Gölgede 40 derecede çim yeşertmek insanlık suçudur
Yazar: Ercan Sever
Ülkemizin su kaynakları açısından zengin ülke olduğu ilköğretim eski coğrafya kitaplarında kalmış bir saçmalık. Kendi gerçeğimizle yüzleşelim ve Türkiyenin su fakiri bir ülke olduğunu unutmayalım. Durumumuz Ürdün ve Arabistandan iyi olabilir ama bu su zengini bir ülke olduğumuzu göstermez. Su kaynaklarımız kısıtlı ve kullanımı olabildiğince özen istiyor.
Su görgüsüzüğü ve çi̇m feti̇şi̇zmi̇
Uzun bir tatilden çıkıyoruz. Tüm sahilleri yazlık ve işletmeler ile dolu Ege kıyıları yazın kavurucu sıcaklarını geride bırakıyor. İkinci konut yani yazlık ve işletme sahipleri yaz ayarı boyunca doğaya inat anlamsız bir uğraşın peşindeydiler. Üstelik bu uğraşın maliyeti gelecek nesillerin altından kalkamayacağı boyutta.
Hadi istihdam ve gelir kaynağı turistik işletmeleri bir kenara bırakalım, senede ortalama bir ay kullanılan yazlıkların bahçelerinde konaklama dönemlerinde hummalı bir sulama faaliyeti gözlemlenir. Genelde çim yetiştirmek ve korumak için elverişli olmayan sahile yakın topraklarda üstelik kavurucu temmuz-ağustos sıcağında bunu başarmak ancak her gün akıtılan tonlarca su ile mümkün.
Birkaç günlük göz estetiği için gölgede kırk derecede kızgın toprakta çim yeşertilmeye çalışılır. Özellikle artezyen suyu kullanan bazı yazlık sahipleri neredeyse gün boyu bahçe çimleri sular. Kaynakları sınırsız sanan su görgüsüzleri harcadıkları suyu gelecek nesillerden çaldıklarının farkında değildir.
Hele bazı yazlık sitelerde yan yana bahçelerin hiç kapanmayan bahçe muslukları beni kahreder. Kullanımı için bedel ödenmeyen bu su kaynaklarının korunması için küçük de olsa faturalandırma israfı önlemede etkili olabilir. Varsın çim olmayıversin. Daha az su isteyen ve toprağa daha uygun bitkileri yeşertmek doğru olan değil mi?
Nedir yaz ortasında üstelik sürekli kullanılmayan bu mekanlardaki çim fetişizmi.
Yeşil bir çevreden anladığı sadece bilinçsiz şekilde bahçe hortumlarına saldırmak olan bu yazlıkçıları bilinçlendirme ve yönlendirme belediyelerin görevi olmalı.
Bilinçsiz su kullanımının önüne geçmek için denetimler yapılmalı ve insanlara daha az su kullanarak üretebileceği bitkiler hakkında bilgi verilmeli. Türkiyenin yer altı su kaynakları hızla tükeniyor. Eskiden 20-30 metreden çıkarılan yer altı sularına artık yüzlerce metreden sonra ulaşılabiliyor. Elimizde bahçe hortumu ile bilinçsizce etrafa su savurma lüksümüz yok.
Doğa sevgisinden uygunsuz koşullarda çim yeşertmeyi anlayanların yüzlerine nasıl bir katliamın ortağı olduklarını haykırmak gerekiyor. Antalyada golf turizmi için neredeyse tüm Manavgatın suyunu harcamayı sorun görmeyenleri de göz ardı etmeden...