Hayaldi, gerçek olsun... 2011-06-11 00:00:00
Hayaldi, gerçek olsun...
Yazar: Neşe Önen
13 Haziran sabahı Amerikada, 7 saat gerisinden Türkiyenin geleceğine bakıyor olacağım. Yasadığım coğrafyada 13 Haziran sabahı doğmadığı halde ülkemin 13 Haziran'ına çoktan uyanmış olacağım.
O yüzden benim için aslolan 12 Haziran günüdür. O gün benim için çok önemli. Çünkü, uzun zamandır biriktirdiğim hayallerimi kumbaramdan çıkartıp harcamama gerek kalıp kalmadığını öğreneceğim.Yüreğimden ve beynimden geçen özlemlerin, ümitlerin karşılığını bulup bulmayacağında saklıdır bunun cevabı.
Aynı zamanda benimle fikirdaş, duygudaş, ülküdaş, yoldaş, gönüldaş olduğuna inandığım milyonlarca insanımızın da paylaştığına inandığım hayallerdir sözünü ettiğim.
Onlar aslında bütün çocukların, vatanını seven her ferdin, işçinin, fakirin, ezilenin, mağdurun, işkence görenin, aldatılıp, kandırılanın, haksız yere mahpusa gönderilenin, şiddet görenin, töre kanunlarına, yobazlığa, adeletsizliğe kurban edilenlerin, temiz yürekli, Allaha imanında ve inancında samimi dindarların, Atatürkçü, ilerici, tek dil, tek milletden yana yurtseverlerin, onurlu kalem ve fikir adamlarının, şerefli askerlerimizin, fedakar ana ve babaların, vatanı uğruna şehit vermiş ailelerin, kalbi Türkiye sevdası ile yanıp, tutuşanların, geleceğimizin bekçisi gençliğin hayalleridir.
12 Haziran günü, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi içten ve dıştan milli birliğimizi ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere karşı hayallerimize ne kadar sahip çıkacağımızın da test edileceği gün olacaktır.
Türkçemizdeki güzel bir halk deyişi ile elbet insan hayal kurduğu ve ümit ettiği sürece yaşar. üstelik hayal kurmanın bir sonu yoktur ve şimdilik hayal kurmak düşünce suçuna girmediğinden hala serbesttir.
Bu serbestlik çerçevesinde temenni ediyorum ki 12 Haziran günü; Atatürk ilkeleri etrafında birleşen, Türk ulusal bütünlüğü ülküsünden taviz vermeyen, demokratik, çoğulcu, katılımcı, parlamenter rejime ve kuvvetler ayrılığı prensiplerine dayalı bir cumhuriyet rejiminden yana olan, bütün yurttaşlarının eşit ve adil muamele gördüğü, etnik, dini, siyasi hiç bir ayrımcılığa yer verilmeyen bir toplumda yaşamayı arzulayan, emperyalist güçlere geçit vermemekte kararlı insanların hayallerinin tıpkı bir şiirimin;uçurtma masalları düzdüğüm çocuklukta/kumbarada düşlerimi biriktirmeye başladım/ bozdurup, bozdurup harcarım dedim/her hayal kırıklığında dizelerindeki gibi, kumbaradan çıkartılıp harcanmasına gerek kalmadığının anlaşıldığı bir gün olsun.
Değerli bir komutanımızın, bilgece söylediği boğazımızı doyuracak bir parça ekmeği nasılsa buluruz, ama vatanımızı kaybedersek bir daha zor buluruz cümlesinde ifade ettiği vatan sevgisi 12 Haziranda hayallerimizi besleyen en büyük kaynak olsun.
O yüzden benim için aslolan 12 Haziran günüdür. O gün benim için çok önemli. Çünkü, uzun zamandır biriktirdiğim hayallerimi kumbaramdan çıkartıp harcamama gerek kalıp kalmadığını öğreneceğim.Yüreğimden ve beynimden geçen özlemlerin, ümitlerin karşılığını bulup bulmayacağında saklıdır bunun cevabı.
Aynı zamanda benimle fikirdaş, duygudaş, ülküdaş, yoldaş, gönüldaş olduğuna inandığım milyonlarca insanımızın da paylaştığına inandığım hayallerdir sözünü ettiğim.
Onlar aslında bütün çocukların, vatanını seven her ferdin, işçinin, fakirin, ezilenin, mağdurun, işkence görenin, aldatılıp, kandırılanın, haksız yere mahpusa gönderilenin, şiddet görenin, töre kanunlarına, yobazlığa, adeletsizliğe kurban edilenlerin, temiz yürekli, Allaha imanında ve inancında samimi dindarların, Atatürkçü, ilerici, tek dil, tek milletden yana yurtseverlerin, onurlu kalem ve fikir adamlarının, şerefli askerlerimizin, fedakar ana ve babaların, vatanı uğruna şehit vermiş ailelerin, kalbi Türkiye sevdası ile yanıp, tutuşanların, geleceğimizin bekçisi gençliğin hayalleridir.
12 Haziran günü, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi içten ve dıştan milli birliğimizi ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere karşı hayallerimize ne kadar sahip çıkacağımızın da test edileceği gün olacaktır.
Türkçemizdeki güzel bir halk deyişi ile elbet insan hayal kurduğu ve ümit ettiği sürece yaşar. üstelik hayal kurmanın bir sonu yoktur ve şimdilik hayal kurmak düşünce suçuna girmediğinden hala serbesttir.
Bu serbestlik çerçevesinde temenni ediyorum ki 12 Haziran günü; Atatürk ilkeleri etrafında birleşen, Türk ulusal bütünlüğü ülküsünden taviz vermeyen, demokratik, çoğulcu, katılımcı, parlamenter rejime ve kuvvetler ayrılığı prensiplerine dayalı bir cumhuriyet rejiminden yana olan, bütün yurttaşlarının eşit ve adil muamele gördüğü, etnik, dini, siyasi hiç bir ayrımcılığa yer verilmeyen bir toplumda yaşamayı arzulayan, emperyalist güçlere geçit vermemekte kararlı insanların hayallerinin tıpkı bir şiirimin;uçurtma masalları düzdüğüm çocuklukta/kumbarada düşlerimi biriktirmeye başladım/ bozdurup, bozdurup harcarım dedim/her hayal kırıklığında dizelerindeki gibi, kumbaradan çıkartılıp harcanmasına gerek kalmadığının anlaşıldığı bir gün olsun.
Değerli bir komutanımızın, bilgece söylediği boğazımızı doyuracak bir parça ekmeği nasılsa buluruz, ama vatanımızı kaybedersek bir daha zor buluruz cümlesinde ifade ettiği vatan sevgisi 12 Haziranda hayallerimizi besleyen en büyük kaynak olsun.
