Sömestr tatili gelmişti. Ben sömestr tatiline kar tatili de diyorum. Çünkü bu tatilde mutlaka kartopu oynamaya gideriz. Bu tatilde de Manisa’daki Spil’e gidecektik. Sadece iki gün ama olsun, tatil tatildir değil mi?
Yol uzun gibi gözüküyordu. Biraz da tedirgindik, yoldaki buzlar nedeniyle. Müzik açtık ve şarkı söyleye söyleye gittik. Bu arada bir yandan da düşünüyordum: Acaba bu sefer Spil’deki yabani atları görebilecek miydik? Kocaman bir kardan adam yapacak kadar kar var mıydı? Kalacağımız yer nasıldı? Hepsini merak ediyordum. Dağa çıkmaya başladık. Aşağılarda pek kar yoktu. Ama biliyordum ki bizim gideceğimiz yerde kar vardı, sorup öğrenmiştik.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/09032011ob01.jpg)
Uzun bir yolculuğun ardından evimize geldik. Kaldığımız ev sekiz kişilikti. Kalorifer yoktu, şömine vardı. Oradaki görevli “Daha küçük ve kaloriferli bir yer var, oraya geçin isterseniz” deyince oraya geçtik. İlk gittiğimiz evi çok beğenmiştim, diğerine gitmek istemiyordum ama gittik. Çok sıcaktı. Kalorifer yirmi dört saat boyunca yanıyormuş. Ama buna rağmen benim isteğim üzerine şömineyi de yaktık. Yerleştik. Evin yeri güzeldi. Meydana bakıyordu. Meydanda dikkatimi bir şey çekti. Meydanın ortasına Eskimo evi yapmışlar ama herhalde atlar ya da insanlar bozmuş. At demişken her yerde at pislikleri vardı. Demek ki buralarda geziyorlarmış.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/09032011ob02.jpg)
Yerleştikten sonra etrafı gezmeye başladık. Daha önce ilkbaharda da gittiğmiz için biliyorduk yolları. Bir de kızak almıştık yanımıza. Gezmeye ve fotoğraf çekmeye başladık. Ben her fırsat bulduğum yerde kaymaya çalıştım. Bir ara babam fotoğraf çekmeye daldı, ben de o sırada küçücük bir kardan adam yaptım. Dolaştığımız yerlerden birinde çok güzel kayılıyordu. Hepimiz kaydık. Geri dönüş yolunda at sesi duyduk. Ama görünmüyorlardı. Akşam yemeğinde babam mangal yaptı. Çok güzel olmuştu. Şimdi ağzınız sulanacak ama bunu da söylemeden edemedim. Afiyetle yedik.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/09032011ob03.jpg)
Akşam canımız biraz sıkıldı önce; televizyon yok, internet yok… Biz de çeşitli oyunlar oynadık. Sıkıntımız geçti. Akşam uyumaya çalıştık. Biraz zor daldım ama uyudum. Gece bir ses duydum ve uyandım. Bir baktım dışarı, atlar var. Yaşasın, dedim. Sonunda oradaki atları görmüştüm. Sekiz taneydiler. Babam ve annem de uyandı. Babam fotoğraflarını çekmeye başladı. Ama fotoğrafta atlar anlaşılmıyordu maalesef. Olsun ben görmüştüm ya o da yeter. Gece boyunca gitmediler. Oraya boşuna Atalanı demiyorlarmış demek ki! Bir ara gittiler ama hemen geldiler. Ben de sonra uyudum.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/09032011ob04.jpg)
Sabah kalktık. Bir güzel kahvaltımızı yaptık. Sonra ben babamla kardan adam yaptım. O sırada annem de etrafı geziyordu. O sırada kısık bir ses tonuyla bize seslendi. Orada atlar vardı. Babama söyledim, fotoğraf makinesini alıp gitti. Çok güzel görünüyorlardı. Çoğu taydı. Bu sefer güzel fotoğraflar çekti babam. Güzel de, ama o kadar kaptırmıştı ki kendini binlerce fotoğraf çekti! Bir süre sonra annemle ben kardan adamı yapmaya devam ettik. Güzel oldu. Babam da fotoğraf çekmeye devam etti. Gitme zamanı gelmişti. Babamı fotoğraf çekmekten zor kurtardık. Yola çıkarken atlar hala oradaydı.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/09032011ob05.jpg)
Dönüşte fotoğraf çeke çeke gittik. Öğlen yemeğini de Manisa’da yedik. Manisa’da ne yenilebilir? Manisa Kebap tabii ki... Biz de onu yedik. Gittiğimiz yerde çok güzel yapıyorlardı. Özel, bakır tabaklarda getirdiler. Siz de Manisa’ya gittiğinizde mutlaka yiyin. Yeni Han’dakiler meşhurmuş.
Bu sömestr tatilim de güzel geçmişti. Tabii sadece Spil’e gitmedik, Bozdağ’a da gittik. Kısacası bu tatilde de çok eğlendim, bol bol kartopu oynadım… Sizler de şehir hayatından bir gün bile olsa uzaklaşın bence. Oksijenin bol olduğu, sessiz, sakin dağlara, deniz kenarlarına gidin. Kendinizi çok iyi hissedeceğinizden eminim. Kocaman bir nefes alıp vermek sizi öyle rahatlatacaktır ki!