Sınavların kaldırılmasını istemek neden yanlıştır
Yazar: Mahiye Morgül
Öncelikle gazetelere sesleniyorum; sınavlara güven kalmadı, kaldırılsın demeyiniz.
Daha önemlisi, attığınız manşetlerle gençleri karşı karşıya getirmeyiniz.
Başörtülü kızları bir okulda toplamak da, onlara şifreli kitapçık vermek de o gençlerin kendilerinin sorumlusu olduğu bir şey değildir.
Hatırlayın, ikiz kuleleri Bin Laden yıktı diye ilan ettiler, Amerikan halkını Müslüman dünyaya karşı nefret ektiler. Yoksa Talibanın yaptığına siz hâlâ inanıyor musunuz?
Şimdi Türkiyede yüzlerce ikiz kuleli dersane yıkılmak üzeredir ve yine Müslüman olmaktan nefret edilmesi üzerine bir söylemle gelmektedir
.
Oysa, kamucu eğitimin tümüyle yabancı sektöre devredilmesiyle ilgili 1995 GATS Sözleşmemiz var, Mesleki Yeterlilik Kurumu diye bir kurumumuz var. İçinde 10 tane de yabancı uyruklu uzman çalışır, parçalı müfredatları hazırlar, 3 aylık kurslarda parayla verilen yeni meslekler icad eder, yeterlik sertifikaları düzenler, eğitim hizmetlerinin dışarıdan getirilmesine de onlar karar verirler; 5544 sayılı bir yasa onlara bu hakkı verir.
Sınavlarla ilgili olarak gazetecilerin öncelikle onların fikirlerini alması gerekir.
TV muhabirlerinin ulaşması için www.myk.gov.tr sitesinde iletişim adresi haritasıyla verilmektedir, Kavaklıderede bulvar üzerinde yerleri var.
Eğitim sektörü yaratmanın uzmanları orada müfredatları parçalayıp üçer aylık sertifikalı kurslara dönüştürerek, bunun sonunda doğal olarak şimdiki sınav sistemini kaldırmak üzere çalışıyorlar.
MYK Yönetim kurulunda bulunan altı kişinin eğitimle bir ilgisi yoktur; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından, YÖKden, MEBden, Odalar Borsalar Birliğinden, İşveren sendikalarından ve Hak-İşten birer temsilci ile yönetim kurulu oluşturulmuştur. Meslek liselerinin satışıyla ve fakülte derslerini parçalayarak sertifikalı kurslara çevirme işiyle görevliler onlar değildir. Personelde görünen uzmanlıklar şöyledir: (5544 Sayılı yasa metninden alınmıştır)
- Meslek Standartları Dairesi
- Sınav ve Belgelendirme Dairesi
- Uzman 25
- Uzman Yardımcısı 20
- Uzman (Yabancı Uyruklu) 10
Anlaşılacağı üzere, Merkezi Sınavları ve dolayısıyla dersaneleri kaldırmak dersanecilerin isteyeceği bir şey değildir.
Yapılan protestolar sırasında öfkeli kalabalığın arasına giren birileri yanlış bir şey yapar diye, ya da o dersaneden protestoculara karşı bir yanlış yapılırsa diye endişe ederim.
Yaşanan sınav skandallarından belli dersaneleri sorumlu göstermek yanlıştır. Bu endişeyle gazete başlıklarının çok dikkatli atılması gerektiğini düşünüyorum. Bilinmelidir 1999 dan beri yaşanan sınav skandalları, dersanecileri de orada okuyanları da aşan küresel bir programdır.
Protestolar sürecek gibidir, gençlerin karşı karşıya getirilmemesi için bir an önce hükümet akil kararlar almalıdır. Yoksa iktidar partisi gençlerin protestolu öfkesinden oy çıkartmak hesabında mıdır diye düşünmeye başlarız.
Seçmenine söz verdiği gibi merkezi sınavları kaldırıp otomatik olarak dersaneleri ve YÖKü kaldırmak istediği ilk akla gelendir. Ama bu akil olan değildir. Dersane öğretmenlerini devlet okullarına almak, devlet liselerini güçlendirmek, tek sınavla üniversiteye girmek gibi acil bir karar almak gerekir.
Velileri ve gençleri itidale davet edecek birilerinin konuşması gerekir.
Talim ve Terbiye Kurulu eski başkanlarından Z.Selçuk, 2007 yılında şunu demişti:
Parçalı müfredat reformu eş zamanlı değişim gerektiriyor, sistemi bloke den sınav sistemi ve dersanecilik var.
Beş yaşında İngilizce öğretimine geçiyoruz, bu kadar öğretmen nerden mi bulacağız, anaokulunda İngilizce öğretmek için öğretmen olmak gerekmez.
Başbakanımız ise 12.9.2010 günlü Radikalde şunu demişti:
Niçin üniversiteler kendi öğrenci alımlarını yapmasın? Gelin kaldıralım bu YÖK sistemini.
Yukarıdaki sözleri hatırlama zamanıdır.
Üniversiteye sıfır puanla giriş, aptallar sürüsü çıkartmaktır
Bundan, dışarıdan doktor mühendis öğretmen getirecek olanların dışında, kimin çıkarı olabilir?
Türk gençliği bunun bilincindedir, merkezi sınavların kaldırılmasını istemeyecektir.