Eczacılar Gününüz kutlu olsun 2011-05-14 00:00:00
Eczacılar Gününüz kutlu olsun
Yazar: Dr. Ülkümen Rodoplu
Türkiye'de ilk Eczacılık Sınıfı 14 Mayıs 1839 yılında açıldı.
İstanbul’daki Askeri Tıbbiye Mektebi'ne bağlı olarak açılan Eczacılık sınıfı ile Türkiye’deki bilimsel eczacılık başlamış oldu.
İşte bu tarih her yıl Eczacılık Günü olarak kutlanır.
Bir bakanımız “gerekirse bir yasa ile ortadan kaldırırız” demişti.
Bu kadar kolay mı bilemiyorum ama eczacılarımız, bu hafta mesleklerinin bilimsel anlamda var oluşunun 172. yılını kutlayacaklar.
Ülkenin dört bir köşesinde 25.000 noktada yirmi dört saat kesintisiz sağlık hizmeti veren, eğitimi sonrası edindiği mesleki bilgisine, sermayesini, emeğini, alın terini, insan sevgisini katan, meslek yeminine sadık çalışan eczacılarımız biz "doktor efendiler" gibi zor günler geçiriyor.
Başbakanımızın marketleri alternatifi gibi gördüğü bu meslek grubunu hiç kimse bir bütün olarak algılamak istemiyor.
Oysa bazı gerçeklere bakalım:
-Yaklaşık yirmi beş bin işveren ve yetmiş beş bin çalışanı ile yüz bin kişilik bir istihdam alanı.
-Ülkenin çalışan çalışmayan dengeleri ile bakıldığında dört yüz bin kişinin geçim alanı.
-Devletin sosyal güvenlik kurumlarına en düzenli prim ödeyen işveren.
-Kayıt dışının olmadığı bir iş kolu.
-Devlete vergi borcu olmayan meslek grubu.
Yirmi beş bin eczanenin toplam stoku üç milyar dolar, demirbaş ve donanımları bir milyar dolar, taşınmaz mülkleri bir milyar dolar ve devletten alacağı iki milyar dolar. Üst üste koyduğunuzda 7 milyar dolarlık bir yerli sermaye grubu.
Dışarıdan yedi milyar dolar sermaye ile gelen yabancı yatırımcılara nelerin satıldığını, ne gibi muafiyetlerin verildiğini ve kazanılan ne kadar paranın ülke dışına gittiğini üzülerek görüyoruz.
Türk eczacılığının son günlerdeki en büyük derdi meslek edindirme kursları gibi açılan eczacılık fakülteleri.
Son on yılda ihtiyaç fazlası açılan 12 fakülte var.
Fakülte açmayı sadece bina inşaatı zannetmek ve gelen gençlerin ailelerinin dişinden tırnağında arttırarak verdiği harçlıkları bölge için gelir kapısı gibi görmek hem bu mesleğe hem umudu sömürülen gençlere en büyük kötülüğü yapmak oluyor.
Tüm eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılık Günü'nü kutluyorum.
İstanbul’daki Askeri Tıbbiye Mektebi'ne bağlı olarak açılan Eczacılık sınıfı ile Türkiye’deki bilimsel eczacılık başlamış oldu.
İşte bu tarih her yıl Eczacılık Günü olarak kutlanır.
Bir bakanımız “gerekirse bir yasa ile ortadan kaldırırız” demişti.
Bu kadar kolay mı bilemiyorum ama eczacılarımız, bu hafta mesleklerinin bilimsel anlamda var oluşunun 172. yılını kutlayacaklar.
Ülkenin dört bir köşesinde 25.000 noktada yirmi dört saat kesintisiz sağlık hizmeti veren, eğitimi sonrası edindiği mesleki bilgisine, sermayesini, emeğini, alın terini, insan sevgisini katan, meslek yeminine sadık çalışan eczacılarımız biz "doktor efendiler" gibi zor günler geçiriyor.
Başbakanımızın marketleri alternatifi gibi gördüğü bu meslek grubunu hiç kimse bir bütün olarak algılamak istemiyor.
Oysa bazı gerçeklere bakalım:
-Yaklaşık yirmi beş bin işveren ve yetmiş beş bin çalışanı ile yüz bin kişilik bir istihdam alanı.
-Ülkenin çalışan çalışmayan dengeleri ile bakıldığında dört yüz bin kişinin geçim alanı.
-Devletin sosyal güvenlik kurumlarına en düzenli prim ödeyen işveren.
-Kayıt dışının olmadığı bir iş kolu.
-Devlete vergi borcu olmayan meslek grubu.
Yirmi beş bin eczanenin toplam stoku üç milyar dolar, demirbaş ve donanımları bir milyar dolar, taşınmaz mülkleri bir milyar dolar ve devletten alacağı iki milyar dolar. Üst üste koyduğunuzda 7 milyar dolarlık bir yerli sermaye grubu.
Dışarıdan yedi milyar dolar sermaye ile gelen yabancı yatırımcılara nelerin satıldığını, ne gibi muafiyetlerin verildiğini ve kazanılan ne kadar paranın ülke dışına gittiğini üzülerek görüyoruz.
Türk eczacılığının son günlerdeki en büyük derdi meslek edindirme kursları gibi açılan eczacılık fakülteleri.
Son on yılda ihtiyaç fazlası açılan 12 fakülte var.
Fakülte açmayı sadece bina inşaatı zannetmek ve gelen gençlerin ailelerinin dişinden tırnağında arttırarak verdiği harçlıkları bölge için gelir kapısı gibi görmek hem bu mesleğe hem umudu sömürülen gençlere en büyük kötülüğü yapmak oluyor.
Tüm eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılık Günü'nü kutluyorum.
