Çocuklara kıymayın efendiler!
Yazar: Neşe Önen
Geçtiğimiz günlerde Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal, Kandil'de Murat Karayılan ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bu röportajdan yansıyan bir kare ve bu karenin hikayesi, acı bir gerçegi beynimize ve yüreğimize yeniden mıhladı. Fotoğrafta Hasan Cemal ve kucağında zafer işareti yapan üç yaşında bir Kürt çocuğu.
Röportajdan anlıyoruz ki resmi çekileceği sırada babanın uyarıda bulunmasıyla bebek sayılabilecek yaştaki oğlu zafer işareti için poz veriyor ve baba soruyor;
- "En büyük düşman?.."
- “TC'nin askeri!"
Hasan Cemal soruyor:
"Bu yaşta düşmanlık aşılamak... Barıştan hiç mi umudun yok?"
Baba anlatıyor:
"10 yaşındaki oğlum da PKK kampında, yaz okuluna gönderdim onu siyasi eğitim için... Ben de Mahmur Kampı'na geldiğimde 13 yaşındaydım."
Şu bir kaç satır ise bundan tam bir yıl önce Türkiye Gazetesi'den Osman Sağırlı'nın bölücü terör örgütünün elebaşlarından Mustafa Karasu ile yaptığı röportaja ait;
- Kürt çocuklarının şiddet ortamında büyümesini onaylıyor musunuz?
- Çocukların taş atmasını örgütlemiyoruz. Sadece Türk devletinin politikalarına karşı durmasına ses çıkarmıyoruz.
- Bu utanılacak bir durum. Anne ve babalara çocuklarını sokaklardan çekmeleri için bir çağrınız olmayacak mı?
- Bu öyle büyütülmemeli. Eline silah almıyorlar. Dağlarda çocuk yok. Mahmur'da çocuklar militanlara özenerek giyiniyorlar, birisi de bunları çekip altına "PKK'nın çocuk militanları" diye yazıyor.
- 10 - 12 yaşlarındaki çocuklardan bahsediyoruz. Kendi karar verme yetileri bile yok. Bu çocukların şiddetin içinde yer almaları söz konusu.
- Anne ve babalar yanlarına çocuklarını alıp eyleme gidiyor. Polis müdahalesi olunca, yaşlı da çocuk da taş atıyor. Kimseye çocuklarınızı protesto gösterilerinden uzak tutun diye bir çağrıda bulunmam.
- Size göre kaç yaşındaki kişi çocuk değildir?
- Bize göre 16 yaşından küçükler çocuktur.
2006'da PKK kampını ziyaret ederek gözlemlerde bulunan The Times muhabiri Matthew McAllester, "PKK'nın kız militanları 15 yaşında. Örneğin Zilan, üniforması için büyük değil ama Kalaşnikofunu Türkiye'ye karşı kullanmak istiyor" diye yazmıştı.
Washington merkezli CDI (Center for Defense Information) ise 1998'de PKK'nın emrindeki çocuk militan sayısının 3 bine ulaştığını, hatta örgütün çocuklardan oluşan ayrı bir ‘tabur' oluşturduğunu belirtiyordu (R. Stohl, CDI, 2002). P. W. Singer'a göre ise bu 3 bin çocuğun en az 300'ü kız çocuklarından oluşuyordu ve çocuk teröristlerde yaş 7'ye kadar düşüyordu (P.W. Singer, Children at War, University of California, s. 19).
Radikal'den Ertuğrul Mavioğlu da 2010 yılında yapmış olduğu Kandil röportajında "Dağdakilerin çoğu çocuk yaşta" diyor. Çektiği fotoğraflarda ilköğretim çağındaki çocuklar silahla poz vermişler.
Yukarıdaki alıntılara dünyada 300 bin kadar çocuk asker ve militanın binlercesinin 15 yaş altında olduğunun artık bir sır olmadığı notunu ilave ettikten sonra şunu sormak istiyorum;
Sizce çocukların bu denli acımasızca sömürüldüğü ve hayatlarının bu kadar kolay harcandığı, üç yaşındaki bebelere dek kin ve nefret tohumlarının aşılanarak neredeyse daha kundakta militanlaştırıldığı hangi toplumda barış umudu yeşerebilir?
Çocukları kullanacak ve hiç düşünmeden ölüme gönderecek kertede vahşileşen büyüklerinin silah bırakma konusundaki samimiyetine nasıl inanırsınız?
Küçücük çocukları zorla kaçıran ve beyinlerini yıkayıp, ellerine silah tutuşturanların sağlıklı bir ruh yapısına sahip olduğunu kim söyleyebilir? Bu ruh yapısındaki insanlara uzlasmak için yaptıkları çağrılarda ve demokratik mücadele söylemlerinde gerçekten güvenebilir misiniz?
Ne diyorsunuz, çocuklara kıyarak güzel günler göreceğimizi ümit edebilir miyiz efendiler?