekiyorsa; kalbi ve solunumu durmuşsa, temel yaşam desteği uygulayın. Bunun için mutlaka eğitim almış olmalısınız.
- Kazazedenin yüzde 100 oksijene ihtiyacı olacağından mutlaka bu imkanların sağlanacağı bir hastaneye naklini sağlayın.
Sonuç & Değerlendirme
1 Ocak 2012 tarihinde Erzurumun Tekman İlçesine bağlı Beyköy İlköğretim Okulunda ücretli sınıf öğretmenliği yapan 21 yaşındaki Nurcan Demir, lojmanda sobadan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Beyköyde 4 yıl önce de başka bir öğretmenin soba gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği öğrenildi.
25 Ocak 2012 tarihinde Kırıkkale'nin Etiler Mahallesi 1220 Sokak No. 4te oturan Neziha Yücel (68), Çerkez Yücel (71) sobadan sızan gazdan zehirlendiler. Kırıkkale il Sağlık Müdür yardımcısı Seçkin Yücel'in anne ve babasına ulaşamaması üzerine gittiği evde, anne ve babasını hareketsiz halde buldu. Yücel'in haber vermesi üzerine olay yerine gelen ambulansla Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırıldı. Zehirlenme teşhisiyle tedavi altına alınan çiftten Neziha Yücel doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Yukarıda sıralanan üç örneğe baktığımızda karşımıza ilginç bir tablo çıkıyor: Öğretmen, ambulans teknikeri ve sağlık müdür yardımcısının anne ve babası. Vatandaşın duman zehirlenmesi konusunda bilinçlendirilmesi bir yana vatandaşı bilinçlendirecek öğretmen, sistemi kuracak olan müdür yardımcısı ve hatta vatandaşı duman zehirlenmesinden kurtaracak olan, tedavisini planlayacak olan bile kurban oluyor.
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bu durumda ne düşünmektedir?
Her iki bakanlık da halkımızın ve tabii ki öncelikle kendi personelinin bilinçlenmesi konusunda ne planlamıştır?
Hemen her gün onlarca insanımız son derece basit bir nedenle yaşamını yitirirken başta yetkililer ve bilimsel dernekler olmak üzere neden herkes susmaktadır ?